1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Brigittie Bardot 75 yaşında

28 Eylül 2009

Fransızların, “lolita” sembolü, aktris Brigittie Bardot bugün 75 yaşında. BB olarak da anılan Bardot’nun çelişkilerle dolu yaşamından ilginç kesitler:

https://p.dw.com/p/JqxW
Brigitte Bardot, 1968 yılındaFotoğraf: AP

Bir dönem adeta tapılan ve cinsel özgürlüğün sembolü olarak görülen aktris, son 30 yıldır kendisini hayvanları koruma davasına adamış durumda. Ancak adı son yıllarda Fransız medyasında aşırı milliyetçilerle flörtü ve Müslüman derneklerine karşı Fransız mahkemelerinde kaybettiği davalarla gündeme geliyor.

Eski Fransa cumhurbaşkanı Charles de Gaulle 1968 yılında kendisi için “Fransa’ya Renault kadar döviz kazandırıyor” demişti. Hatta de Gaulle, daha da ileri gidip, Fransız cumhuriyetinin sembolü olan Marianne’ı canlandırmasını istemiş, Bardot da böylelikle Fransa’nın sembolü haline gelmişti. Bu rolü kendisinden sonra Catherine Deneuve, Ines de La Fressange ve Laetitia Casta gibi güzeller devralacaktı.

Paris’in şık semtlerinden birinde burjuva kültürlü bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Bardot’nun kariyeri, 1949 yılında 15 yaşındayken ELLE dergisine kapak olmakla başladı. Öyle ki kısa sürede genç kız kavramının değişmesine neden oldu. Yazar Nabokov’un 1955 yılında Paris’te piyasaya çıkan “Lolita” adlı eserinde Bardot’dan esinlendiği dahi söyleniyor.

Brigitte Bardot
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

18 yaşında star o

ldu

Ancak Bardot, dünya çapında “Star” ünvanını, 18 yaşındayken evlendiği eski kocası Roger Vadim’in yönettiği 1956 yapımı “Ve Tanrı kadını yarattı” adlı filmle yakaladı. Bardot bazı ülkelerde yasaklanan filmin 1957 yılında ABD’de gösterime girmesiyle, yaşayan bir mit, bir sosyal model ve uluslar arası planda bir seks sembolü haline geldi.

“Bardot vakası” o dönem gerek Fransız gerekse yabancı basının gündeminde düşmüyordu. Paris-Match dergisi 1958 yılında, antropolog, psikolog ve sosyologların görüşlerini alarak kendisine 8 tam sayfa ayıracaktı. Bardot vakasını dönemin Fransız aydınları da mercek altına aldılar. Feminist akımın öncülerinden Simone de Beauvoir 1959 yılında kaleme aldığı “Lolita sendromu” adlı denemede Bardot’yu “kadın tarihinin lokomotifi” olarak tanımladı. Simone de Beauvoir’a göre Bardot, 2‘inci Dünya Savaşı sonrası Fransa’sının “ilk ve en hür kadını” idi.

Brigitte Bardot
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Doğum gününde intihar girişimi

Bu sükseye rağmen Bardot Hollywood yapımcılarının çılgın tekliflerini “Fransız değeri kalmak istediği” gerekçesiyle geri çevirmekteydi. Kirk Douglas’ın kendisini “ABD’ye götürme” teklifini geri çevirdiği de söylenir.

1960’lı yıllarda, bugün Fransız sinemasının klasikleri arasında yer alan çok sayıda filmde rol alan Bardot için doğumgünü olan 28 Eylül’ün acı bir anısı da var. Ünlü olmanın getirdiği aşırı ilgi ve yorgunluk Bardot’nun 28 Eylül 1960’da intihar girişiminde bulunmasına neden oldu. Komaya giren Bardot, doktorlarının da söylediği gibi, mucize sonucu kurtarılabildi.

Ünlüleri peşinden sürükledi

Bu trajik olaya rağmen tüm 60’lı yıllar boyunca “seks sembolü” olmaya devam etti. Dünyanın en zenginlerini peşinden koşturmaktaydı. Öyle ki, Alman milyarder Günter Sachs 1966 yılında özel helikopteriyle Bardot’ya aşkını ilan etmek ve kendisine evlenme teklif etmek için, yıldızın güney Fransa’daki evinin üstüne güller yağdırdı. Teklife dayanamayan Bardot, Sachs ile 1966 yılında Las Vegas’da evlendi. Çift iki yıl evli kaldı.

Bardot sinema dünyasına henüz 39 yaşındayken elveda ettiği 1973 yılında arkasında 50’den fazla film bırakmıştı. 70’li yıllardan itibaren kendisini tamamen hayvanları koruma davasına adamaya başladı. Uluslararası planda elde ettiği desteğe ek olarak ırasıyla Valery Giscard d’Estaing ve François Mitterrand gibi 70’li ve 80’li yılların Fransa cumhurbaşkanlarının da desteğini aldı. 1986 yılında “Brigitte Bardot Vakfı”nı kurdu. Vakıf, 1992 yılında Fransız Danıştay’ı tarafından “kamu yararına kuruluş” ilan edildi.

Aşırı sağ söylem

Brigitte Bardot besucht Tierschutzzentrum in Nizza
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Bardot 1992 yılında dördüncü evliliğini Bernard d’Ormale ile yaptı. D’Ormale, Fransız aşırı sağının liderlerinden Jean-Marie Le Pen’in kadim dostu olarak biliniyordu. O güne kadar sadece hayvanları koruma konusunda demeçler veren Bardot, toplumsal yozlaşma, cinsellik, eşcinsellik ve Müslümanların gelenekleri gibi konularda aşırı sağın söylemini kullanmaya başladı.

Bir zamanların süper starının imajı bu söylemlerle Fransız toplumunda birdenbire değişti. Öyle ki hayvanları koruma konusundaki mücadelesini dahi olumsuz etkilemeye başladı.

Bardot, Müslümanların geleneklerini, özellikle de Kurban bayramında kurban kesmelerini hakaret oldu ifadelerle eleştirdiği için 1997 yılından bu yana Fransız mahkemeleri tarafından 4 kez yargılanıp suçlu bulundu ve tazminat ödemeye mahkum edildi.

BB son olarak 3 Haziran 2008 tarihinde, Aralık 2006’da kurban bayramında kurban kesimini yasaklamasını istediği dönemin İçişleri bakanı Nicolas Sarkozy'ye gönderdiği bir mektup nedeniyle 15 bin euro tazminat ödemekle cezalandırılmıştı.

Kayhan Karaca / Paris (Deutsche Welle)


Editör: Ayhan Şimşek