1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Beslan kenti ağlıyor

Hermann Krause / DW6 Eylül 2004

Kuzey Osetya’nın Beslan kentindeki rehine eyleminin kanlı bir şekilde sona erdirilmesinden sonra, operasyonda hayatını kaybedenler toprağa veriliyor. Rusya’da iki günlük yas ilan edilirken, Rus yetkililer de sorumluların peşinde. DW’den Hermann Krause izlenimlerini aktarıyor...

https://p.dw.com/p/Ab8z
Beslan halkı, kaybettiği yakınlarını toprağa vermeye başladı...
Beslan halkı, kaybettiği yakınlarını toprağa vermeye başladı...Fotoğraf: AP

Kuzey Osetya’nın Beslan kenti ağlıyor. Siyah giysili kadınlar ve erkekler evlerin, apartmanların avlusunda toplanmış rehin alma olayında yitirdikleri yakınlarını defnetmeye hazırlanıyor. Cenazelerin mezarlığa götürüldüğü yol, yoğun trafik yüzünden tıkanmış durumda. Kasaba mezarlığında acı sahneler yaşanıyor. Yakınlarına dayanarak ayakta duran anneler – babalar, çocukları gömülürken çığlıklar atıyor, feryat ediyorlar. İnsanların bakışları şüpheli ve çaresiz. Yaraların bu kadar taze olduğu bir dönemde belli ki sözün tesellisi yok.

Rus birlikleri, dün olayın yaşandığı okul çevresindeki araç ve panzerlerini geri çekti. Yüzlerce çocuk ve yetişkinin hayatını kaybettiği okul, artık çevredekilerin gidip bakabileceği bir harabe. Tavanı çökmüş bir spor salonu, yanmış, kül olmuş tahta ve masalar, kalem defter artıkları ve çatışmalardan eleğe dönmüş duvarlar. Patlamalardan arta kalan kan lekelerini yavaşça şiddetlenen yağmur yıkayıp götürüyor. Beslan’da üç günlük rehine olayına sahne olan okul savaşta bombalanmış bir binayı anımsatıyor.

Anne – babalar çaresiz

Beslan halkı, dün akşam saatlerinde günlerce önünde oturduğu okulun içine girmeye başladı. Anne - babalar çaresiz bekleyişi hissettikleri ve çocuklarına mezar olan bu binada olayın nasıl yaşanmış olabileceğini çözmeye çalışıyor. Özellikle erkekler küle dönmüş sütunların arasında dolaşıp, ateşin nereden açıldığını, teröristlerin silah ve cephanelerini nereye saklamış olabileceklerini anlamaya çalışıyorlar.

Birçok kişi, üç gün süren böyle bir rehin alma olayı için çok sayıda patlayıcı ve mermiye ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle eylemin uzun süre önce planlandığını düşünüyor. Hatta bazılarının iddiasına göre, bu kadar büyük boyutlu bir eylemde kesinlikle polisin de parmağı var. Kimileri teröristlerin polislere para yedirip, onlardan destek ya da bilgi aldığına inanıyor.

Beslan’da öfke

Beslan halkı için düşman uluslararası terör değil, komşu İnguş ve Çeçenler. İnsanları böyle düşünmeye iten ise bölgedeki Müslümanlar‘la Hristiyanlar arasındaki ezeli düşmanlık. Kanlı rehin alma olayında yakınlarını, çocuklarını kaybedenlerden kimileri silahlarını alıp İnguş Cumhuriyeti’ne ya da Çeçenistan’a gitmeyi ve intikam almayı istiyor, ancak hangi düşmana karşı savaşacaklarını bilmiyorlar. Üstelik düşman kim ve nerede saklanıyor? Bu sorunun cevabı yok. Silahı kime doğrultacaklar Çeçen Şamil Basayev’e mi, yoksa dağlarda, ormanlarda saklandığı iddia edilen diğer teröristlere mi?

Beslan halkının öfkesi sadece Çeçen ya da İnguş teröristlerine yönelik değil. Kendi hükümetlerine karşı da içlerinde büyük bir öfke var. Beslanlılar‘a kanlı rehin alma olayından geriye sadece sorular kaldı. Kuzey Osetya Devlet Başkanı, eylemcilerle pazarlık edemez miydi? Rehin alınanlarla ilgili sayı konusunda neden yalan söylendi? Peki hala kayıp olan çocuklar, anneler ve babalar nerede?