BM Güvenlik Konseyi'nde İstanbul kararı
21 Kasım 2003
ABD ve İngiltere’nin desteğiyle kaleme alınan ve Türkiye açısından ”diplomatik zafer” olarak yorumlanan tasarı, Taliban’a karşı uygulanan yaptırımlar komitesinin dönem başkanı olan Şili tarafından Konsey’e sunuldu. Karar, tüm ülkeleri, 2001 yılındaki 11 Eylül saldırılarından sonra kabul edilen 1371 sayılı kararda üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmeye ve bu tür terör saldırılarının sorumlulularını yakalayıp adalet önüne çıkarma çabaları ile işbirliği yapmaya çağırdı.
Karar, İngiltere ve Türkiye'yi memnun etti
Toplantıda söz alan Türkiye’nin BM daimi temsilcisi büyükelçi Ümit Pamir de İstanbul saldırılarının terörizmin çirkin yüzünü bir kez daha gösterdiğini bildirdi. Tüm ülkeleri terörle savaşta ayrım gözetmemeye çağıran Pamir, ”Hiçbirimiz 'iyi terörist ya da ikinci sınıf kurban' bulunduğu” tuzağına düşmemeliyiz” dedi.
Terörizmin, insan hayatına, uygarlığa ve ortak değerlere yönelik bir baskı aracı olduğuna dikkat çeken Pamir, teröristlere karşı seçici davranmanın yanlış yol olduğunu, çünkü terörizmin sonunda her zaman kendisini besleyen ya da ona göz yuman taraflara yöneldiğini kaydetti.
Toplantıdan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan İngiltere’nin BM daimi temsilcisi büyükelçi Emyr Jones Parry de ülkesinin, Konsey üyelerinin, İstanbul saldırılarını ve tüm terör eylemlerini derhal kınamak konusunda birleşmesini büyük taktirle karşıladıladıklarını söyledi. Parry, saldırıların Irak Savaşı'yla ilgili olup olmadığına ilişkin bir soruya karşılık da, ”Nedeni ne olursa olsun, hiç bir terör eyleminin haklı gösterilemeyeceğini”vurguladı.
Annan: Saldırılar tümüyle kınanmalı
BM Genel Sekreteri Kofi Annan da, İstanbul’daki saldırıları yapan kişilerin insan hayatına hiçbir saygıları bulunmadığını ve tümüyle kınanmaları gerektiğini bildirdi. ”Bu sabah hepimiz yine şok edici haberle uyandık” diyen Annan, İngiliz ve Türk hükümetleri ve halklarına başsağlığı diledi..
Saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla birlikte yas tuttuğunu belirten ve yaralılara şifa dileyen Annan, ”Ne kadar tehlikeli bir dünyada yaşadığımızı herkes görüyor. Çevremizde bombalar patlıyor, bu konuda BM’nin de hedef alındığını gördük. Bu yeni ortam, işlerimizi daha da zorlaştıracak ve personelimizin güvenliği için daha iyi koruma önlemleri alınmasını gerektirecek” ifadesini kullandı.