Berlin'in gündeminde Ortadoğu var

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice, bu Perşembe Berlin’de bir araya gelecek. Ortadoğu turuna çıkan Rice, Avrupa Birliği dönem başkanlığı sırasıda barış sürecini yeniden canlandırmak isteyen Merkel’le temasları hakkında bilgi verecek. Rice, Ortadoğu’da barışın sağlanması konusunda ABD’nin duruşunu şöyle açıklıyor: “ABD Yol Haritası’nın canlandırılmasına sıkı sıkıya bağlı. Yol Haritası uluslararası platformda kabul görmüş ve iki devletli bir çözüme ulaşılmasını sağlayacak bir plan. Bunun tüm gereklerini yerine getirmeliyiz.”

Berlin gündemini meşgul eden diğer bir konu da, Afganistan’a gönderilmesi üzerinde tartışmaların sürdüğü Tornado tipi keşif uçakları. Almanya’nın Afganistan’ın güneyine asker gönderme tartışmaları Tornadolar ile farklı bir şekil aldı. Uzun süre güneye asker göndermekten kaçınan Alman hükümeti şimdi karadan değil, havadan destek verme konusunu tartışıyor.

Henüz karar çıkmadı

Sosyal Demokrat Parti’nin savunma uzmanı Rainer Arnold ise tartışmaları şöyle değerlendiriyor: “Gidişat, kararın olumlu yönde olacağını gösteriyor, çünkü NATO’dan gelen bu talep çok mantıklı. Afganistan’da durumun iyileşmesi Almanya’nın da lehine. Hem bu, kuzeyde olan birliklerin de işini kolaylaştıracak. Ancak şu ana kadar henüz bir karar alınmış değil. Çünkü hem siyasi konuların gözden geçirilmesi hem de operasyona dair şartların değerlendirilmesi gerekiyor. O yüzden kendimize zaman baskısı yapmamalıyız.”

Her ne kadar karar henüz alınmamış olsa da Brüksel durumdan memnun. Çünkü Almanya’da en azından bu yönde bir hareketlenme söz konusu.

AP'de aşırı sağın yükselişi

Bu hafta Avrupa Birliği dönem başkanı olarak Merkel’i yine hareketli günler bekliyor. Salı günü Avrupa Parlementosu’nda yapılacak olan başkanlık seçimlerinden sonra Merkel Strasbourg’a giderek Almanya’nın altı aylık planını yeni başkan ile görüşecek. Adaylar arasında şansı en yüksek görünen lider ise Hans-Gerd Pöttering.

Avrupa Halk Partisi’nin Başkanı, Avrupa Parlamento’sunda örgütlenen aşırı sağ parti hakkında şunları söylüyor: “Belli fikirleri olan milletvekilleri bir parti oluşturduklarında, parlamentoda resmi bir yer edinmiş oluyorlar. Bütçeden pay alma hakkı elde ediyorlar. Aynı zamanda resmi konuşma zamanlarına sahip oluyorlar. Bu yüzden bu insaların bir parti kirmuş olmalarından ötürü üzüntü duyuyorum. Çünkü bu durum onların organize olmalarını daha da kuvvetlendirecek. Ancak onların bir daha Avrupa Parlamentosu’na seçilmemeleri yönünde insanları ikna etmek için ciddi bir çalışma başlayacak.”

Türkiye'nin AB üyeliğine karşı

Kimlik, Gelenek ve Egemenlik adıyla ortaya çıkan grup, Hıristiyanlık değerlerini ve geleneksel aile bağlarını destekliyor ve aynı zamanda kitlesel göçe karşı olduğunu söylüyor. Grup bununla birlikte hem merkeziyetçi ve bürokratik bir Avrupa Birliği’ne karşı hem de Türkiye’nin AB'ye üye olmasına şiddetle karşı çıkıyor.