1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bir bardak suda fırtına koparıldı

Christoph Heinemann / DW11 Nisan 2006

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, yeni iş yasasını geri çekmesinin ardından yine sokaklara dökülen öğrenci ve çalışanlar zaferlerini kutladı. Sendikalar ve öğrenciler sonuçtan memnun. Konuyu yorumlayan DW’den Christoph Heinemann’ın yorumu:

https://p.dw.com/p/AZqE

“Fransa’da sendika ve öğrenciler, yeni istihdam yasası yüzünden hükümet ile tutuştukları kavgadan galip ayrıldı. Sendika ve öğrenciler, 2. Dünya Savaşı sonrası başlayıp 30 yıl devam eden şaaşalı yılların artık sona erdiğine ikna edilemedi. Fransızlar hala reform kelimesinin anlamını bilmiyor.

Hükümetin, tartışmalı istihdam yasası yerine hazırladığı, kalifiye olmayan gençlerin istihdam piyasasına girişlerini kolaylaştırmaya yönelik tedbirler pek işe yarayacak gibi görünmüyor. Zira yeni paket, işe yeni başlayan ve kalifiye olmayan gençlerin de iş yeri güvencesinden yararlanmasını öngörüyor. Bu şartlar altında hangi işveren, kalifiye olmadığı gibi deneyimi de olmayan birini işe alır ki?

Statükocular hala eski rejime inanıyor! Eylem yapan yol kapatan gelenekçiler, Fransa ile reform yanlısı ülkeler arasındaki mesafenin iyice açılmasına neden oluyor. Paris böylece, küreselleşmeye insani bir hava verme şansını da yitiriyor. Çünkü sadece güçlüler, oyunun kurallarını değiştirebilir…

Yazar ve Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı, sosyalist Francois Mitterand’ın sözcüsü Max Gallo, eşitlik ilkesinin Fransızlar’ın genlerinde olduğunu söylemişti bir keresinde. Öyle görünüyor ki, bu genetik kodu değiştirmek isteyen Fransa Başbakanı De Villepin niyetini gizlemeyi başaramadı. Selefi Jean-Pierre Raffarin, sağlık ve emeklilik reformlarını, sosyal barışın güvenceye alınması için atılan adımlar olarak kabul ettirmişken, De Villepin, Fransız halkını kaygılandırdı.

Ve sonuç: Durma noktasına gelmiş bir politika! Chirac da bunda sorumluluk taşıyor. AB Anayasası için yapılan referandumdan hayır çıkmasıyla birlikte puanları hayli düşen Chirac, artık güvenirliliğine tamamen yitirdi.

İstahdam yasası kavgasının bilançosu da oldukça ağır: On binlerce öğrenci, haftalarca, aylarca derslerinden geri kaldı. İş bırakma eylemleri ve protesto gösterileri ekonomiyi vurdu. İktidar partisi içinde, De Villipenciler ve Sarkozyciler olmak üzere, hizipleşme meydana geldi. Ve tüm bunlar, ne savunucularının iddia ettiği kadar elzem, ne de karşıtlarının ileri sürdüğü kadar korkunç olan bir reform yüzünden oldu! Uzun lafın kısası, bir bardak suda fırtına koparıldı!“