TÜR 1202 Berlinale Eröffnungsfilm

60. Uluslararası Berlin Film Festivali dün akşam start aldı Festivalin açılış filmi, 2007 yılında “Tuya’nın Evliliği” filmiyle Altın Ayı alan Çinli yönetmen Wang Quanan imzasını taşıyor. “Tuan Yuan” – “Ayrılmış Birlikte” adlı film, hem büyük bir aşkın hikâyesi, hem de bölünmüş bir ülkenin trajedisi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından 50 yılı aşkın bir süre sonra, bir grup Tayvanlıya, Çin’i ziyaret etme izni verilir. Bu ziyaretçiler arasında, yıllar önce Tayvan’a kaçarken, ilk çocuklarına hamile olan sevgilisi Ciao’yu geride bırakmak zorunda kalan eski asker Liu da vardır. Liu, eski aşkını yeniden görebilmek için Şangay’a gelir. Ancak Ciao başka bir erkekle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştır, hatta torunları bile vardır. Liu, Ciao’yu kendisiyle Tayvan’a gelmeye ikna etmeye çalışır. Ancak bu o kadar da kolay değildir.

20. yüzyılda birçok insanın vatanı bölündü

Genç kuşak Çinli yönetmenlerin en önde gelenlerinden olan Wang Quanan, geçen yüzyılda savaş yüzünden birçok insanın vatanının bölündüğünü hatırlatıyor. Doğu ve Batı Almanya, Kuzey ve Güney Kore örneklerine Çin’in, Halk Cumhuriyeti ve Tayvan olarak bölünmesini de ekleyen yönetmen, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan Şangay’da geçen hikâyenin, kendi düş gücünün ürünü olmadığını anlatıyor:

“Şangay, mecazi anlamda Çin’in geçirmekte olduğu evrimi sembolize ediyor. Burada çok yüksek bir tempoda inanılmaz köklü bir değişim yaşanıyor. Filmde anlattığım hikâye, yaşanmış bir olay. Tayvan ve Şanghay arasında yıllarca süren kopukluk sırasında, bu kadar uzun bir süre birbirinden uzak kalan sevgililer, gerçekten de var.”

Tohumları gençlikte atılmış sonbahar aşkı

Başrollerinde Batılı izleyicilerin Bernardo Bertulucci’nin “Son İmparator” filminden tanıdığı, Çin sinemasının en ünlü isimlerinden Lisa Lu ile Tayvan’ın en ünlü şarkıcılarından Ling Feng’i biraraya getiren “Tuan Yuan” – “Ayrılmış Birlikte”, yumuşak ve şiirsel bir dille, tohumları gençlikte atılmış bir sonbahar aşkını anlatıyor. Altın Ayı yarışına favori olacak kuvvette olmasa bile, yıllar sonra yeniden birbirine yaklaşan iki insanın ve çevresinin üstesinden gelmek zorunda olduğu sorunları göğüslemek zorunda kaldığı duygusal fırtınaları inandırıcı bir anlatımla sunan, izlemeye değer bir yapım.

“Berlinale için ideal açılış filmi”

Bazı sinemaseverlerin, “Tuan Yuan’ın” Berlinale’nin açılış filmi olmak için fazla silik kaldığı ve film festivali start alırken beklenen yıldız isimleri sunmadığı yönündeki eleştirilerini ise, festival direktörü Dieter Kosslick şöyle cevaplandırdı:

“Belki de biraz aklımızı başımıza toplamalıyız. Film festivalinde kırmızı halıdan her gün illa ağır top yıldızların geçmesi gerekmiyor. Harika bir açılış filmimiz var. Siyasi nedenlerden dolayı parçalanan, yıllar sonra tekrar bir araya gelmeye çalışan bir ailede geçen, güzel bir aşk hikâyesi bu. Yani bir yeniden birleşme filmi. Biz de Almanya olarak birleşmenin 20. yılındayız. Doğum günleri de sembolik günlerdir. 60. yıldönümünü kutlayan Berlinale’de tüm bölümlerde ağırlıklı konumuz aile olduğu için, bu bizim için ideal açılış filmi.”

Festivalin ikinci gününde dikkat çeken film ise, Irak Savaşı’nda ABD’ye verdiği destek yüzünden yoğun eleştirilere uğrayan eski bir İngiltere Başbakanının hikâyesini anlatan ve doğal olarak akıllara Tony Blair’in durumunu getiren, Roman Polanski imzalı “The Ghost Writer”.

© Deutsche Welle Türkçe

Aydın Üstünel, DW Berlin

Editör: Ayhan Şimşek