Berlinale ''True Grit'le açıldı

Festival, Hollywood'dan bir yapım ile açıldı, ama tipik bir Hollywood filmi değil bu. Bağımsız sinemanın ustaları Ethan ve Joel Coen kardeşlerin "True Grit" adlı western filmi Berlinale'yi başlattı. Performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday olan Jeff Bridges, film ekibine nasıl dahil olduğunu şöyle anlatıyor:

“Ethan beni aradı ve “True Grit”i çekmeyi önerdi. Ben de ’Ya, o filmi zaten çekmemişler miydi?!’ dedim. Ama Coen Kardeşler, o filmin yeni bir versiyonunu değil, aynı isimli romanı çekmek istediklerini anlattılar ve kitabı okuyup okumadığımı sordular. Ben de oturup kitabı okudum ve neden beyazperdeye uyarlamak istediklerini anladım, zira bu roman neredeyse bir Coen Kardeşler senaryosu gibi yazılmış, ilginç karakterler, beklenmedik gelişmeler, bir sürü sürpriz.“

Festival Coen Kardeşler'in filmiyle açıldı

Coen Kardeşler, kariyerleri boyunca eleştirmenlerden tam not alan, ancak gişe hasılatına gelince ufak çapta kalan başarılara imza atmışlardır. Ancak küçük bir kızın, babasının katilini bulması için bir kelle avcısını görevlendirmesini anlatan film, hem 2010’un ABD’de eleştirmenlerden en yüksek notu alan yapımı oldu, hem de bugüne kadar 155 milyon dolarlık hasılat ile tüm zamanların en fazla para getiren Coen Kardeşler filmi unvanını kazandı.

“Biliyorum, bu bir şok. Biz gerçekten bir hit çektik. Ama bunu nasıl açıklayacağımızı bilmiyoruz.”



Coen Kardesler’in festivali açan filmi „True Grit“ yarışma dışı gösteriliyor. Fakat resmi programda yeralan diğer yapımlardan 16’si Altın Ayı için çekişecek. Ödüllerin kime verileceğini ise aktris, yönetmen, yazar İsabella Rossellini başkanlığındaki uluslararası jüri belirleyecek.

“Jüride yer almam için davet geldiğinde çok memnun oldum. Jüri başkanı olmam önerildiğinde ise egom kabardı. Mümkün olduğu kadar çok film seyretmek istiyorum. Daha önce de davet gelmişti, ancak çocuklarım ufaktı. Şimdi büyüdüler, ben de annelik rolümden biraz sıyrılabildim ve jüride görev yapmak üzere Berlin'e gelebildim.“

Penahi'nin koltuğu boş kaldı

Berlin’e gelemeyen bir isim var, o da uluslararası jüriye davet edilen, ancak geçen Aralık ayında altı yıl hapis ve 20 yıl meslekten men cezası alan İranlı yönetmen Cafer Penahi. Ülkesindeki sosyal yaralara parmak basan eleştirel filmleriyle rejimin öfkesini üzerine çeken Penahi ile dayanışma amacıyla, Berlinale'de İranlı sanatçının beş filmi gösterilecek. Açılış töreninde konuşma yapan Federal Almanya’nın Medya ve Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann, İran rejimini „diktatörler“ olarak nitelendirirken, törende Penahi’nin koltuğu boş bırakıldı. Uluslararası jürinin başkanı İsabella Rossellini, Berlinale’nin Penahi’yi davet ederek düşünce özgürlüğü ve sanatsal özgürlük konusunda tavır koyduğunu vurguladı:

“Hala Cafer Penahi’nin gelebileceği yönündeki ümitlerimizi kaybetmedik. Onu hatırlayarak, festivalde varlığını hissedeceğiz. Konuşma özgürlüğü, sanat ve film yapma özgürlüğünün temelini oluşturur. Penahi de festivalde yeteneğiyle temsil edilecek. Bu nedenle kendisi burada olmasa bile, yine de Berlin’de büyük varlık gösterecek.“



Cafer Penahi’nin açılışa gönderdiği mektup da, Rossellini tarafından konuklara okundu:

“Gerçek şu ki, beni 20 yıl boyunca düşünmekten ve yazmaktan men ettiler. Ama 20 yıl sonra, engizisyon ve baskının yerini özgürlük ve hür düşüncenin alacağı yönünde hayal kurmami engelleyemezler.”

Tahran'dan gelen bu mesaj, salonda bulunan konuklar tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Ardından ise festival, jüri başkanı Rossellini ve 10. Berlinale’sini düzenleyen Direktör Dieter Kosslick tarafından resmen açıldı.

© Deutsche Welle Türkçe

Aydın Üstünel, DW Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu