1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bush'tan Avrupa'ya birlik mesajı

Derleyen: Murat Çelikkafa21 Şubat 2005

Avrupa gezisine Brüksel’den başlayan Bush, AB ve NATO liderlerine hitaben yaptığı konuşmada, “hiçbir gücün Avrupa ile ABD arasındaki ilişkilere zarar veremeyeceğini“ söyledi. Bush, gezisinde ABD ile Avrupa arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeyi amaçlıyor...

https://p.dw.com/p/Aawn
Bush, Avrupa gezisinin Brüksel ayağında ilk olarak Belçika Başbakanı'yla bir araya geldi...
Bush, Avrupa gezisinin Brüksel ayağında ilk olarak Belçika Başbakanı'yla bir araya geldi...Fotoğraf: dpa

ABD Başkanı George Bush, beş günlük Avrupa gezisine başladığı Brüksel’de Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ile biraraya geldi. NATO ve AB ülkelerinin liderlerine hitaben bir konuşma da yapan Bush, “Hiçbir gücün, Avrupa ile ABD arasındaki dostane ilişkilere zarar veremeyeceğini“ ifade etti.

Bush, konuşmasında Ortadoğu, Irak, İran, Suriye, Güney Asya’daki tsunami felaketi ve uluslararası terörle mücadele gibi konlulara da değindi. Salı günü NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşecek olan Amerikan Başkanı, Çarşamba günü de Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Mainz kentinde bir araya gelecek.

“ABD, güçlü Avrupa’yı destekliyor“

AB ile NATO ülkelerinin liderler ve diplomatlarından oluşan yaklaşık 300 kadar davetliye hitaben yarım saatlik bir konuşma yapan George Bush, Avrupa gezisinde ağırlık vereceği noktalara dikkat çekti. Kendisinden önce konuşan Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt’a önce ön ismiyle ardından da “Sayın Başbakan“ diye hitab eden Amerikan Başkanı, esprili ve rahat bir profil çizmeye özen gösterdi.

Konuşmasının başında, Brüksel’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bush’un, ciddi konulara girmesi ise pek uzun sürmedi. Amenika Başkanı, “Özgürlüğün dünyaya yayılması yolunda güçlü bir ortağa ihtiyaç duyduğu için ABD’nin güçlü bir Avrupa’yı desteklediği“ mesajını verdi.

“Avrupa ve Kuzey Amerika arasındaki ittifak, yeni yüzyıldaki güvenliğimizin temel direği olacaktır“ diyen Bush, geçmişteki bazı görüş ayrılıklarına rağmen, Kuzey Atlantik İttifakı’nın birliği ve bütünlüğünün, hiçbir zaman ciddi anlamda tehdit altında bulunmadığını savundu. Bush sözlerini, “Dostluğumuz, dünyadaki barış ve refah ortamı için son derece hayati bir öneme sahip. Bu nedenle hiçbir geçici tartışma ve anlaşmazlık; dünyadaki hiçbir güç, bizi birbirimizden ayıramaz“ diye sürdürdü.

ABD ve Avrupa’ya düşen sorumluluklar

Milyonlarca insanın ekonomik ve siyasi özgürlükleri uğruna fakirlik çektiğini ve baskı altında yaşadığını hatırlatan Bush, bu konuda ABD ve Avrupa’ya büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ülkelerinin Afganistan’da savaş sonrası yeniden imar çalışmalarındaki katkılarından övgüyle bahseten Bush, Berlin hükümetinin, ülkedeki polislerin eğitimi gibi son derece önemli bir görevi üstlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bush, Ukrayna’daki siyasi krizin aşılmasında AB’nin üstlendiği rolün de takdire değer olduğunu belirtti.

Amerikan Başkanı, konuşmasında Ortadoğu sorunu üzerinde de durdu. “Avrupa ile ABD’nin bölgede stratejik çıkarları var. Bizim ülkelerimizin geleceği Ortadoğu’daki kalıcı barışa bağlı. Bu barışın sağlanması çok yakın“ ifadelerini kullanan Bush, ancak İsrail-Filistin sorununun aşılması için uluslararası desteğin şart olduğunu, özellikle de Arap ülkelerinin, soruna daha fazla eğilmeleri gerektiğini, bu doğrultuda bölge ülkelerinin, teröristelere verdikleri desteği kesip, İsrail ile ilişkilere yeniden başlamalarının şart olduğunu belirtti.

İran, Suriye ve Irak

Konuşmasında Şam yönetimine de seslenen Bush, Suriye’nin, Lübnan’daki işgale son vermesi gerektiğini vurguladı. Lübnan topraklarında yaklaşık 14 bin askeri bulunan Suriye, eski başbakan Refik Hariri’nin öldürülmesinden sonra, ABD tarafından “bölgede terörü desteklemekle“ suçlanmıştı.

Son dönemde uluslararası kamuoyunun gündemini meşgul eden konular arasında yer alan İran’a da değinen George Bush, “İran’ın teröristelere destek vermesine ve nükleer silah geliştirilmesine müsade edilemeyeceğini“ söyledi. Tahran’a karşı hertürlü seçeneğin açık bırakılması gerektiğini savunan Bush, böylece, daha önce yaptığı „askeri operasyon“ tehdidine -üstü kapalı da olsa- atıfta bulundu. “Teröristler özgürlük yolunu kesemeyecekler“ diyen Bush, 11 Eylül'den beri düşmanın peşinde olduklarını ve terörizmi bulunduğu her yerde izleyerek, karşı mücadele vereceklerini anlattıktan sonra, Avrupalılar’ın bu alanda destek ve katkılarının giderek arttığına işaret etti.

Irak konusunda ayrıntıya girmediği dikkat çeken ve bu ülkenin halkının özgürlüğü için verilen mücadeleye katılmayan ülkeler bulunduğu ifadesini kullanan Bush, şimdi reformların verim getirdiğini, demokrasi inşa edildiğini, bölgede bir istikrar kaynağı oluşturulduğunu, Irak halkına destek verilmesi gerektiğini, demokratikleşme sürecinin zaman alacağını söyledi.

Yahudi düşmanlığı uyarısı

Yahudi düşmanlığı ve şiddet gibi unsurların kınanması gereği üzerinde duran ve hoşgörünün önemine değinen Bush, ABD ile Avrupa arasında ekonomik işbirliği ve dayanışmanın gereğini kaydetti, bu alanda mevcut bazı engellerin kaldırılmasının önemi üzerinde durdu.

Çevre korunması, yeni teknolojiler, hava kirliliğinin engellenmesi, tsunami ve benzeri doğal felaketlere karşı önlem ve mücadele, AIDS hastalığı, açlık gibi konuların önemi üzerinde de duran Bush, Avrupalılar’ı tüm alanlarda ABD ile işbirliği ve dayanışma içinde görmek istedikleri mesajını verdi.

Bush, Avrupa ziyareti süresince savaş karşıtı cepheyi oluşturan liderlerle de biraraya gelmecek. Brüksel`de bir çalışma yemeğinde Chirac ile bir araya gelecek olan Bush, Çarşamba günü Almanya`ya geçerek Mainz kentinde Schröder ile görüşecek. Perşembe günü ise Slovakya`nın başkenti Bratislava’da Bush - Putin zirvesi gerçekleştirilecek.