1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Borçlu AB üyelerine yardım arayışı

Wolfgang Landmesser/Brüksel 10 Mart 2009

Mali kriz ve yol açtığı olumsuzluklarla mücadele hükümetlerin öncelikli hedefleri arasında. AB ekonomi ve maliye bakanları bugün Brüksel'de biraraya geliyor. Gündemde borçlu AB üyelerine yapılacak yardımlar yer alıyor.

https://p.dw.com/p/H8oA
Mali kriz Avrupa borsalarını da sarstı
Mali kriz Avrupa borsalarını da sarstıFotoğraf: AP

Euro bölgesine dâhil olan ülkelerin neredeyse hepsi ekonomik zorluklarla karşı karşıya bulunuyor. Ancak bazı ülkeler, çok daha ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Örneğin, İtalya, İspanya veya Yunanistan gibi ülkeler adeta iflasın eşiğine gelirse ne olacak? Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Joaquin Almunia, bu soruya yuvarlak bir yanıt vererek, "zorluklar yaşayan üye bir ülke ile dayanışma içinde olunduğunu göstermek için farklı yollar bulunuyor. Eğer gereken siyasi irade ortaya konursa, böyle ülkelere yardım etmek için doğru çözüm yolunu bulmak da mümkün olur" diyor.

Ortak tahvile Almanya karşı

Euro bölgesi dâhilindeki Güney Avrupa ülkelerinin yüksek miktardaki borçları nedeniyle, yüksek oranda faiz ödemek zorunda olmaları ortak tahvil konusunda ciddi bir sorun oluşturuyor. Eğer euro bölgesindeki ülkeler ortak bir tahvil çıkartırsa, örneğin Yunanistan’ın borç yükü azalacak. Bu yüzden de Almanya ortak tahvile karşı çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Alman Maliye Bakanı Peer Steinbrück bundan bir kaç hafta önce, bunun nedenini şu sözlerle açıkladı: ”Eğer Almanya’nın kredi koşulları 100 baz puan kadar düşerse, bunun bize maliyeti üç milyar euro olur. Ben bunu vergisini ödeyen Alman vatandaşlarına anlatamam.”

Yardım kaçınılmaz olabilir

Merkezi Brüksel’de bulunan Bruegel Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nden Jacob von Weizsaecker ise durum daha ciddileşirse Almanya’nın da yardım etmek zorunda kalacağını belirtiyor. Zira von Weizsaecker’e göre euro bölgesinde yer alan bir ülkenin iflasını ilan etmesi, vergisini ödeyen vatandaşların çok hoşuna gitmese de, çok daha pahalıya mal olabilir. Weizsaecker, ”çok istekli olunmasa da, bazı bankaların kurtarılması gibi bir durum bu. Ama bir ülke için bu bankaların kurtarılması çok daha ucuza çıkıyor. Aynı şekilde bir durum oluşabilir ve Yunanistan’a yardım etmek, vergisini ödeyen Alman vatandaşlarının çıkarına olabilir” sözleri ile yardım etmenin kaçınılmaz olabileceğini dile getiriyor.

Nasıl yardım edilebilir?

Burada akıllara Avrupa Birliği’nin nasıl yardım edeceği sorusu geliyor. Maastricht Antlaşması, üye ülkelerin birbirlerinin borcunu üstlenemeyeceği konusunda sıkı kurallar öngörüyor. Avrupa Merkez Bankası’nın da bu konuda eli kolu bağlı kalıyor. Zira Merkez Bankası, borçlu devletlere yardım etmek için tahvil satın alamıyor. Ekonomi uzmanı Jacob von Weizsaecker de ortak tahvile karşı çıkıyor. Von Weizsaecker, ülkelere, borçlanmayı frenleyecek şekilde yardım edilmesi gerektiği görüşünde. Weizsaecker, "olasılıklardan biri devletin borçlarının sadece ana kısmının ortaklaşa teminat altına alınması ve bunun dışında kalan diğer borçları ülkelerin kendilerinin üstlenmesi olabilir. Böyle bir sistem, ana borç miktarı için daha az faiz ödeneceği için Yunanistan gibi ülkelerin yükünü hafifletebilir. Ancak ülkelerin yapacakları ek borçlanma için faizlerin şu andaki oranından daha yüksek olması gerekiyor, böylelikle borçlanma konusunda daha disiplinli davranarak, durumlarını düzeltebilirler" diye konuşuyor.

Yetkililer somut bir çözüm hakkında konuşmaktan kaçınıyorlar. Ancak gerçek şu ki, euro bölgesine dâhil olan bazı ülkelerde durum giderek ciddileşiyor ve Avrupa Birliği’nin bu durum karşısında harekete geçmesi gerekecek.