1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM’de Ortadoğu sıkıntısı

Rainer Sütfeld20 Temmuz 2006

İsrail’in Lübnan’daki yerleşim birimlerini hedef alan bombardımanları bütün şiddetiyle devam ederken gözler şimdi ABD’ye çevriliyor. Konu, Rice’nin bugün ve yarın New York’ta BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile yapacağı görüşmelerin en önemli gündem maddesi olacak. Ancak BM üyeleri arasında ortak bir tutumdan söz etmek zor...

https://p.dw.com/p/AZnk
BM'de tartışılan seçeneklerden biri de bölgedeki BM gücünün arttırılması
BM'de tartışılan seçeneklerden biri de bölgedeki BM gücünün arttırılmasıFotoğraf: picture-alliance / dpa

New York Times gazetesinde çıkan bir habere göre, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ortadoğu’ya hareket etmek için İsrail’in askeri operasyonlarını başarıyla tamamlamasını bekliyor. Bunun birkaç hafta sürebileceğine de haberde yer veriliyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın ise ABD’yi acil müdahalede bulunmaya ikna edebileceği sanılmıyor.

ABD’nin BM’deki daimi temsilcisi John Bolton da bunu doğrrular nitelikte bir açıklama yaptı. Bolton, “Ateşkes çağrısında bulunmak gibi refleksler bu durumda netice vermez” diye konuştu. Bolton, şimdiye kadar hiç kimse teröristler ile ateşkes üzerinde anlaşamadığı için, etkili ve kalıcı kararlara ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Tony Snow, Washington’un Lübnan’daki demokrasi ve hükümetin kurtarılmasına öncelik verdiğini söylüyor. Amerika’nın çıkarıları açısından iki önemli husus olduğuun söyleyen Snow, “Birincisi, teröristlere kazanamayacakları gösterilmeli. İkincisi ise kalıcı barış için zemin hazırlanması” dedi. Amerikan yönetimi de tıpkı İsrail gibi militan gruplarla görüşmenin anlamı olmayacağını düşünüyor:

Fransa’nın tutumu

BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise bugün BM Güvenlik Konseyi’ne Ortadoğu’daki gelişmeler hakkında bilgi verecek. Ancak ABD’nin İsrail’i kollayarak oyalama taktiği gütmesi 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nde tepki uyandırıyor. Washington’un kayıtsızlığından şikayetçi olan Konsey Dönem Başkanı Fransa’nın temsilcisi Jean de la Sabliere, “Yüzbinlerce kişinin kaçarak canını kurtarmaya çalışması karşısında bölgede ‘maksadına uygun’ eylemlerin düzenlendiği söylenemez” dedi.

Fransa, ABD’nin geciktireceğini bile bile Güvenlik Konseyi’ne bir karar tasarısı sundu. Tasarıda Hizbullah zikredilmeksizin karşılıklı şiddet kınanıyor, her iki taraftan da sınırların dokunulmazılığına saygılı olunması isteniyor ve İsrail’den sivillerle sivil altyapının gözetilmesi talep ediliyor. Sürekli ateşkes ve bölgeye daha güçlü bir uluslararası askeri kuvvet gönderilmesi de Fransa’nın tasarısında yer alıyor. BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi Fransa, Hizbullah’ın İsrail değil, Lübnan hükümeti ile işbirliği halindeki uluslararası barış gücü tarafından silahsızlandırılmasını istiyor.

Öncelik sivil can kaybının önlenmesi

BM Genel Sekreter Yardımcısı Mark Malloch Brown ise bunun ikinci ya da üçüncü adım olabileceği ve herşeyden önce siviller arasındaki can kaybının önlenmesi gerektiği görüşünde. Masum sivillerin öldürülmesinin bir haksızlık olduğunu söyleyen Brown, “Buna son verilmeli. Ardından uzun vadeli bir anlaşma hazırlanmalı. Anlaşmanın uygulanabilmesi için de Lübnan’daki barış gücünün takviye edilip ek yetkilerle donatılması gerekir” dedi.

Lübnan - İsrail sınırını denetlemekle görevlendirilen 2 000 mevcutlu barış gücü, tıpkı bundan onbir yıl önce Sırpların Srebrenitsa’yı işgali sırasındaki gibi gelişmelere sadece seyirci kalıyor. Genel Sekreteri Kofi Annan, Afganistan’daki gibi BM komutasındaki bir barış gücündden söz ederken, Washington yönetimi BM’nin yetkili olmadığı bir uluslararası askeri kuvveti tercih ediyor.