1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush, telefonların dinlenmesinde ısrarcı

Daniel Scheschkewitz / DW26 Ocak 2006

ABD Başkanı George Bush, terörle mücadele kapsamında, mahkeme kararı olmaksızın, ülke içindeki telefon konuşmaları ve elektronik haberleşmenin izlenmesini savundu. DW’den Daniel Scheschkewitz’in haberi…

https://p.dw.com/p/AaDb
ABD Başkanı Bush, olağanüstü yetkilerinden vazgezmek istemiyor
ABD Başkanı Bush, olağanüstü yetkilerinden vazgezmek istemiyorFotoğraf: AP

Amerikan Güvenlik Ajansı’nı ziyaret eden ABD Başkanı George Bush, burada yaptığı konuşmada yeniden telekulak skandalına değindi. Mahkeme izni olmaksızın, telefonların dinlenmesini ve elektronik postaların kontrol edilmesini savunan Bush, 11 Eylül saldırılarından sonra, bu emri bizzat kendisinin verdiğinin altını çizdi. Bush, “Amerika Birleşik Devletleri’inde bulunan, El Kaide ile ilişkili kişilerin haberleşmelerini kontrol edebilmeliyiz. Amerikalıları korumak için yapıyoruz bunu. 11 Eylül’den çıkardığımız bir ders bu” diye konuştu.

El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in, El Cezire televizyonuna gönderidiği son bantta, ABD’yi yine tehdit ettiğini hatırlatan Bush, telekulak programının Anayasa’ya aykırı olmadığını iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Vatandaşların hakkını korumak için, terör denetleme programıyla çeşitli önlemler alınıyor. Söz konusu program, yasalarımız ve Anayasa ile tam bir uyum içinde.”

ABD Adalet Bakanlığı’nın konuya ilişkin olarak Kongre’ye sunduğu raporda da sıkı yönetim söz konusu olduğundan, programın meşru olduğu kaydedildi. Adalet Bakanı Alberto Gonzales, Bush’u başkomutan olarak nitelendirerek, “Savaşta ne yapılması gerekiyorsa, o yapıldı,” dedi. Kongre’nin savaş ile ilgili tüm alanlarda faaliyet gösterme yetkisini Başkan’a tanıdığına dikkat çeken Gonzales, “Düşmanın haberleşmesinin elektronik olarak denetlenmesi, kesinlikle savaşta başvurulacak bir yöntem” dedi.

Yasaya karşı olanlar mahkemeye başvurdu

Beyaz Saray, Amerikalılar’ın kendi aralarındaki haberleşmelerin değil, El Kaide veya başka terör örgütleriyle bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişilerin yurtdışı görüşmelerinin dinlendiği konusunda ısrarcı. Ancak Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği adlı kuruluş, mahkemeye başvurdu; amaç, haberleşmenin denetlenmesini durduracak bir kararın çıkmasını sağlamak.

Washington’un yöntemini eleştirenler 1978 yılında yürürlüğe giren ve istihbarat servislerinin yöntemlerini düzenleyen yasaya atıfta bulunuyor. Georgetown Üniversitesi’nde görevli hukuk profesörü David Cole, bu konuda şunları aktardı: “Bu yasaya göre, Başkan’ın mahkemeden izin almadan haberleşmeleri denetleme yetkisi var. Ama bu yetki sadece 15 gün için tanınıyor.”

Şubat ayı başında ABD Kongresi, konuyla ilişkin ifadelere başvuracak. Amerikan halkı da telekulak skandalıyla ilgili olarak ikiye bölünmüş durumda. ABC televizyonunun yaptığı bir araştırmaya göre, Amerikalılar’ın yüzde 44’ü, terörle mücadele sırasında Beyaz Saray’ın Anayasa’ya aykırı davrandığını düşünüyor. Buna karşılık yüzde 48’lik bir kesim, Anayasa’ya körü körüne bağlı hareket etmenin, terörle mücadeleyi baltalayacağı görüşünde.