Bush'un yeni güvenlik planları

“Amerikan Başkanı George Bush, Irak’tan Amerikan birliklerinin çekilmesini takvime bağlama çağrılarına aylardan beri karşı çıkıyor. Bush’a göre böyle bir takvim, düşmanın elini güçlendirecek. Bunun yerine ABD, zafere kadar, yani Irak’ta demokrasi kurumlaşıncaya kadar varlık göstermeye devam edecek. Ancak dinmek bilmeyen şiddet, Bush’un gerçekleri bir kenara iten bu hedefini yeniden gözden geçirmeye zorluyor.

Ortada tartışmaya yer bırakmayan bazı gerçekler var: Irak’ta ekim ayında öldürülen Amerikalı asker sayısı, 2006 yılı içinde öldürülen toplam asker sayısına eşit. Amerikalı ve Iraklı güçlerin başkent Bağdat ve çevresinde düzenledikleri operasyonlar, bırakın güvenliği sağlamayı, ortamı daha da geriyor. Diğer taraftan ülkenin güneyinde Şii milisler her geçen gün güç kazanmaya devam ediyor. Koalisyon birlikleri iç savaş koşullarının üstesinden gelmekte zorlanırken Irak’ın birliği de giderek sadece kağıt üstündeki bir ifadeye dönüşüyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde önümüzdeki ay kongre seçimleri yapılacak. Bu yüzden Beyaz Saray, Irak ile ilgili sorumluluğu Bağdat hükümetine yönlendirme adımlarını hızlandırdı. Çünkü Cumhuriyetçiler de dahil olmak üzere artık Bush’a oy veren Amerikalı seçmenin sabrı taştı. Amerikan dış politikası Afganistan, İran ve Kuzey Kore’de yeni zorluklarla karşı karşıyayken seçmen hiçbir ilerleme tespit edemediği Irak’a artık daha fazla destek vermek istemiyor.

Demokrat Partili milletvekillerinin büyük kısmı, Irak’taki Amerikan askerlerinin önümüzdeki 12 ay içinde çekilmesini talep ediyor. Bu adım, olumsuz sonuçları beraberinde getirebilir. Şiddet olayları daha da tırmanırken, Irak’taki demokrasi karşıtı çevrelerin konumu güçlenir. Irak politikasında değişim talebi, pek çok kesim tarafından dile getirilse de bu değişimin hayata geçirilmesi öyle kolay görünmüyor.

Asker sayısını artırmak bir ihtimal olabilir. Ancak Amerikan Ordusu kapasitesinin sınırına zaten dayanmış durumda. Petrol gelirlerinin nasıl adilane bir şekilde paylaşılacağı sorusu hala yanıtlanmamış olsa da Irak’ın kuzeyde Kürt, güneyde Şii ve merkezde Sünni olmak üzere, üçe bölünme fikri giderek kaçınılmaz hale geliyor.

Irak’ın komşuları, Suriye ve İran’ı huzur ve istikrar çalışmalarına dahil etmek ise uzak bir ihtimal. Bu adımın atılabilmesi için önce Başkan Bush’un dış politikasını köklü bir şekilde yeniden düzenlemesi gerekir. Bush’un buna görevde kalacağı önümüzdeki iki yıl içinde kalkışacağı da son derece şüpheli.”