1812 TÜR 100 Jahre Borussia Dortmund

1909 yılının Noel arifesindeki bir pazar günü, 18 öğrencinin futbola olan aşkları sayesinde kurulan Borussia Dortmund, ilk başarılarını 50'li yıllarda elde etmeye başladı. 1956, 57 ve 63'de Almanya Şampiyon'u oldu. 1965'de Federasyon Kupası'nı da kazanan takım, bundan bir yıl sonra Liverpool'u yenerek Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı müzesine götürdü. O dönem Alman Milli Takımı formasını da giyen Dortmundlu Aki Schmidt'in, bu tarihî maçta galibiyeti getiren gole yaptığı mükemmel asist bugün bile hafızalardaki yerini koruyor. Schmidt, bu tarihî anları şu sözlerle anımsatıyor: "Sigi Held'in golüyle 1:0 öndeydik. Bitime 8 dakika kala beraberlik golünü yedik. O an kazamayacağımızı düşündüm, gerçekten artık iş bitti dedim. Ama ardından Libuda'nın mucize golü geldi. Yaklaşık 40–50 metreden Sigi Held'e bir pas attım. Aslında golü o da atabilirdi.“

Küllerinden doğdu

Ama golü Sigi Held'in yerine Rheinhard Libuda attı ve bu golle takımına Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nı getirdi. Takım, kendi evinde Dortmundlular tarafından inanılmaz bir coşkuyla karşılandı. Ancak bu başarıdan altı yıl sonra sarı-siyahlılar Bundesliga'ya veda etti ve iflasın eşiğine geldi. Ama dört yılda kendini toparlamayı başararak tekrar Bundesliga'ya geri döndü. Hem de yükselme baraj maçında Fortuna Köln'ü 8:0'la âdeta sahadan sildi. Bu maç, Borussia Dortmunt'un yeniden yıldızının parlamasına ve 1989'da Werder Bremen'i mağlup ederek Kupa Şampiyonu olmasına ivme veren karşılaşma oldu. 90'lı yıllarda transfer edilen başarılı sporcular sayesinde takım, 32 yıl sonra tekrar 1995 yılında Almanya Şampiyonu olmayı başardı.

Sezonun son maçında kendi evinde Hamburg'a karşı oynadığı maçta, şampiyonluğu getiren galibiyet golünü 19 yaşındaki Lars Ricken kaydetti.

"Stattaki atmosfer inanılmazdı” diyen Lars Ricken, “herkesin elinde bir radyo, maçı hem dinliyor hem izliyordu. Tribünlerin aynı andığı coştuğunu hatırladıkça hâlâ tüylerim diken diken oluyor. O maçta futbol hayatımın en duygusal anını yaşadım. Belki de futbol hayatımın en müthiş maçıydı“ diye konuşuyor.

Sarı-siyahlılar, 1996'da da unvanını korumayı başardı. Bir yıl sonraysa kulüp tarihinin en büyük başarısına ulaşıldı. İtalya'nın ünlü Juventus takımını mağlup ederek Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu'nu kazanan Dortmund, ardından Dünya Kulüpler Şampiyonu olmayı da başardı. 2002'de de yine Bundesliga Şampiyonluğu'na imza attı. Ancak bu zafer uzun sürmedi ve kulüp yediden bir düşüşe geçti. Astronomik paralara transfer edilen oyuncuların çoğundan beklenen verim elde edilemedi.

Sarı-Siyahlılarda ekonomik kriz

Sportif başarısızlıkları maddi sıkıntılar takip etti. Kulüp tam 120 milyon euro borçla ciddi bir malî krize sürüklendi. 2000 yılından itibaren borsada işlem görmeye başlayan Borussia Dortmund hisselerinin değeri öylesine düştü ki, kulüp 2004'de iflasın eşiğine geldi. Büyük çabalarla kulüp iflastan kurtarıldı. Pahalı transferler yerine altyapıya önem verildi. Bunun sonucunda aralarında Nuri Şahin'in de bulunduğu çok sayıda genç yetenek kulübe kazandırıldı.

Futbolseverler hatırlayacaktır: 1980'lerde Erdal Keser de yine sarı-siyahlı ekibin formasını giyen bir başka Türk futbolcuydu. Halen genç teknik direktör Jürgen Klopp tarafından çalıştırılan Borussia Dortmund, bir asırlık geçmişiyle ve kazandığı başarılarla, sadece Almanya'nın değil, Avrupa'nın da sayılı futbol kulüpleri arasında yer alıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Ziemons / Çeviri: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa