1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Buteflika'nın üçüncü dönem arayışı

9 Nisan 2009

Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika, seçimlerden galip çıkma ve 10 yıllık iktidarını sürdürme konusunda kendinden emin.

https://p.dw.com/p/HTyv

Buteflika geçen yıl yapılan anayasa değişikliği sayesinde üçüncü kez devlet başkanı olmak İçin adaylığını koydu. 72 yaşındaki Buteflika'nın seçilememek gibi bir endişesi yok. Ancak seçimlere katılım oranın düşük olma ihtimali onu kaygılandırıyor. Bu nedenle iki hafta boyunca tüm ülkeyi bir uçtan diğerine dolaştı. Ancak Abdülaziz Buteflika’yı seçim kampanyası dışında görmek pek mümkün değil ve genellikle sessiz ve kapalı bir yönetici olarak tanımlanıyor.

Cezayir eskiden “Akdeniz'in beyaz incisi” olarak adlandırılırdı. Bugünse bu beyaz inci griye dönmüş durumda. Fransız sömürgesiyken, Cezayir sokaklarında tüm ihtişamıyla yükselen binalar şimdi bakımsızlıktan dökülüyor. Örneğin ülkenin başkentinde kafe, restoran, sinema ya da tiyatroya rastlamak çok zor. Sokaklarda daha çok polis var ve başkent artık nispeten daha güvenli sayılıyor. Kentteki bombalı saldırılar eskiye göre azaldı. Son haftalardaysa ülkenin tek bir gündemi vardı: Seçim! Peki Cezayirliler, devlet başkanlığı seçimleriyle ilgili ne düşünüyor ve seçimle ilgili ne gibi beklentilere sahip? Bir Cezayirli şunları söylüyor:

“Bugün insan şehirde sabah 3’e, 4’e kadar dışarıda kalabiliyor. Buteflika’dan önce en geç akşam 7 civarı yollarda kimse kalmıyordu. Hatta şimdi dışarıda bile uyunabiliyor!“

Muhalefet güçsüz

Präsidentschaftswahlen in Algerien
Fotoğraf: AP

Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika, 10 yıl önce göreve geldi. Tahminlere göre 100 bin ila 200 bin kişinin hayatını kaybettiği uzun süren bir iç savaşın sona ermesinin ardından devlet başkanı oldu. Hedefi ülkedeki çatışan gruplar arasında uzlaşma sağlamaktı. Bu noktadan hareketle genel bir af çıkardı. İç savaş sırasında adam öldüren, kaçıran ya da işkence yapan hiç kimse hakkında herhangi bir cezai kovuşturma yapılmadı. Buna askerler ve İslamcılar da dâhil. Buteflika, bu tutumu yüzünden yoğun şekilde eleştirildi. Ancak iki dönemdir devlet başkanlığı görevini yürüten Buteflika büyük bir olasılıkla bir kez daha aynı göreve seçilecek. Cezayir bugün, asker, politikacı ve sanayinin önde gelen isimlerinden oluşan bir grup tarafından yönetiliyor. Muhalefetin ise herhangi bir etki ve nüfuzu yok. Seçilme şansları da bulunmuyor. Bu da ülkedeki seçim kampanyalarına yansımış durumda. Cezayir vatandaşları şunları söylüyor:

“Seçim kampanyası beni hiç ilgilendirmiyor. Ne söylenenlere kulak asacağım ne de seçimlere gideceğim.”

"Bunların hepsinin yeniden ısıtılıp ortaya konan şeyler olduğunu düşünüyorum. Bütün konuşmalar, programlar, her şey tekrar tekrar ısıtılıp sunuluyor.“

Mugabe ile karşılaştırma yapılıyor

Cezayir sokaklarında Abdülaziz Buteflika’yı her yerde görmek mümkün. Genellikle bir ev büyüklüğündeki afişlerde eli kalbinin üzerinde gülümseyerek, güçlü ve huzur dolu bir Cezayir sözü veriyor. Ancak onu canlı olarak örneğin televizyonda röportaj verirken görmek oldukça zor. Cezayir halkı Buteflika’nın sağlık durumu hakkında da çok fazla bilgiye sahip değil. Bilinen tek şey, 72 yaşındaki devlet başkanının iktidarı elinde tutmak istediği.

Bazıları Buteflika’nın Tunuslu mevkidaşı Zine El Abidin Bin Ali ya da Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe’den geri kalmak istemediğini düşünüyor. Yani ömür boyu görevde kalmak istediğine inanılıyor. Ancak Buteflika, ender de olsa destekçilerine hitap ederken daha farklı şeyler söylüyor:

"Yalnızca ve sadece halk karar verir. Kendi yönetimlerini özgür ve demokratik bir şekilde belirleyecek hakka sahip olmalılar. İktidarını kötüye kullanan bir devlet başkanı olmayacağım. Halkın arzusu neye izin veriyorsa o şekilde hareket edeceğim.“

Ulusal uzlaşı politikası

BdT Bewaffnete Männer der ethnischen Minderheit
Fotoğraf: AP

Buteflika 10 yıl önce seçimlerde yalnız değildi, aslında büyük ölçüde ordunun yardımıyla bu göreve gelmeyi başardı. Devlet başkanlığına kadar çok farklı görevlerde bulundu. Cezayir’in Fransa’nın egemenliğinden kurtulması için mücadele eden Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin bir üyesiydi. 1962’den başlamak üzere, gençlik, spor ve turizm bakanlığı ile dışişleri bakanlığı görevlerinde bulundu. Eskiden beri ordu ve gizli istihbarat birimleri üzerinde nüfuz sahibi. Devlet başkanı olarak ilk kez seçilmesiyle birlikte, “ulusal uzlaşı” politikası üzerine kurulu yönetim yapısına başladı. Silahlı İslamcılar için çıkardığı iki genel af ise istikrar getirdi. Buteflika’nın seçim kampanyası müdürü Muhammed Laskri de bu durumun böyle devam etmesi gerektiğini söylüyor:

"Devlet Başkanı ilk görev sürecinde ateşi söndürmek, katiller ile kurbanlar arasında uzlaşı sağlamak zorundaydı. Bu o zamanda kolay değildi şimdi de değil. Buteflika’nın ikinci görev süreci, bu açıdan daha başarılıydı. Üçüncüsü de öyle olacak.“

İslamcılar ise daha farklı düşünüyor. Terörün birkaç yıldır tekrar alevlenmiş olduğu belirtiliyor. Bir İslamcı, "Uzlaşı yok. Haklarımız yok. Pasaportumuz yok, politik görevlere gelmemize izin verilmiyor, sınırlandırılıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Alexander Göbel / Çeviren: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa