1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Blair AB'de reform istedi

Ajanslar23 Haziran 2005

AB Dönem Başkanlığı’nı Lüksemburg’tan devralmaya hazırlanan İngiltere Başbakanı Tony Blair, Brüksel’de başkanlık programının önceliklerini anlattı. AB’de reform yapılması gerektiğini savunan Blair, Türkiye ve Hırvatistan’a ise kapıların kapanmayacağını kaydetti…

https://p.dw.com/p/AalZ
İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB Dönem Başkanlığı'nda önceliklerini anlattı
İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB Dönem Başkanlığı'nda önceliklerini anlattıFotoğraf: AP

İngiltere Başbakanı Tony Blair bugün Avrupa Parlamentosu’nda altı aylık dönem başkanlığındaki önceliklerini, izleyeceği politikaları anlattı, endişeleri gidermeye çalıştı. Avrupa milletvekillerine 1 Temmuz’da başlayacak altı aylık dönem başkanlığındaki önceliklerini anlatan Blair, Almanya-Fransa ikilisine yüklendi.

Serbest pazar Avrupası ile sosyal Avrupa isteyenler gibi bir bölünme olduğu görüşünü gündeme getirenleri, durumu yanlış yansıtmakla eleştiren Blair, değişim isteğinin Avrupa idealine ihanet gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi ve “İdealler değişim yoluyla ayakta kalır ve zorluklar karşısında yıldıklarında ölürler“ dedi.

Blair, güçlü sosyal boyutu olan bir Avrupa’ya inandığını, Avrupa’yı sadece basit bir ekonomik pazar olarak hiçbir zaman kabul edemeyeceğini vurguladı. Avrupa’nın gücüne yeniden kavuşması, yeniden anlam kazanması ve Avrupa idealizminin ancak değişimle sağlanabileceğini kaydeden Blair, halkın desteğinin de ancak bu şekilde kazanılabileceğini ifade etti. Blair konuşmasında “Ben ateşli bir Avrupa taraftarıyım, hep de öyle oldum“ şeklindeki sözleri milletvekilleri arasında gülüşmeler, alkışlar ve tepkilere neden oldu.

AB’nin genişlemesi

İngiltere Başbakanı, AB’nin içinde bulunduğu krize siyasi kurumların değil, siyasi liderlik eksikliğinin neden olduğunu vurguladı. Güçlü bir Avrupa’nın dış politikada aktif bir oyuncu olacağını aynı zamanda dünyayı şekillendirip ileri götürmede kendi kapasitesini gösterebilecek bir Avrupa olacağını belirten Blair, böyle bir Avrupa’nın doğal olarak ABD ile de iyi bir ortaklık ilişkisi içinde bulunacağını söyledi. Avrupa’nın kendine güvenir hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Blair, bu bağlamda genişleme süreci ile ilgili tartışmalara da değinerek şunları söyledi:

“Böyle bir Avrupa kendine güvenli bir Avrupa olur. Genişlemeyi bir tehdit olarak görmeyecek kadar kendine güvenli. Üyelik, eski üyelerin kaybettiği, yeni üyelerin kazandığı bir oyun gibi görülemez. Genişleme daha büyük ve daha güçlü bir Birlik oluşturmak için son derece büyük tarihi bir fırsattır. Genişlemeyi durdurursak Avrupa daralacak, bunu savunanlar Avrupa idealizmi geleneğini değil, milliyetçilik ve milli fobiler geleneğini sürdürmüş olacaktır.”

Blair, Türkiye ve Hırvatistan’ın da üyelik müzakerelerine değindi. İngiltere Başbakanı Tony Blair, AB'nin genişlemeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Blair, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, AB'nin kapılarını, Türkiye ve Balkan ülkeleri gibi adaylara kapatmasının, yeni bir milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı akımı doğuracağı uyarısında bulundu

Bütçe anlaşmazlığı

Blair’in 1 Temmuz tarihinde devralacağı Dönem Başkanlığı’nda ise gündeminin ilk sırasında bütçe anlaşmazlığı bulunuyor. Brüksel’de geçen hafta yapılan devlet ve hükümet başkanları zirvesinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olan bütçe krizinde nasıl bir uzlaşma sağlanacağı ise kestirilemiyor. Avrupalı parlamenterlerin tepkili olduğu Blair, bütçe krizinin en keskin taraflarından biri.

İngiltere’ye uygulanan özel indirimden vazgeçmeyen İngiltere Başbakanı, buna karşılık Fransa’nın da tarım teşviklerinden geri adım atmasını isteyerek krizi derinleştirmişti. AB liderlerinin büyük bir kısmının tepkili olduğu ve hatta AB Dönem Başkanlığı’nı devredecek olan Lüksemburg Başbakanı Jean – Claude Juncker’in de uzlaşmayı bazmakla suçladığı Blair’in krizi çözebilmesi bu nedenle zor görünüyor.

Türkiye'nin 3 Ekim randevusu

Diğer taraftan, İngiltere’nin dönem başkanlığındaki bir diğer önemli konu Türkiye. 3 Ekim’de müzakerelere başlayacak olan Türkiye ve dolayısıyla genişlemeyle ilgili tartışmaların İngiltere’nin dönem başkanlığında kızışması bekleniyor. Nitekim, AB politikacıları yavaş yavaş genişlemeye konusunu ısıtmaya başladılar. AB Komisyonu Jose Manuel Barrosso’nun Türkiye’nin üyeliğinin mutlaka tartışılması gerektiğini söylemesi bunun en güçlü işareti.