1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

CPT: Türkiye’de ağır işkence kalmadı

Kayhan Karaca / Strasbourg18 Haziran 2004

Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) Strasbourg’da yayımladığı bir raporda, Türkiye’de ”ağır işkence” kalmadığı görüşünü belirtti. Türk hükümeti ise verdiği yanıtta, 379 devlet memuru hakkında işkence ve kötü muamele davasının devam etmekte olduğunu bildirdi...

https://p.dw.com/p/AbF2
Avrupa İşkenceyi ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'ne gözaltında işkence vakalarının da kalmadığına dikkat çekti...
Avrupa İşkenceyi ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi'ne gözaltında işkence vakalarının da kalmadığına dikkat çekti...Fotoğraf: AP

Türkiye’nin de üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Konseyi’nin bir organı olan CPT’nin raporu 7-15 Eylül 2003 tarihlerinde Avrupa heyetinin Adana, Diyarbakır ve Mersin’deki bazı polis ve jandarma merkezleri ile cezaevlerine yaptığı ziyaretlerle ilgili gözlemleri içeriyor.

Rapora göre sözkonusu illerde CPT heyetinin bulguları Türkiye’de cezaevi koşulları konusunda ”cesaret verici gelişmeler” olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede hükümetin ”işkenceye sıfır tolerans” mesajının yankı bulduğu ve bu mesaja uyum konusunda ciddi çabalar içinde olunduğu belirtiliyor. Raporda, CPT heyetinin birebir görüştüğü bazı tutukluların ”jandarmalar bana artık haklarımdan söz ediyor” şeklindeki ifadelerine de yer veriliyor.

Gözaltında kötü muamele

CPT raporunda, eskiden Türkiye’de cezaevlerinde çok yoğun olduğu artık kimse tarafından gizlenmeyen ağır işkence vakalarının ”çok nadir” olduğunu vurgulanmakla birlikte, kötü muamele şikayetleri alındığına işaret ediliyor. CPT, Diyarbakır ve Adana polis merkezlerinde gözaltında, başta dayak olmak üzere, uykusuz bırakma, zorla ayakta tutma, gözlerin bağlanması ve korkutma gibi kötü muamele iddialarının bulunduğuna dikkat çekiyor.

Raporda, gözaltındaki kişilerin yasal haklarının kendilerine bildirilmesi konusunda kimi zaman sorunlar yaşandığı da belirtilerek Türk hükümetinden bu konuda etkin önlemler alması isteniyor. CPT bu konuda özellikle polis ve jandarmada gözaltındayken avukat ve tıbbi muayene haklarının tam anlamıyla güvence altına alınmasını, geceyi gözaltında geçiren kişilere sadece battaniye değil yatak da verilmesini istiyor.

Türkiye’nin yanıtı

Türk hükümeti ise bu iddialara ilişkin olarak Strasbourg’a yolladığı 21 sayfalık yanıtta, insan hakları konusunda polis ve cezaevi personelinin eğitiminin yoğun şekilde devam ettiğini ve güvenlik güçlerinin tutukluluk koşullarının modernizasyonu çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Bu çerçevede AB ve Kanada hükümetinin yardımlarıyla yürürlükte olan eğitim programlarının devam ettiği ve bu programlarla 1000’den fazla uzman eğitildiği bildirildi.

Türk hükümeti işkence ve kötü muameleyle yoğun biçimde mücadelede edildiğini de vurgulayarak, 2003 yılı ve 2004 yılının ilk dört ayına ilişkin istatistikleri iletti. Bu istatistiklere göre, 2003 yılında 32 devlet memuru hakkında işkence davası açıldı, bunlardan 4’ü suçlu bulundu, 6’sı ise beraat etti. 2004 yılının ilk 4 ayında ise 7 memur işkenceyle suçlandı, bunlardan 4’ü beraat etti. Geçtiğimiz yıllardan kalma 89 işkence sanığı hakkındaki davalar da devam ediyor.

Öte yandan 2003 yılında 58 devlet memuru hakkında kötü muamele yaptıkları iddiasıyla dava açıldı, 10’u suçlu bulundu, 10’u beraat etti, diğer davalar ise devam ediyor. 2004’ün ilk 6 ayında ise 11 devlet meuru hakkında kötü muamele davası açıldı, 5’i suçlu bulundu, 1’i beraat etti. Kötü muamele konusunda devam eden dava sayısı ise 290.

İçişleri’nin sirküleri

Türk hükümetinin CPT raporuna yönelik yanıtına, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 81 il valiliğine 20 Nisan 2004 tarihinde ”gizli” ibaresiyle gönderilen CPT gözlemleri hakkındaki sirküler de eklendi. Sirkülerde CPT’nin bugüne kadar Türkiye’deki polis merkezleri ve cezaevlerine 23 ziyaret düzenlediği ve bu ziyaretlerde olumlu gelişmeler not etmekle birlikte olumsuz gözlemlerde de bulunduğu belirtiliyor.

Bu saptamadan yola çıkılarak, kötü muamele iddialarına yol açacak davranışlardan kaçınılması, gözaltındaki şahısların ifadeleri alınırken gözlerinin bağlanmaması, uykusuz bırakılmamaları, tehdit edilmemeleri, gözaltı kayıtlarının muntazam tutulması, yasal haklarının kendilerine sistematik olarak belirtilmesi ve kendilerine yatak ve battaniye verilmesi isteniyor.