Bush Irak ziyaretiyle puan topladı

Rainer Sollich

Amerikan Başkanı'nın Bağdat'a yaptığı yıldırım ziyaretinin hazırlanış biçimi, adeta üçüncü dünya ülkelerinde devrilen devlet başkanlarının gecenin karanlığından istifa edilerek gizlice ülke dışına kaçırıldıkları operasyonları çağrıştırıyor. Başkan tebdili kıyafet giyip kimsenin ilgisini çekmeyen bir arabayla çiftliğini terkediyor ve medyanın bundan haberi bile olmuyor. Ardından Bağdat: Gecenin karanlığında bir uçak sessizce havaalanına iniyor. Uçağın ışıkları karartılmış. Füze saldırısına uğrayabileceği gerekçesiyle güvenlik önlemi. Muzaffer bir komutanın zafer çıkarmasını kuşkusuz insan başka türlü tahayyül ederdi. Buna rağmen George Bush Bağdat'a sürpriz ziyaretini başarı hanesine yazabilir. En azından iç politikada.

Askerlerine moral veren onlarla oturup bayram yemeğini paylaşan, vatanperver nutuklar atan ve de Bağdat'a gitme cesaretini gösteren Başkan görüntüsünün Amerikan kamoyunda büyük prim toplayacağı tartışma götürmüyor. Başkanlık seçim mücadelesinin kapıda olduğu ve de Amerikan'ın Irak'a askeri müdahalesine verilen desteğinin düşmeye başladığı bir sırada Bağdat'a yapılan bu kısa ziyaret dahiyane bir PR darbesi olmuştur. Amerikan Başkanının Bağdat'dan verdiği mesaj çok net: Amerika bu savaşı başlatmıştır, Amerikanın bir misyonu vardır. Ve bu nedenle Amerika bu savaşı kazanana dek mücadeleye devam edecektir."

İlk bakışta basma kalıp sözler gibi gelebilir ama Başkan bu sözleri laf olsun diye söylediği izlenimi bırakmamıştır. Onun için ne Saddam yandaşları ne de fanatik islamcılar Amerikalıların süratle Irak'dan geri çekileceği ya da uluslararası terörizmle mücadele kampanyasında havlu atacakları umuduna kapılmasınlar. Çünkü pek çoklarının sandığı gibi, Amerika terörizme ve haydut devletler olarak tanımladığı ülkelere karşı açtığı bu uluslararası meydan savaşını sırf ekonomik çıkarları için sürdürmemektedir.

Amerika bu savaşı güvenliğinin tehdit altında olduğuna inandığı için de sürdürmektedir. Bush'un Bağdat ziyaretinde can güvenliği endişesi taşıması doğaldır. Sonuçta daha bir ay önce Irak başkentindeki saldırıda Dışişleri Bakan Yardımcısı Wolfowitz canını kıl payı kurtarmıştı.Onun için Bush'un yıldırım ziyaretinin gizli tutulması bir aczin değil, aksine tehlike potansiyelinin son derece gerçekçi değerlendirildiğinin işaretidir. Buna karşın bu temkinlilik, Amerikalıların savaş sonrası Irak politikasının tam bir trajedi olduğunu da ortaya koymuştur.

Savaşın mayıs ayı başında resmen sona erdiğinin ilanından buyana 180 Amerikan askerinin öldürülmüş olması, Birleşik Amerika'nın Irak'ta herşeyi kontrol altına alamadığının kanıtıdır. Ve Bush'un halkla ilişkiler açısından dahiyane Bağdat ziyareti de bu gerçeği değeştiremez.