1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bilişim dünyasının beklentileri tam karşılanmadı

Steffen Leidel18 Kasım 2005

Tunus’ta bu hafta BM Dünya Bilişim Zirvesi yapıldı. İnternetin denetimi konusu zirvenin en önemli başlığını oluşturdu. Bu sınırsız bilgi kaynağına mümkün olduğunca fazla insanın ulaşmasını sağlamak için „100 dolara laptop“ projesinin hayata geçirilmesi gibi projelerin gündeme geldiği zirvenin kısa bir bilançosunu, Tunus’ta bulunan DW internet serivisi editörlerinden Steffen Leidel çıkarıyor:

https://p.dw.com/p/AZsU

“Dünya Bilişim Zirvesi katılımcılarının Tunus’dan genelde memnun bir şekilde ayrıldıklarını söylemek mümkün. Oysa zirve öncesinde, başta internetin serbest kullanımı olmak üzere, tartışmalı pekçok konunun bulunması, genel bir hoşnutsuzluğa neden olmuştu. Hükümet, ekonomi ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin kafa kafaya vermeleri durumunda, asgari müştereklerde mutabakat sağlanmasının pek de zor olmadığı, Tunus’ta bir kez daha gözler önüne serildi.

Zirvenin iki önemli sonucu olduğunu söylemek mümkün: Birincisi, bilgi ve haber kaynaklarına sınırsız ulaşımın mutlak güvence altına aldığı sürece, dünyadaki önemli sorunların çözümü ve kontrolü mümkün olur. İkincisi, münferit hareketler, kimseye bir yarar sağlamaz. Gerek hükümetler gerekse ekonomi çevreleri, sivil toplum kuruluşlarının birikimlerinden mutlaka yararlanmak zorundalar. Öte yandan, sivil toplum kuruluşları da politika ve ekonomi çevrelerine muhtaç olduğunu unutmamalıdır.

AB ülkelerinin yoğun protestolarına rağmen, internetteki alan adlarından sorumlu uluslararası kuruluş ICANN’in yönetim ve denetimi yine Amerikalılar’ın elinde kaldı. Bu bakımdan ABD’nin, Bilişim Zirvesi’nin galibi olduğu yönündeki görüş kısmen doğru olarak nitelendirilebilir. Ancak Tunus’daki buluşmadan radikal kararlar bekleyenler, hayal kırıklığına uğramış olmalılar. Yığınla sorunun üzerinde birkaç günde gelinmesini beklemek pek gerçekçi bir yaklaşım değil elbette. Zaten burada çözümden ziyade esas olan, modern bilgi toplumunun bu alandaki mevcut sorunların bilincinde olmasını sağlamak olmalıdır.

Buna en somut örnek olarak bazı ülkelerin internete uyguladıkları sansür. Bununla kararlı bir mücadele şart. Uluslararası toplumdan bu yönde daha fazla çaba göstermesini beklemek herkesin en doğal hakkı. Ancak zirveye ev sahipliği yapan Tunus’un da aralarında bulunduğu bu sansürcü ülkelere yönelik herhangi bir somut uyarı yapılmadı.

Bilişim Zirvesi kapsamında düzenlenen pekçok etkinlikte açıkça görüldü ki, enformasyon teknolojileri bireysel amaçlarla sınırlandırılmamalı. İhtiyacı olanlar kullanamadıktan sonra rengarenk cep telefonları ya da giderek küçülen bilgisayarların kimyese bir fayda sağlamayacağı aşikar.

Netice itibariyle zirvenin olumlu geçtiğini söyleyebiliriz, ama sorunların çözümünde büyük adımlar atıldığından da bahsetmek yanlış olur. Örneğin, yoksul ülkelerde, dijital teknolojinin gelecekteki yeri konusunda somut bir yaklaşımın eksikliği hissedildi. Kurulması kararlaştırılan Uluslararası İnternet Forumu’nun yapısının nasıl olacağı de belirsizliğini korudu. Dijital boşluk üzerindeki köprü Tunus’ta henüz kurulmasa da temeline ilk harcın konması bile güzel bir gelişme.“