1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM ve AB'de "Ortadoğu krizi"

Hülya Köylü / DW2 Ağustos 2006

Lübnan’daki saldırıların ardından Ortadoğu krizi, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler’de (BM) kutuplaşmalara neden oluyor. Lübnan’daki savaş devam ederken, şiddetin sona erdirilmesi konusunda AB ve BM tek ses olmakta zorlanıyor...

https://p.dw.com/p/AZlI
Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, ateşkes çağrısı üzerinde uzlaşamadı
Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, ateşkes çağrısı üzerinde uzlaşamadı

Ortadoğu’da yaşanan şiddet karşısında uluslararası toplum şimdilik sadece “seyirci” durumda. İsrail’in Lübnan’daki bombardımanı, Hizbullah’ın da İsrail tarafına Katyuşa füzeleriyle misillemeleri devam ederken, uluslararası toplum şiddetin sona erdirilmesi için adım atmakta zorlanıyor. Görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkansa zayıf bir diplomasi oluyor, bu da Ortadoğu’daki şiddete geniş bir alan bırakıyor.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’deki Ortadoğu görüşmelerinden, şiddeti sona erdirmeye yönelik şimdiye kadar sonuç alınamadı ve görüş ayrılıkları devam ediyor. BM’deki anlaşmazlıkta ABD’nin tutumu büyük rol oynuyor. İsrail’in saldırılarına destek veren ABD, ateşkes çağrısı yapılmasından yana değil. Çocukların da hedef olduğu Kana saldırısına ilişkin görüşmelerde BM Güvenlik Konseyi, daimi üye ABD’nin karşı çıkması nedeniyle kınama kararı bile alamadı, sadece üzüntü duyduğunu bildirmekle yetindi.

ABD’nin tutumu

ABD’nin bu tutumu devam devam ediyor. Beyaz Saray, son yaptığı açıklamada, Lübnan'da acil ateşkesin gündemde olmadığını bildirdi. Washinton, bu aşamada acil bir ateşkesin söz konusu olmadığı kanısında. Bölgeyi iki kez ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın tutumu ise Washington’un tutumunu özetler nitelikte: Şimdi yeni bir Ortadoğu zamanı.

Fransa ise ABD’nin karşısında duran ülke olarak öne çıkıyor. Bölgede bir an önce ateşkes ilan edilmesini isteyen Fransa, geçmişten kaynaklanan ilişkileri nedeniyle Lübnan hükümetinin yanında yer alıyor. ABD’nin tutumu karşısında sertleşeceği işaretlerini veren Fransa’nın, Güney Lübnan'da görevlendirilmesi düşünülen yeni çok uluslu istikrar gücüne katkıda bulunmak isteyen BM üyesi ülkeleri bir araya getirecek toplantıyı boykot edeceği açıklanmıştı.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın çağrıları da yine ABD’ye takılıyor. Güvenlik Konseyi’nin Kana saldırılarını kınama ve ateşkes çağrısı yönünde bir karar almasını isteyen Annan’ın tepkileri şimdiye kadar bir sonuç getirmedi. Hayal kırıklığı içinde olan Annan, Katar'ın El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyinin açıklamasında çoğu çocuk 50'den fazla sivilin öldüğü Kana bombardımanını kınamamasını eleştirdi. Annan, ''BM'nin açıklaması istediğimden daha yumuşaktı'' dedi.

AB’de Ortadoğu krizi

Ortadoğu krizini görüşmek üzere dün Brüksel’de toplanan Avrupa Birliği’nin dışişleri bakanları toplantısı da BM’deki görüşmelerden farksızdı. “Acil ateşkes“ çağrısı yapmakta zorlanan AB de uzlaşma sağlayamadı. Uzun süren pazarlıkların ardından kabul edilen bildiride, “çatışmaların bir an önce durması ve ardından bir ateşkes sağlanması” dileği dile getirildi.

AB’nin toplantısındaki krizin nedeni de ABD’nin gölgesi oldu. ABD’nin müttefiklerinin ateşkes çağrısı yapılmasına karşı çıkması nedeniyle AB’li bakanlar, ateşkes talebinde bulunmaktan vazgeçti. Almanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Danimarka’nın da desteğini alan İngiltere, bildiride yer alan ifadelerin yumuşatılmasını sağladı. Fransa ise yine sonuçtan memnun değil. Brüksel’deki toplantıda Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, bu kararın, BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen kararla benzerlik taşıdığını dile getirdi.

Çokuluslu güç tartışmaları

Ateşkes çağrısı yapmakta anlaşamayan Batı ülkeleri, şimdi de bölgeye gönderilmesi muhtemel uluslararası güce ilişkin tartışmalara hazırlanıyor. Ancak bu konuda da anlaşmaya varılıncaya dek uzun tartışmalar yaşanması olası. Zira Fransa, Güney Lübnan'da kurulması tartışılan yeni çok uluslu istikrar gücüne katkıda bulunmak isteyen BM üyesi ülkeleri yarın bir araya getirecek toplantının ''erken'' olduğunu bildirdi.

Ayrıca bu güçte yer alabileceğini açıklayan ilk ülke olan Türkiye gibi, bir çok ülkenin görevi üstlenmeden önce ateşkes koşulunu öne süreceği gözleniyor. AB üyelerinden Fransa, İtalya, Finlandiya, Polonya, İsveç ve İspanya`nın yanı sıra, aday ülke Türkiye ve Müslüman Asya ülkesi olan Endonezya da böyle bir barış gücüne katılmayı düşünüyorlar.