1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mauerfall Türken

9 Kasım 2009

Berlin Duvarı’nın yıkılması, kalabalık nüfusuyla Almanya’nın önde gelen göçmen grupları arasında yer alan Türkleri de birçok açıdan etkiledi. Berlin'den Erhan Merttürk’ün notları…

https://p.dw.com/p/KRFE
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Bundan tam 20 yıl önce Berlin Duvarı, Doğu Almanya’nın vatandaşlarına sınırı kaldırmasıyla yıkılmış oldu. Beklenmeyen bu gelişme öncelikle Berlin’de yaşayanları etkiledi. Gece haber bülteninde sınırların kalktığını duyanlar duvara koştu. Bir kentin yan yana ama ayrı halkları 28 yıl sonra kucaklaştı. Berlin'den Erhan Merttürk bizi 20 yıl öncesine 9 Kasım 1989’a götürüyor...

9 Kasım 1989’da, akşam haberlerinde verilen bu son dakika gelişmesinde Doğu Almanya'nın vatandaşlarına vize zorunluluğunu kaldırdığı söyleniyordu. Peki bu ne demekti? Batı Almanlar bu cümlenin altındaki şifreleri çözmeye çalışırken Doğu Almanlar duvara koştu. On binlerce Doğu Alman o gece Batı Berlin’e geçti…


Duvara çekiç sallayan Türkler

13 Ağustos 1961 de yapımına başlanan ve Berlinlileri 28 yıl ayıran duvarlar kalkıyor ve kentin insanları kucaklaşıyordu. Doğudan gelenler büyük bir sevinçle batı Berlinliler tarafından karşılanıyor, hep bir ağızdan özgürlük şarkıları söyleniyordu. O gece bu coşkuya eşlik edenler arasında Berlinli Türkler de vardı. O yıllarda Almanya Türk Cemiyeti’nin Başkanı olan Hüsnü Özkanlı da haberi alır almaz duvara koşanlardandı.

“Duvarın yıkıldığı geceyi çok iyi hatırlıyorum çünkü ben 9 Kasım tarihinde doğdum. Gece 12 de televizyonu açtım duvarlar kalktı dediler. Reichstag binasının olduğu yere gittim. Bir tarafta Doğu Alman polisleri diğer tarafta Batı Berlinliler, çıkmış duvarın üzerinde oturuyorlar. Ellerinde çekiçle duvardan parçalar koparıyordu. Ben de çekici aldım ve bir parça da ben kopardım.”

Duvara vurulan bu çekiç sesleri tüm dünyada yankılandı. Sadece iki halk kucaklaşmıyor, bir dönem kapanıp yeni bir dönem başlıyordu.


“Türkler ne yapıyor burada?”

Bu tarihi olayı Cumhuriyet gazetesinin Berlin muhabiri olarak takip eden Güner Yüreklik, gözlemlerini anlatırken o anları sanki bir kez daha yaşıyor:

“Cumhuriyet gazetesine şöyle bir başlık attım. ‘Berlin savaş alanı gibi’ diye. Ana-baba günüydü. Bavulunu almış insanlar, trenden inenler-binenler, hani filmlerde görürüz ya. Böyle bir savaş vardır, aynı bu haldeydi. Doğu Berlin'e geçildiğinde insanın burnuna bir benzin kokusu gelirdi, oktavı düşük olduğu için. Derdim ki, gözlerimi kapatıp doğuya geçirseler hemen anlarım. Batı Berlin'de aynı hava hâkimdi o günlerde, zira doğunun arabaları, Trabiler Berlin'e dolmuştu… Doğu ve Batının birleşmesi bu benzin kokusuyla oldu.”

Doğu Almanya Batıyla kucaklaşırken ilk kez Türklerle de tanıştılar. Ancak yeni tanıştıkları ülkenin bu yeni insanlarını hemen benimseyemediler.

Şu anda “Almanya Türk Toplumu” Derneği Genel Başkanlığını yürüten Kenan Kolat’ı o günlerde bir Doğu Alman’ın sorusu çok etkilemiş:

“Birisi sordu: ‘Siz kaç yıldır buradasınız?’. ‘30 - 35 yıldır Türkler burada yaşıyor’ dedim. ‘Bu kadar zamandır ne yapıyorsunuz burada’ dedi. Ben cevap veremedim ve eyvah dedim birleşme olacak ve bundan sonra büyük sorun olacak. Göç ve uyum politikalarında gerileme olacak diye orada hissetmiştim. Bunun gerçekten böyle olduğu sonradan ortaya çıktı.”


“Duvar Türklerin üzerine yıkıldı”

İki Almanya'nın birleşmesinden hiç kuşkusuz en çok ülkede yaşayan Türkler etkilendi. Birinci nesil Türkler işlerini kaybederken, onların çocukları ise kimlik sorunu yaşamaya başladı.

Yaptığı doktora çalışmasında „Duvar Türklerin üzerine mi yıkıldı“ sorusuna yanıt arayan Nevim Çil’e gençlerin verdiği yanıtlar bunu doğrular nitelikte:

“Ben kendimi duvar yıkılmadan önce daha çok Alman olarak hissediyordum ve Alman olarak bu ülkede kendimi iyi hissediyordum. Ama 89’dan sonra, Almanya birleştikten sonra çoğunluk toplumu onlara Türk olduklarını belirterek ‘sen bir azınlıksın ve bizden değilsin’ demeye getirdiler. Şaşırtan, en çok hayal kırıklığı olan nokta, Batı Almanların da birden Türkleri keşfetmeleriydi.”

Berlin duvarı yıkılalı; sınırlar kalkalı 20 yıl oldu. Ancak ülkede yaşanan sorunlara bakıldığında hala insanlar arasında görünmeyen duvarlar olduğu söylenebilir.


Haber: Erhan Merttürk

Editör: Ahmet Günaltay