1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush sağ gösterip sol vurdu

Georg Schwarte/DW25 Ocak 2007

Amerikan ekonomisinin her şeyden önce geldiğine işaret ederek sera gazı salınımını düşürmeyi hedefleyen Kyoto Protokolü’ne karşı çıkan ABD Başkanı Bush, ulusa sesleniş konuşmasında başka telden çaldı. Ancak gözlemcilere göre, Bush çevreyle ilgili vaatlerinin boş olduğunu da kanıtladı.

https://p.dw.com/p/AaI6
ABD Başkanı Bush daha önce “Sera gazı salınımıyla iklim değişikliği arasında ilişki olduğundan kuşkuluyum“ demişti.
ABD Başkanı Bush daha önce “Sera gazı salınımıyla iklim değişikliği arasında ilişki olduğundan kuşkuluyum“ demişti.Fotoğraf: AP

Havayı kirleten ülkeler arasında ön sırada gelen ABD’nin yönetimi, Amerikan ekonomisinin öncelikli olduğunu belirterek şimdiye kadar atmosferdeki sera gazı salınımını düşürmeyi hedefleyen Kyoto Protokolü’nü imzalamaktan kaçınıyordu. ABD Başkanı George Bush ise yılda bir yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında enerji ve çevre konularında bilinen görüşlerinin tersine bir yaklaşım sergileyerek hem Cumhuriyetçi Parti’nin muhafazakar kadrolarını hem de çevrecileri şaşırttı.

Güneş ve rüzgar enerjisinden söz eden, alternatif yakıtlar üzerinde duran Bush, “Bunlar, ciddi bir mesele haline gelen iklim değişikliğiyle mücadelede bize yardımcı olacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Bush, “Kyoto öncesi dönemin geliştirilen yeni stratejilerle aşılmasının mümkün olduğunu, anahtarın, yeni teknolojilerde olduğunu” söyledi.

ABD’nin önde gelen çevreci 10 iş adamı da televizyonlarda yayınladıkları spotlarla Bush’un son açıklamalarına destek verdi. Eski ABD başkanlarından Richard Nixon ve Jimmy Carter’in enerji sektörüyle ilgili vaatlerine yer verilen spotlarda, Amerika’nın petrole bağımlılığına dikkat çekildi ve “Artık icraat zamanı geldi” çağrısında bulunuldu.

"Önceliği çevre değil enerji"

ABD Başkanı George Bush’un ulusa sesleniş konuşmasından bir gün sonra ise Delaware eyaletinde alternatif yakıtlar üzerine araştırma yapan bir laboratuvarı ziyaret etmesi ise siyasi çevrelerce “Bush, enerji ve çevreyle ilgili hassasiyetini vurgulamak istedi” diye yorumlandı.

ABD Başkanı’nın son açıklamalarını değerlendiren çevreciler ise Bush’un çevre korumaya değil, enerji tedariğine öncelik verdiğine dikkat çekiyorlar. ABD’da atmosfere karışan karbondiyoksitin üçte biri egzost gazından kaynaklanıyor. Uzmanlar, Bush’un açıkladığı “ABD’deki benzin tüketimini 10 yıl içinde yüzde 20 oranında düşürme hedefi”nin de gerçekçi olmadığına dikkat çekiyor.

Bush’un alternatif yakıtlar arasında sıraladığı etanolun tüketimi sırasında karbondiyoksit açığa çıkıyor. Üstelik ABD’deki mısır ekininin tamamının etanol üretimine aktarılması dahi, Bush’un öngördüğü azami kotaya ulaşılabilmesini sağlayamayacak.

Nükleer enerji vurgusu

Üstelik ABD'de otomobillerin yakıt tüketimi yaklaşık 17 yıldır aynı seviyede. Bush ne bu rakama değiniyor ne de sanayiinin doğaya saldığı zararlı maddelerle nasıl mücadele edileceğinden söz ediyor.

Nitekim Bush, ulusa sesleniş konuşmasından bir süre sonra, “Atmosferdeki sera gazı oranını düşürmekte ciddiysek, doğayla ilgili kaygı duyuyorsak, o halde en temiz enerjinin nükleer enerji olduğunu gözden kaçırmamalıyız” şeklinde bir değerlendirmede bulunarak “Bush çevreci mi oldu?” söylentilerine son verirken, konuşmasında sözünü ettiği pek çok vaadin de aslında bağlayıcılığı olmadığını ortaya koydu.