1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'in yeni göç politikası ekonomik

21 Ekim 2009

Almanya’da koalisyon görüşmelerine devam eden Hristiyan Birlik partileri ile Hür Demokratlar yeni bir göç politikası uygulamaya hazırlanıyor. Yeni politika, ekonominin artan kalifiye eleman ihtiyacına göre şekilleniyor.

https://p.dw.com/p/KCKt
Almanya Başbakanı Merkel yeni hükümetinde yeni bir göç politikası uygulayacakFotoğraf: AP Photo/Franka Bruns

Yeni koalisyon hükümetini kurmak üzere görüşmeleri sürdüren Hristiyan Birlik Partileri ve liberal Hür Demokratlar göçmenlerin topluma uyumunda ekonomik hayata katkıyı ön plana çıkarıyor.

Almanya’nın göç politikası da önümüzdeki yıllarda ekonominin kalifiye eleman ihtiyacına göre şekillenecek. Ancak istihdam piyasasındaki durumdan bağımsız olarak, eğitim, dil bilgisi ya da yaşa göre göçmenlere kapıları açan bir puan sistemi söz konusu olmayacak. Aynı şekilde Alman istihdam piyasasının AB üyesi Doğu Avrupa ülkelerine 2011 yılından önce açılması da düşünülmüyor.

Hristiyan Sosyal Birlik Milletvekili Hartmut Koschyk, koalisyon görüşmeleri çerçevesinde göç ve uyum konusunda oluşturulan grubun çalışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Almanya’nın göç ülkesi olup olmadığı tartışması yürütme niyetinde değiliz. Bizim istediğimiz, Almanya’nın giderek daha güçlü bir entegrasyon ülkesi haline gelmesi. Çünkü önemli olan da bu.”

Yeni göç gündemde değil

Hristiyan Birlik partileri ve liberal Hür Demokratlar öncelikli olarak Almanya’da yaşayan göçmenler ve Almanya’ya yerleşme izni bulunan yakınlarının topluma uyumunu iyileştirmek ve bu kişileri istihdam piyasasına kazandırmak istiyor. Çok sayıda uzmanın önerdiği gibi, yeni göç yoluyla Almanya’ya “taze kan kazandırma” fikri ise şimdilik gündemde değil.

Sevim Dagdelen Mitlgied des Deutschen Bundestages
Sol Parti'nin Türk kökenli milletvekili Sevim DağdelenFotoğraf: Savim Dagdelen

Yeşiller Partisi'nden Wolfgang Wieland ise bu tutumu eleştiriyor. Wieland, “Canlı bir göç yapısına sahip değiliz ve bence Hristiyan Demokratlar’a kalırsa önümüzdeki dört yılda da olmayacağız. Tam da ekonomide canlanmanın geleceği bir dönemde bunun çok büyük etkileri olacaktır. Daha şimdiden bütün tahminler, öğretmen eğitiminde bile stajyer sıkıntısı çekileceğini gösteriyor” diyor.

Bürokratik engeller

Almanya’nın saygın kurumlarından Alman Uyum ve Göç Vakıfları Bilirkişi Heyeti, kurulacak hükümete göç için yeni bir yönlendirme sistemi oluşturulması tavsiyesinde bulunmuştu.

Koalisyon ortakları Hristiyan Birlik partileri ile Hür Demokratlar ise bürokratik engellerin sadece yüksek nitelikli işgücü ve uzmanlar için hafifletilmesini istiyor. Yeni bir göç yasası çıkarılması ve göçmenlerle bireysel “uyum anlaşmaları” imzalanması, yeni koalisyon hükümetinin planları arasında.

Sol Parti’nin göç uzmanı Sevim Dağdelen, bu tutumun ‘insanları faydalarına göre sınıflandıran bir ırkçılık’ olduğu suçlamasında bulunurken, Hamburg Üniversitesi’nden eğitim ve göç uzmanı Prof. Dr. Ursula Neumann ise planı ilkesel olarak doğru bulduğunu belirtiyor.

Neumann, “Biraz daha bağlayıcılığı olacak şekilde anlaşmalar imzalanmasının temelde doğru olduğunu düşünüyorum. Bu, başka ülkelerde de var. Soru ise bu uyum anlaşmalarında taraf olarak devletin ne sunacağı” diyor.

Almanca’nın öğrenilmesi

Uyum politikasında uyum kursları yoluyla Alman dilinin öğrenilmesi ön plandaki yerini koruyor. Yasanın yürürlüğe girdiği 2005 yılından bu yana uyum kurslarına yarım milyon kişi katıldı. Azami kurs süresinin bin 200 saate yükseltilmesi ve öğretmenlerin maaşlarının iyileştirilmesi de planlar arasında.

Göçmenin kendi ülkesinde aldığı diplomanın ve mesleki becerilerin tanınması da gündemde. Alman devleti ayrıca iyi uyum gösterenlere ödül olarak “Turbo-vatandaşlık” uygulamasını da yürürlüğe sokmayı planlıyor. Normal şartlar altında göçmenler ancak sekiz yıl Almanya’da yaşadıktan sonra Alman vatandaşlığına geçmek için müracaat edebiliyor.

Çifte vatandaşlık sorunu

Genç göçmenlerin çifte vatandaşlık sorunu da bir başka hararetli tartışma konusunu oluşturuyor. Almanya’da doğup büyüyen göçmen çocukları, en geç 23 yaşında hangi ülke vatandaşı olacağına karar vermek zorunda. Göçmenlere çifte vatandaşlık hakkı tanımaya yanaşmayan Hristiyan Birlik partileri, seçme zorunluluğunun devamında ısrarlı. Göçmenlere yerel seçimlerde oy kullanma hakkı tanınması da Hristiyan Birlik partilerinin vetosuna takılıyor. Almanya’da yaşayan bir göçmenin ülkesinden biriyle evlenip onu Almanya’ya getirebilmesi için şart koşulan tartışmalı dil testleri de devam edecek.

Ancak yeni koalisyon hükümetinin, göçmen derneklerinin şikayetlerini dikkate alarak getirmeyi planladığı kolaylıklar da var: Almanya’da kaçak yaşayan göçmenleri tedavi eden hastanelerin durumu devlet kurumlarına bildirme zorunluluğunun kaldırılması, aynı şekilde kaçak göçmenlerin çocuklarına okullarda eğitim imkanı tanınması ve iltica başvurusunda bulunanların, başvuruyu yaptıkları eyaletin dışına çıkabilmeleri gibi. Ancak çalışma gruplarının önerdiği tüm bu önlemlerin parti yönetimlerinden de onay alması gerekiyor.

Bernd Graessler / Berlin, Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay