Bush görevinde beş yılı doldurdu

Georg W. Bush, 20 Ocak 2001 tarihinde ABD Başkanlığı görevi için yemin ettiği sırada, çoğu insan bu duruma inanmak istemedi, bazıları protesto etti. Yaklaşık bir hafta süren tartışmalar ancak Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin Kasım 2000’de yapılan seçim sonuçlarıyla ilgili verdiği karar neticesinde son bulabildi. Aslında eski ABD Başkanı Bill Clinton’un yardımcısı Al Gore’un, Cumhuriyetçi Bush’a göre daha çok oyu vardı ama ülkenin dolaylı seçim sistemi ve varılan hukuki karar Başkanlık koltuğunun George Bush’a ait olduğunu tayin etti.

Oğul Bush’un çizgisi farklı

Oğul Bush, göreve gelir gelmez farklı çizgisini belli etmiş oldu: Kyoto Protokolü ve Rusya ile olan silahsızlanma sözleşmesini rafa kaldırırken, radikal vergi indirimlerinin hemen hayata geçirilmesini sağladı. Siyasal Bilimci John Fortier’e göre, akabinde gerçekleşen 11 Eylül saldırıları, Afganistan ve Irak savaşlarıyla Başkan Bush’un ilk iktidar döneminde sonrakine göre daha farklı bir mesai harcamasına yol açtı:

“Birinci görev dönemi ikincisine göre daha farklı. İlk iktidar döneminde Başkan çok tartışıldı ama çoğu konuda istediğini kabul ettirdi ve gündemi belirledi. Geçen yıl yani ikinci iktidar döneminin başlamasıyla yıldızı sönmeye başladı. Başkanın ikinci dönem için, büyük planları vardı ancak şimdiye kadar hiçbirini uygulamaya koyamadı.”

İkinci kez göreve geldi

Başkan Bush 2004 yılında ikinci kez aynı göreve getirildiğinde “artık uygulamaya geçirmek istediğim, politik deneyimi elde ettim” diye konuşuyordu.

Ancak vaad edilen emeklilik sistemi reformu ertelendi, vergi sisteminde planlanan yenilemelerse gündemden kaldırıldı. John Fortier, başkanın ikinci iktidar döneminde birçok şeyi başaramadığı görüşünde:

“Öncesinde tekrar seçilmiş olmanın yarattığı potansiyelle bazı şeyleri hayata geçirebilme şansı vardı ama başaramadı. Bir yanda kendi parti mensuplarının bile destek vermediği çok yüksek hedeflerinin olması diğer taraf ta da Irak savaşı yüzünden popülaritesini yitirmesi bunda etkili oldu. Ayrıca kendi partisi içindeki biriliği de sağlayamaz oldu. Örneğin Alaska’daki petrol çıkarma çalışmalarına karşı büyük tepkiler aldı. Tabii en derin darbe Katrina kasırgasıyla geldi. Artık 11 Eylül saldırılarının akabindeki güçlü lider intibasını uyandırmaz olmuştu. Ayrıca yardımcının da adının karıştığı skandal iddialarını da unutmamak gerekir. İkinci görev süresi en azından sadece belirlenen büyük hedeflere bakıldığında pek de iç açıcı görünmüyor”.

Üç yıl daha iktidarda

Başkanın görev süresinin dolamasına üç yıl daha var ancak gözlemcilere göre Bush’un siyasi rakipleri, onu hafife almanın ne denli yanlış olduğunun da farkındalar.