1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM Zirvesi'nde yüzeysel memnuniyet

Rolf Wenkel / DW15 Eylül 2005

BM’nin 60. kuruluş yıldönümünde düzenlenen zirvede sunulacak olan sonuç bildirgesi kimseyi tam olarak memnun etmedi, ancak genel kanaat hala umutlu olunması gerektiği yönünde. BM Genel Sekreteri Annan ise sonuç bildirgesinden memnuniyetsizliğini açıkça dile getirdi...

https://p.dw.com/p/AaYK
Sonuç bildirgesi BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı memnun etmedi
Sonuç bildirgesi BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı memnun etmediFotoğraf: AP

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, New York zirvesine davet çıkardığında, “Küresel tehlikelere karşı ortak çözümler bulmak için iyi bir fırsat” ifadesini kullanmıştı. BM reformları ve milenyum hedeflerinden geriye kalana bakılırsa, bu fırsat kaçırıldı. BM Genel Sekreteri, buna rağmen ABD’nin itirazları sonucu epeyce budanan kapanış bildirgesini “İleriye doğru önemli bir adım” olarak nitelendirdi ve ABD’yi eleştirmekten kaçındı. Kofi Annan şunları söyledi:

“Henüz temel reformlar konusunda gereken başarıyı sağlamayadık. Ben bunun gerekli olduğuna inanıyorum ve bu konuda yalnız değilim. Bazı konularda derin, kısmen yapısal ve aynı zamanda meşru görüş ayrılıkları mevcut. Bazı noktalarda gerçekten kararlı adımlar atabildik, diğerlerinde aramızdaki görüş ayrılıklarını azalttık ve ilerleme sağladık. Bazılarında ise hala birbirimize çok uzağız.”

Küresel sorunlara değinildi

Diplomatların üç hafta boyunca üzerinde çalıştığı 35 sayfalık kapanış bildirgesi metni, küresel bir dizi soruna değiniyor: Açlıkla mücadele, yoksulluğun azaltılması, terörle mücadele. Ama tüm bu konularda somut öneriler yerine, genel ifadelerle yetiniliyor.

BM’de beş yıl önce yapılan Milenyum Zirvesi’nde “dünyadaki yoksulların sayısının 2015 yılına kadar yarıya düşürülmesi için gelişmiş ülkelerin gayri safi milli hasılalarının binde 7’sini kalkınma yardımına ayırmaları” kararı alınmıştı. Bu kez, bu karara uyan ülkelere övgü ile yetinildi, uymayanlar eleştirilmedi.

“Bu bile başarı”

Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Yardımı Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul ise ABD’nin kapanış bildirgesinde kalkınma yardımlarının yer almasına karşı çıkması nedeniyle bunun bile bir başarı olduğunu düşünüyor. Bu itirazı, Washington’ın BM’yi zayıflatma çabasının bir parçası olarak gören Wiczorek-Zeul, girişimin başarıya ulaşmamasından memnun. BM’nin hedeflerinin AB’nin programına uygun olduğunu vurgulayan Alman Bakan şöyle konuştu:

“Avrupa Birliği, 2015 yılına kadar tüm üye ülkelerin kalkınma yardımını gayrı safi milli hasılanın binde 7’sine yükseltme kararı aldı. Bu zirvede bu konunun özellikle vurgulanması Avrupa Birliği’nin doğru yolda olduğunun göstergesi. Şimdi sıra diğer ülkeleri de ikna etmekte. Aynı şey, yoksul ülkelerin borçlarının silinmesi konusunda da geçerli.”

İnsan hakları ve barış

Bu zirvede kararlaştırılan BM reformları arasında barışın sağlanması için bir komisyon ve bir İnsan Hakları Konseyi kurulması bulunuyor. Barış Komisyonu, iç savaşın yaşandığı bölgelerde barışın ve sivil toplumun işleyişinin sağlanması için çalışacak ve genel kurula karşı sorumlu olacak.

İnsan Hakları Konseyi ise BM İnsan Hakları Komisyonu’na yönelik ağır eleştirilere cevap olarak tasarlandı. Bu komisyonda ağır insan hakları ihlalleri yapan ülkelerin temsilcileri de bulunuyordu ve yoğun eleştirilere neden olmaktaydı.

Kapanış bildirgesi, BM Genel Sekreteri Annan’ın ilk önerisinden epeyce geride: Nükleere silahların azaltılması ve yayılmalarının önlenmesi ya da Amerika Birleşik Devletleri’nin tanımadığı, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi konular metinden oldugu gibi ayıklandı. BM Güvenlik Konseyi reformu da ertelendi.