1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush Irak savaşını savundu

Sema Emiroğlu21 Eylül 2004

BM Genel Kurulu’nun 59’uncu dönem toplantıları, New York’ta başlarken, toplantının açılışında dünya liderlerine hitap eden ABD Başkanı George W. Bush, Irak savaşını savundu; ayrıca terörle mücadeleye ve demokrasinin yayılmasına destek verilmesini istedi.

https://p.dw.com/p/Ab7r
Bush, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Irak savaşını savundu, BM Genel Sekreteri Annan da üstü kapalı şekilde ABD'yi eleştirdi...
Bush, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Irak savaşını savundu, BM Genel Sekreteri Annan da üstü kapalı şekilde ABD'yi eleştirdi...Fotoğraf: AP

Bush’tan önce söz alan BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise, dünyada uluslararası hukukun utanç verici biçimde gözardı edildiğini belirterek, tüm ülkeleri hukukun üstünlüğü ilkesini hem içte hem de dışta uygulamaya çağırdı. Annan, ”Ulusal güvenlik kaygıları ve terörle mücadele, hukukun ihlali için bahane olmamalı” diyerek ve Ebu Gureyb hapisanesindeki "yüz kızartıcı” suistimalleri örnek göstererek ABD’yi de üstü kapalı biçimde eleştirdi.

”Geçen yılki konuşmamda bir kavşak noktasında geldiğimizi söylemiş ve ileriye gitmek için ortak bir yol bulmamamız halinde tarihin bizleri ağır biçimde değerlendireceğini bildirmiştim” diyen Annan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi alınan kararlar hakkında bir hüküm vermeyeceğim, ama size şunu hatırlatmak isterim ki, hukukun üstünlüğü hem yurtta, hem de dünyada tehlikede ve utanç verici biçimde gözardı edilmektedir. Bunun çok vahim örnekler var; Irak’ta gazeteciler, yardım kuruluşları çalışanları ve siviller, rehin alınıp barbarca katlediliyor; Irak hapishanesindeki esirlere yüzkızartıcı biçimde kötü muamele yapılıyor, Darfur’da tüm halk yerlerinden ediliyor, tecavüze uğruyor; Beslan’da çocuklar rehin alınıp katlediliyor; İsrail’de siviller Filistinli intihar saldırganları tarafından öldürülüyor; Filistin’de İsrail’in aşırı kuvvet kullanması yüzünden sivillerin evleri yıkılıyor.”

"Kollektif başarısızlık"

Hiçbir dava ve hiçbir mağduriyetin, bu tür eylemleri haklı gösteremeyeceğini vurgulayan Annan, ”Bunlar hepimiz için utanç verici ve hepimizin kollektif başarısızlığının bir sonucu. Bunu düzeltmek için hukukun üstünlüğü kavramından başlamalıyız; bu kavrama yeniden saygı duyulmasını sağlamalıyız. Hiç kimsenin kanunların üstünde değildir, bu ilkeyi uygulamaya geçirmeliyiz. Yurtta ve dünyada uluslarararası hukuka ve hukukun üstünlüğüne riayet etmeliyiz” dedi.

Annan, hukuka saygının yurt içinde başladığına da dikkat çekti ve ”terörizmle savaşmak, kişisel hak ve özgürlükler ihlal edilmemeli; ulusal güvenlik kaygıları, hukukun ihlali için bahene olmamalı” dedi. İçerde hukukun üstünlüğü ilkesine saygı gösteren ülkelerin, dünyada da uluslararası hukuka saygı göstermesi ve bunu seçici ve keyfi biçimde uygulamaması gerektiğini vurgulayan Annan, ”uluslararası hukukun uygulanmasını isteyenlerin kendileri de buna uymalı. Hiç bir ulus, bunun dışında tutulmamalı. Ancak hukukun üstünlüğü kavramını güçlü biçimde hayata geçirerek, kriz içindeki ulusları yeniden hayata döndürmeyi ümit edebiliriz” dedi.

Bush’tan Irak savunması

Annan ve Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın ardından söz alan ABD Başkanı George Bush ise 20 dakikalık konuşmasını Irak, Afganistan, Sudan, Ortadoğu, terörle mücadele ve AIDS’le mücadele gibi insani konulara ayırdı.

İnsan onuruna saygısı olmayan çevrelerin yolsuzluk, baskı, şiddet ve teröre başvurduklarını bildiren Bush, Ortadoğu’daki intihar saldırıları ve Rusya’nın Beslan kentindeki çocukların rehin alınıp öldürülmesini buna örnek gösterdi. ”Bağdat, İstanbul, Madrid ve İsrail’deki halklar, terörü ve ölümü haketmediler” diyen Bush, terör örgütlerinden güvenli biçimde izole olmanın ve buna sırt dönmenin mümkün olmadığını bildirdi. ”Dünyanın artık yeni bir güvenlik tanımına ihtiyacı var, bu da insanlığın haklarının ilerletilmesine bağlı” diyen Bush, bu hakların ilerlediğini, ama buna düşman olanların şiddetle karşılık verdiğini belirtti ve ”tüm medeni uluslar, terörle savaşta biraraya gelmeli” dedi.

Irak konusunda ”Irak diktatörü” olarak atıf yaptığı Saddam Hüseyin’in 1991’deki ateşkes anlaşmasını ve BM kararlarını 12 yıl boyunca ihlal ettiğini ve Güvenlik Konseyi’nin, kendisine, ”bunun ciddi sonuçlarına katlanma” uyarısında bulunduğunu kaydeden Bush, ”Bu ciddi sonuçlar getirildi ve oluşturulan koalisyon, dünyanın Irak’taki taleplerini uygulamaya geçirdi” dedi.

"Demokrasilere olan taahüdümüzü sürdürmeliyiz"

”Hepimiz, Irak ve Afganistan gibi yeni demokrasilere olan tahhüdümüzü sürdürmeliyiz” diyen Bush, Irak ve Afganistan’ın kısa bir süre öncesine kadar kendi halklarına işkence yapan ve dünyada terörü destekleyen ülkeler iken, bugün demokrasi yolunda olan ve terör yaratmak yerine terörle mücadele eden uluslar haline geldiğini vurguladı.

Irak’ın yeniden egemen bir ulus haline geldiğini ve koalisyonun, giderek güçlenen Irak kuvvetlerinin yanında olduğunu kaydeden ABD Başkanı, ”Seçimler yaklaştıkça terör ve şiddetin tırmanmasını bekleyebiliriz. Ama bu bizim inancımızı sarsmayacaktır. Irak ve Afganistan’ın geleceği, özgürlük ve kurtuluşun geleceğidir. Benim misyonum kaçıp gerilemek değil, ilerleyip başarılı olmaktır” dedi. Bush, BM’de bir demokrasi fonu oluşturulmasını da istedi.

Bush, sabah BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve Hindistan Başbakanı Mahmohan Sing ile de görüştü. Genel Kurul toplantıları sırasında Pakistan, Afganistan, Japonya ve Irak liderleriyle de görüşen Bush geçen yıl, Irak savaşına karşı çıkmış olan Almanya ve Fransa liderleri ile biraraya gelmişti, ama bu yıl görüşme listesinde herhangi bir Avrupalı lider bulunmadı.