Chirac'ın gündemi cumhurbaşkanlığı seçimi

“Fransa Cumharbaşkanı Jacques Chirac gol yedi: Halkının desteğini yitirdi ve Avrupa ciddi bir krize sürüklendi. Ama buna rağmen Chirac, hükümeti yeniden yapılandırırken, Fransız halkının ne istediğini göz önünde bulundurmadı. Chirac, AB idealinden vazgeçmiyor ve kendi bildiğini okumaktan geri durmuyor.

Aslına bakılırsa, Chirac’ın gündeminde Avrupa değil, başka bir konu var: 2007 yılının ilkbahar aylarında düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri. Chirac, üçüncü kez cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturabilmeyi ve daha uzun yıllar bunun ’keyfini çıkarabilmeyi’ umut ediyor. Zira, henüz Paris Belediye Başkanı iken Chirac’ın adı birtakım yolsuzluk olaylarına karıştı, ama cumhurbaşkanı olması nedeniyle, Fransız adaleti bir türlü ona ‘dokunamıyor’.

Chirac’ın 2002 yılında halkın yüzde 82’sinin oylarıyla yeniden göreve seçilmesi tamamen şanstı. Fransız halkı, Chirac ve aşırı sağcı lider Le Pen arasında seçim yapmak zorundaydı ve oyunu Chirac’tan yana kullandı. Ama Fransızlar, 29 Mayıs’taki referandumda Chirac’a yeniden zafer tattırmayı istemedi ve bu sefer olan Avrupa’ya oldu.

Chirac’ın 2007 cumhurbaşkanlığı yarışındaki rakipleri de şimdiden belli. Bunlardan biri, yeni Başbakan Dominique de Villepin. Şimdiye dek hiç seçim kampanyası yürütmeyen de Villepin, sabah beşte kalktığı, şiir yazmayı sevdiği ve iyi bir hatip olduğu bilinen bir aristokrat. Dışişleri Bakanı olarak da görev yapan de Villepin, BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin Irak politikasına şiirsel bir dille yönelttiği eleştirilerle savaş karşıtlarının sempatisini kazandı ise da cumhurbaşkanlığı seçiminden zaferle çıkması zor gibi görünüyor.

Chirac’ın ikinci rakibi ise popüler siyaset adamı, yeni İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy. Hırslı bir göçmen çocuğu olan Sarkozy, Chirac’ın itirazlarına rağmen, geçen yıl Halk Hareketi Birliği partisinin başına geçti. Şimdi de ‘süper bakan’ olarak seçimlerin düzenlenmesinden sorumlu. Statükoya, Fransız sosyal modeline ve Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkıyor. Hükümette yer alması, cumhurbaşkanlığı ‘kumarında’ elini güçlendiriyor.

Yani Fransa cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine girdii ve Avrupa’nın beklemekten başka çaresi yok.”