1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brüksel’de 'kimyasal savaş'

16 Kasım 2006

AB'de kimyevi maddelerin kullanımına ilişkin yönetmeliğin değiştirilmesi için çalışmalar uzun zamandır devam ediyor. Ancak Brüksel'deki Amerikan lobisi bunu engelleme çabası içinde.

https://p.dw.com/p/AZcg
AB kimyevi maddeler yönetmeliği son şeklini aldıktan sonra Avrupa Parlamentosu’nun oyuna sunulacak.
AB kimyevi maddeler yönetmeliği son şeklini aldıktan sonra Avrupa Parlamentosu’nun oyuna sunulacak.Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği kimyevi maddeler yönetmeliği yıllardır tartışmalara neden oluyor. Avrupa parlamentosu tehlikeli kimyevi maddelerin kullanımını daha sıkı kurallara bağlamak istediği için tam anlamıyla bir lobi savaşı yaşanıyor. Kimya şirketleri ile çevre örgütleri karşı karşıya. Brüksel’deki Amerikan lobisi de boş durmuyor. Amerikan özel sektörünün çıkarlarını kollayan ve AmCham diye anılan Brüksel’deki Amerikan Ticaret Odaları Birliği’nin Brüksel temsilciliği, Avrupa Birliği’ndeki en büyük ve nüfuz sahibi lobicilik kuruluşları arasında yer alıyor.

Amerikan Ticaret Odaları Birliği’nin başkanı Susan Danger. Danger, “Avrupa Birliği kurumlarına görüşlerimizi aktarabilmek için 500 ila 600 uzman çalıştırıyor. Ticaret ve sanayi sektörlerinden sosyal konulara kadar son derece geniş bir yelpazeye yayılan faaliyetlerimizi, temsil ettiğimiz bütün şirketlerin imzasını taşıyan bir plan çerçevesinde koordine ediyoruz. Ardından AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ya da AB Konseyi’nin yetkilileriyle bir araya gelip onları ikna etmeye çalışıyoruz,” diyerek kurumu anlatıyor.

Amerikan Sanayi Odaları Birliği’nin temsil ettiği 150 kadar şirket arasında Exxon ve IBM gibi çok uluslu şirketler de var. ABD uzun süredir AB politikasıyla yakından ilgileniyor. Bazı Amerikan şirketleri Avrupalı rakiplerinden çok daha önce Brüksel’de temsilcilik açmış. Danger, “Temsil ettiğimiz bütün şirketlerin Avrupa’da yatırımları var. Hem de büyük yatırımları. AB’nde alınan yasa niteliğindeki kararlar şirketlerimizi önemli ölçüde etkilediğinden yasaların hazırlanış aşamasında söz sahibi olmaya çalışıyoruz,” diyor.

Çevrecilerle AmCham karşı karşıya

Ve Amerikan şirketlerinin nüfuzu da küçümsenecek gibi değil. AmCham, uzmanlık kapasitesi açısından bütün Avrupa lobilerini gölgede bırakıyor. Çevre koruma örgütü Greenpeace’nin Brüksel şubesinden Jorgo Riss, Amerikalıların avantajlarının bununla bitmediğini söylüyor. Riss’e göre, “Amerikalıların konuma getiren birçok faktör var. Bir kere profesyonel lobicilik ABD’de çok eskilere dayanıyor. Sonra dünyanın en büyük ekonomik gücünü temsil etmenin avantajı ve her yerde İngilizce konuşulduğu için dil engeli tanımamaları da son derece önemli”. AmCham Başkanı Danger kimyevi maddeler yönetmeliğinin hazırlanışı sırasında da kuralların yumuşatılması için yoğun lobi faaliyetleri yürüttüklerini gizlemiyor.

ABD’nin nüfuzu Brüksel’de sesini duyurmaya çalışan çevreci örgütlerin hoşuna gitmiyor. Jorgo Riss halk sağlığı açısından kimyevi maddeler yönetmeliğinin lobilere kurban edilemeyecek kadar önemli olduğunu vurguluyor. Riss, “Avrupa kimyacılık endüstrisinin dünyadaki en büyük pazarı. Burada kararlaştırılan çevre sağlığı standartları bütün dünyayı etkileyebilir. Avrupa’nın gücü burada yatıyor. Amerikalılar bu alanda da Avrupa’ya müdahale edip çevre yasalarını sulandırmaya çalışıyorlar,” diyor. Ancak Riss, “Avrupa’nın kendine güveni artıyor.Avrupa Parlamentosu ve Birlik Komisyonu artık eskisi gibi ‘bakalım Amerika ne diyor’, havasında değil,” sözleriyle Amerikan lobisinin gücünü abartmamak gerektiğine dikkat çekiyor.

AB kimyevi maddeler yönetmeliğinin akıbeti muhtemel bu ayın sonunda belli olacak. Tasarı son şeklini aldıktan sonra, Avrupa Parlamentosu’nun oyuna sunulacak.