1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin: Türkiye politikasında değişiklik yok

30 Kasım 2016

Genel seçimler yaklaşırken Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokratlar, Türkiye söylemini sertleştiriyor. Ancak koalisyon hükümeti, AB müzakere sürecinin “ucu açık” devam etmesinden yana.

https://p.dw.com/p/2TX8h
Angela Merkel Türkei Reaktion EU
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/W.Kumm

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, partisi Hristiyan Demokratların grup toplantısında, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde yeni başlıkların açılmayacağını söylemesi, basına “Merkel, Türkiye’nin müzakere sürecini durdurmak istiyor” başlıklarıyla yansıdı.

Bugüne kadar mülteci krizi ile mücadele ve Suriye’de siyasi çözüm için Türkiye ile yakın diyalog ve işbirliğini savunan, geçen hafta Avrupa Parlamentosu’nun müzakereleri dondurma çağrısına mesafeli yaklaşan Merkel’in son çıkışı, Berlin kulislerinde geniş yankı buldu.

Federal Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, olağan basın toplantısında bu haberler hatırlatılarak, “Merkel, müzakereleri durdurmak mı istiyor?” sorusunun yöneltilmesi üzerine, ayrıntılı açıklamalarda bulundu.

Öncelikle, Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) grup toplantılarında ifade edildiği iddia edilen beyanlar hakkında, hükümet sözcüsü olarak kendisinin açıklama yapmasının uygun olmadığını vurgulayan Seibert, “Başbakan ve Federal Hükümet’in Türkiye ile üyelik müzakerelerine ilişkin tutumunda bir değişiklik olmamıştır” açıklamasını yaptı.

"Yeni başlıklar açılması mümkün değil"

Koalisyon hükümetinin, bugüne kadar AB müzakere sürecine destek vermiş olduğunu hatırlatan Seibert, Türkiye’deki son gelişmelerin ardından, süreçte yeni müzakere başlıklarının açılmasını mümkün görmediklerine dikkat çekti.

Seibert, “Türkiye ile AB arasında yıllardır ucu açık bir müzakere süreci yürütülüyor. Şu anki koşullar itibariyle yeni müzakere başlıklarının açılması tasavvur edilemez” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, "O zaman Almanya, Avrupa Parlamentosu’nun çağrısı doğrultusunda AB’nin Aralık ayındaki zirvesinde, müzakerelerin durdurulmasından mı yana tavır alacak?” sorusuna ise Seibert, şu karşılığı verdi:

“Ben böyle bir şey söylemiyorum. Size son haftalar, aylarda Başbakan ve Federal Hükümet adına ifade ettiğim pozisyonda bir değişiklik olmadığını söylüyorum.”

Hükümet Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir sonraki Avrupa Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi’nde bu konu gündemde yer alacak mı bilmiyorum, gündemi biz belirlemiyoruz. Eğer yer alacak olursa AB üye ülkeleri ile birlikte, Türkiye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin takınacağı tutumun ışığında, konu hakkında konuşulur. Şimdiden bu görüşmelerin nasıl geçeceğini önceden söyleyemem. Ben ancak herhangi bir değişiklik olmayan pozisyonumuzu aktarabiliyorum.”

"Yeterince açık fasıl var"

Alman Hükümeti’nin, önceki aylarda, AB müzakere sürecinde yeni başlıkların açılmasına destek verdiğinin hatırlatılması üzerine Seibert,  “Türkiye ile müzakerelere başlanan fasılların neredeyse hiçbiri kapanmadı. Daha açık olan yeterince fasıl var. Günümüz koşulları itibariyle yeni müzakere başlıklarının açılması için neden ve koşullar yok” dedi.

Gazetecilerin “Peki yeni başlıkların açılması için gerekli olan koşullar ne?” sorusuna ise Seibert şöyle yanıt verdi:

"Bu AB üyesi ülkelerin ele alması gereken bir konu. Hem Avrupa hem de Federal Hükümet içerisinde, Türkiye’de basın, muhalefet ve bilim insanlarına yönelik alınan baskıcı önlemlere yönelik bir hayli ağır eleştiriler olduğunu biliyorsunuz. Gayet tabii ki bunlar AB üyeleri arasında konuşmamız gereken konular.”

CDU Konferenz zum Thema Zugewandert - Angekommen?! Cemile Giousouf
Cemile Giousouf Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Lukas Schulze

CDU'da ibre durdurmadan yana

Merkel liderliğinde, Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan koalisyon hükümeti, Türkiye’ye yönelik politikasının değişmediğini vurgulasa da, Hristiyan Demokratların gelecek yıl sonbaharda yapılacak seçimler öncesinde söylemlerini sertleştirmesi dikkat çekiyor.

CDU milletvekili Cemile Giousouf, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, 'Merkel’in Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin durdurulması yönünde tutum belirlemesinden' memnuniyet duyduğunu söyledi.

 “Sayın Başbakanın açıkça görüş beyan etmesini memnuniyetle karşılıyorum” diyen Giousouf, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin gerekli kriterleri yerine getirmemekte ısrar etmeyi sürdürdüğü bir ortamda yeni müzakere fasıllarını açamayız. Önemli olan tüm yurttaşlar için demokrasiden yana olup ülkedeki sorunların çözümünden taraf olanlara destek vermemizdir. Bu amaç doğrultusunda çok sayıda görüşme gerçekleştirmeliyiz. Türkiye’den mülteci mutabakatını sonlandırma tehditleri mültecilere saygı bağlamında tamamen yanlış olarak değerlendiriyorum. Siyasi sorunları mültecilerin sırtından yürütmek kesinlikle yanlış bir yol.”

Türkei AKP mit Flaggen am Flughafen Ataturk
Fotoğraf: Getty Images/M. Ozer

Hükümetin denge arayışı

DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre Federal Hükümet’in Türkiye politikalarında denge arayışı sürüyor.

Türkiye’deki iç siyasi gelişmeler nedeniyle, AB’nin Türkiye ile müzakereleri durdurması yönünde artan çağrılar, özellikle seçimler öncesinde hükümet üzerinde baskıyı artırıyor. Ancak diğer yandan hükümet, Türkiye ile ipleri koparan taraf olmak istemiyor.

Müzakerelerin durdurulması ya da dondurulması gibi kararlar yerine, süreçte yeni müzakere başlığının açılmaması, şu aşamada Berlin’de öne çıkan formülü oluşturuyor.

Alman hükümeti, Mart ayında AB ile Türkiye arasında varılan mülteci mutabakatının ardından, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde yargı bağımsızlığı, insan hakları ve demokrasi konularıyla ilgili başlıkların açılmasına destek vermişti.

Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye’de artan insan hakkı ihlalleri, Cumhuriyet gazetesi ve HDP’ye yönelik operasyonlar, Türkiye’nin hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığı kanaatinin oluşması nedeniyle, Almanya yeni başlıkların açılmasına desteğini geri çekmişti.

Alman hükümetinin, AB üyelik müzakereleri sürecinin dondurulmasını istememesinin gerisinde, Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretteki izlenimleri de önemli rol oynuyor.

Steinmeier’in bir araya geldiği muhalefet ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin demokrasi ve insan hakları için AB müzakere sürecinin sürmesini istediği, “Sakın durdurmayın. Diyaloğu sürdürün. Artık bizi dinlemiyorlar belki sizi dinlerler” mesajını verdiği kaydediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal