1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brüksel’de uzlaşma arayışı sürüyor

Duygu Leloğlu/Brüksel, Ajanslar9 Mart 2007

AB Dönem Başkanı Almanya’nın Başbakanı Merkel, Brüksel’deki AB zirvesinde kısmi bir başarı elde etti. Merkel, sera gazı salınımının 2020 yılına kadar yüzde 20 oranında düşürülmesini AB devlet ve hükümet başkanlarına kabul ettirdi. Ancak yenilenebilir enerji kaynakları konusundaki çekişmeler hala devam ediyor. Bu çerçevede Almanya konuyla ilgili yeni bir tasarı sundu.

https://p.dw.com/p/AZTR
Merkel'in yeni metni, yenilenebilir enerji kotasına nasıl ulaşacakları konusunda ülkelere esneklik tanınmasını öngörüyor.
Merkel'in yeni metni, yenilenebilir enerji kotasına nasıl ulaşacakları konusunda ülkelere esneklik tanınmasını öngörüyor.Fotoğraf: AP

Küresel ısınmaya karşı mücadele etmek için karar almak üzere Perşembe günü bir araya gelen Avrupa Birliği liderleri zirvesi, derin görüş ayrılıklarına sahne oluyor. Zirvenin ilk günü Avrupa ülkeleri, atmosferde artan sera etkisi yaratan gazların oranının düşürülmesine ilişkin anlaşmak konusunda bir sorun yaşamadılar.

Ancak AB'nin dönem başkanı Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, 27 ülkeyi, 2020 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 20 oranında artırılması için ikna edemedi. Özellikle AB ülkelerini ikiye bölen asıl konu, küresel ısınma ile mücadelede hangi enerji kaynağının kullanılması gerektiğine ilişkindi.

Bir grup ülkenin desteğini alan Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 20'ye çıkarılmasının bütün ülkeler için bağlayıcı bir özellik taşımasında ısrar davrandı. Merkel, yaptığı konuşmasında, Avrupa'nın öncü rol üstlenmesi gerektiğine inandığını belirterek, üyelerin de isteğinin bu yönde olduğunu söyledi. Merkel, bu kararın, Avrupa'nın ortaklarının da benzer hedefler koyması için inka edilmesi edilmesi önemli olduğuna değinerek, ABD ve Çin'i kastetti.

Diğer cephde yer alan Avrupa ülkeleri ise farklı gerekçeler gösterdiler. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya gibi fosil enerjisi kullanan ülkeler yenilenebilir enerjinin pahalı olması nedeniyle buna itaraz etti.

Almanya'dan yeni metin

Öte yandan Lüksemburg’un Başbakanı Jean Claude Junker, ülkesinin deniz kıyısında olmaması nedeniyle, yenilenebilir enerjilerin getirdiği yükün paylaşılmasından yana tavır koydu. Ülkesinin örneğin rüzgar enerjisi konusunda, açık denize yel değirmenleri yerleştiren diğer üyelere gore daha az şey yapabiliğine dikkati çeken Junker, “Bunu, Belçika ve Hollanda ile beraber yaparsak daha fazla yenilenebilir enerji bizim için de söz konusu olabilir“ dedi.

Yine aynı cephede yer alan Finlandiya'yı da arkasına alan, enerjisinin yüzde 40'ını nükleer enerjiden sağlayan Fransa ise nükleer enerjinin de AB'nin planının bir parçası olmasını istedi. Bu ülkeler doğayı az kirlettiğini ve fosil enerjiler gibi tükenmesinin söz konusu olmadığını gerekçe gösterdiler. Ancak Almanya, doğa dostu yenilenebilir enerjinin, nükleer enerjiden ayrı tutulması gerektiğine dikkati çekerek bu teklifi reddetti.

Uzlaşı arayışları çerçevesinde AB Dönem Başkanı Almanya, bu sabah erken saatlerinde, AB ülkelerinin önüne anlaşma için yeni bir metin daha koydu. Metin, yine 2020 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 20 oranında artarılmasını öngörüyor, ancak “esnek dravranılması ve AB ülkelerinin bu hedefe nasıl varcaklarının kendilerine bırakılması gerektiği” belirtiliyor.

Bu arada 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesiyle Deutsche Welle’nin de aralarında bulunduğu bir grup kadın gazeteciye konuşan, Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, artık AB'nde şu ana kadar tabu olarak kalan nükleer enerjinin konuşulması gerektiğine dikkati çekti.

50. yıl deklarasyonu

Zirvenin bir diğer gündemini ise birliğin kuruluşunun 50. yılının kutlaması dolayısıyla, 25 Mart'ta AB liderleri tarafından imzalanacak Berlin deklarasyonu oluşturuyor.

Almanya, iki sayfalık metinde, birliğin kurumsal reformları yapmasının önemine işaret etmek niyetinde. Deklarasyonda, AB'nin gelecek genişlemesinin ne şekilde yer alacağı da AB ülkeleri arasında müzakere konusu olacak.