Berlin'de Müslüman Akademisi kuruldu

Berlin’de kurulduğu açıklanan Müslüman Akademisi, Almanya’daki diğer dini grupların yıllardan beri faaliyet gösteren benzer kurumlarını örnek alıyor. Protestan ve Katolik akademileri ülkede uzun süreden beri, dinsel, toplumsal tartışmalara önayak oluyor, güncel ve genel siyasi gelişmeler karşısında bu dinsel grupların alacağı tavrın oluşmasına katkıda bulunuyor. Müslüman Akademisi’nin amacı da bu.

Akademinin kuruculardan Riem Spielhaus amaçlarını ”Tabii işimiz, dinsel konularla, İslam’ın tarihi ve gelişmesiyle ilgili bilgiler vermek olacak. İslam din dersinin konuları, içeriği, didaktik yöntemleriyle de ilgileneceğiz" şeklinde açıkladı. Yani Almanya’da son yıllarda çok tartışılan din dersleri de Akademi’nin ilgi alanında. Ancak kurucular, bu görevleri arasında, bu dersleri verecek öğretmenleri yetiştirmenin bulunmadığını vurgulamaya da özen gösterdi.

Yabancılar Sorumlusu’nun girişimiyle başladı

Girişim, Berlin eski Yabancılar Sorumlusu Barbara John’un başını çektiği ”İslami Demokratik Eğitim Çalışma Grubu” tarafından başlatılmış. Kurucular arasında John’un yanısıra Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin yan kuruluşu olan Friedrich Ebert Vakfı’nın Kültürlerarası Diyalog Bölümünü yöneten Johannes Kandel, Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği uzmanı Bekir Alboğa ve yıllarca Hristiyan Demokrat Parti’de danışmanlık yaptıktan sonra Müslüman olarak partiyi terk eden Abdul Hadi Christian Hoffmann gibi bilim adamları var.

Kuruluş sürecinde bu ekibe Federal Siyasi Eğitim Merkezi ve Berlin’deki Kültür Atelyesi adlı kuruluş da destek vermiş. Federal Siyasi Eğitim Merkezi’nin Başkanı Thomas Krüger, neden destek verdiklerini açıklarken, "Almanya’da Müslüman Akademisi gibi bir kurumun Almanya’da Müslüman olmak, Müslüman tarihi, çeşitlilik ve çoğulculuk hakkında, herkese açık tartışmaların yapılacağı bir alan yaratmasına çok ihtiyacımız var" dedi.

Faaliyetleri

Dernek olarak kurulan Akademi, bu hedefe seminerler, uzman toplantıları, konferanslar, bilimsel kolokyumlar, açık oturumlar ve forumlar düzenleyerek ulaşmayı amaçlıyor. Akademi’nin yapılanmasında ve faaliyetinde, kadınlarla erkeklerin eşitliğinin Müslüman cemaatinde de gerçekleştirilmesine de özel bir önem veriliyor.

Akademi temsilcileri, sadece Almanya’da yaşayan 3 milyonun üzerindeki Müslüman’a değil, aynı zamanda Hristiyan ve Museviler’e yönelik çalışmalarda bulunacaklarını da ifade etti. Kurucular arasında bulunan Türkolog Yasemin Karakaşoğlu, herkese açık olduklarını belirtti:

"Biz burada bir imkan sunmak istiyoruz. Bu imkanı değerlendirmek isteyen insanlar bizimle kontağa geçebilirler. Çoğulcu bir çizgi takip ediyoruz tabii ki. Bu çoğulcu çizgi altında bütün İslami topluluklar, İslami derneklerle birlikte çalışmayı düşünüyoruz. Ancak şu anda, kuruluş aşamasında, herhangi bir derneğin çizgisi altında ortaya çıkmak istemedik.”

Müslüman dernekleri tepkili

Bu tavır Almanya’daki Müslüman derneklerinin tepkisini çekiyor. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Hasan Öğütçü yeni girişime sitem etti ve "Bizim bu konuda bilgimiz maalesef yok. Bilgimizin olmaması da çok büyük bir eksiklik. Almanya’daki insanlar için kurulacak enstitüler olsun, akademiler olsun burada yıllardan beri kendini topluma kabul ettirmiş kuruluşların böyle bir akademinin ön kuruluş aşamasında görüşlerinin alınması gerekirdi" diye konuştu.

Baden-Württemberg Eyaleti’nde 4 Sünni derneğin İslan din derslerinin içeriği konusunda bile anlaşamadığını anlatan Öğütçü, girişimcilerin açık forum oluşturma çabasına da kuşkulu bakıyor. Öğütçü, ”Bu forumun İslamdan ne anladığını açık şekilde ifade etmesi gerekir. Ben şu anda Almanya’daki İslam kuruluşlarının bu forumda anlaşacaklarını zannetmiyorum" dedi.