1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush eleştirilere kulak asmıyor

Carsten Schmiester25 Ağustos 2005

Irak politikasında ısrar eden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George W. Bush, tüm eleştiri ve felaketlere rağmen, Amerikan askerlerinin daha bir süre Irak topraklarında kalacağını açıkladı. Carsten Schmiester’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZuD

“Üzerindeki baskı arttıkça Başkan’ın mütevazılaşacağını düşünmek yanılgı olur. Çünkü tam aksi söz konusu. ABD Başkanı George Bush, Perşembe günü, kendisine yakınlık duyan bir grup dinleyicinin önünde yaptığı konuşmada, özgürlüğün ABD’nin değil, her şeye kadir Tanrı’nın yeryüzündeki tüm kadınlara ve erkeklere bahşettiği bir armağanı olduğu söyledi.

Bush’u dinlemeye gelen askerler ve aileleri, konuşmayı hayranlıkla takip ettiler. Özellikle de Bush’un, “zor bir dönemden geçen” askerlere yönelik övgü dolu sözleri, onları fazlasıyla heyecanlandırdı. Tek bir rakip bile olmadan oynanan, sonucu önceden belli bir futbol maçı... İnançlı insanlara yönelik gereksiz bir vaaz... Karşılıklı sırtı sıvazlama ve Irak’ta çığ gibi artan sorunları görmemezlikten gelme...

Durum bu kadar ciddi olmasa aslında, insan bu sahneler karşısında kahkalara boğulabilirdi. 1900 Amerikan askeri, Bush’un yanlış politikalarının bedelini kanlarıyla ödemiş olmasalardı, durum komik olabilirdi. Bush, bütün olup bitenlere rağmen, eleştirilere kulak tıkayıp Amerikan askerlerinin Irak’a girmesini savunmayı sürdürüyor.

Hem de savaşı başlatmak için gerekçe gösterilen tüm nedenlerin ve Amerikan askerlerini sevinç nidaları ve çiçeklerle karşılayacak demokrasiye susamış Iraklılar’a dair anlatılan hikayelerin hepsinin fos çıkmış olmasına rağmen... Bush’u eleştirenlerin en insaflıları bile, Başkan’ın köleleliştirilmiş bir halkı, silah tehdidiyle özgürlüğe zorladığından söz ediyor.

Bunun işlemesi mümkün değil. Birçok kişi bunu baştan beri biliyordu, ama Beyaz Saray’da kimse onlara kulak asmadı. Elbette, Cindy Sheehan gibi, savaşta ölen oğulları için kamuoyunun gözü önünde yas tutarak bir anda yıldızlaşan annelere şüpheyle bakılabilir.

Elbette bu kadınların muhalefetin maşaları oldukları düşünülebilir. Ama ABD’deki savaş karşıtlarının sayısının giderek arttığı ve bu savaş karşıtlarının çok güçlü argümanları olduğu görmemezlikten gelinemez... Ne var ki güçlü argümanlarına rağmen, sunabilecekleri bir alternatif politakadan yoksunlar.

Hızlı bir geri çekilmenin bir sürü askerin hayatını kurtaracağı kesin. Ama diğer taraftan da geri çekilme, sivillerin hayatını tehlikeye atacak. Eğer tamamen rezil olmak istemiyorlarsa, Amerikan askerlerinin bir süre daha Irak’ta kalmaları şart. En azından, ülkeyi kendi ayakları üzerinde durabilecek kadar istikrarlı hale getirene dek kalmalılar. Tabii bu arada çok kayıp vereceklerini hesap edip, durumun bir an önce düzelmesi için umut etmekten başka çareleri olamadığının da bilincinde olmalılar.

Bu savaşı başlatmak sorumsuzluktu. Aynı şekilde şimdi birden biri ortadan kaybolmak sorumluzluk olur. Zaten Başkan Bush ve Cumhuriyetçilere, bu sorumsuzluktan dolayı ancak bir dahaki seçimlerde, yani üç yıl sonra hesap sorulabilecek...”