1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cumhurbaşkanı adayı Wulff’tan uyum mesajı

20 Haziran 2010

İlk göçmen kökenli bakanı kendisinin göreve getirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı adayı Christian Wulff, “Yaklaşık 4 milyon Müslüman vatandaşımız var. Onlar hükümette önemli görevlerde temsil edilmeyi hak ediyorlar” dedi.

https://p.dw.com/p/NxzK
Fotoğraf: picture alliance / dpa

Federal Alman hükümetinin Cumhurbaşkanı adayı olan Hrıstiyan Demokrat politikacı Christian Wulff, DW'ye verdiği röportajda, Almanya'da yaşayan göçmenler ve Berlin'in dış politikası konusunda önemli mesajlar verdi.

30 Haziran'da yapılacak seçimin en güçlü adayı olan 51 yaşındaki Wulff Aşağı Saksonya eyaletinin başbakanıydı.

Wulff, “Almanya göç ülkesi mi?” sorusunu yanıtlarken, göçmenlere verdiği önemi vurguladı ve Aşağı Saksonya eyaletinde ilk göçmen kökenli bakan Aygül Özkan'ı kendisinin göreve getirdiğini anlattı. Christian Wulff, Almanya'nın büyük bir göç deneyimi yaşadığını ve bunun olumlu olduğunu söylerken, “Bizim göçmenlere her alanda ihtiyacımız var. Yalnızca spor ve kültür alanında değil, aynı zamanda ekonomide, toplumda, siyasette ve parlamentoda” dedi.

Almanya'nın ABD ya da Kanada gibi göç ülkelerinden farklı olduğunu, göçmenlerin topluma uyumunu sağlayabilmek için daha düzenli bir sürece ihtiyaç olduğunu kaydeden Wulff, “Uyum konusunda çok sayıda başarı örneklerimiz var, bunları daha çok vurgulamamız gerekiyor. Bir Müslüman kadını bakan olarak atayan ilk Alman başbakanıyım. Ülkemizde 3-4 milyon Müslüman vatandaşımız var. Onlar hükümette kritik görevlerde temsil edilmeyi hak ediyorlar.”

Almanya'nın demokratik anayasal sistemini kabul eden Müslümanların, Alman toplumuna çok daha büyük motivasyon ve çok daha büyük deneyimler kazandıracağını vurgulayan Wulff, Alman toplumunun göçmenlerden beklentileri olduğu kadar, göçmenlerin de beklentileri olduğunu, bunun başında da fırsat eşitliğinin geldiğini vurguladı.

Dış politika vizyonu

Alman koalisyon hükümetinin başbakan adayı olan Christian Wulff, dış politika vizyonunu anlatırken, ABD ile bağlara verdiği önemi vurguladı. Wulff, şöyle konuştu:

“Biz her şeyden önce Avrupa'nın güçlü bir partneri olmalıyız. Avrupa inanılmaz bir başarı ölküsü yazmıştır. Ardından, ABD ile Atlantik aşırı ilişkilerimiz geliyor. Almanya'yı Nasyonal Sosyalizm'den Amerikalılar kurtarmıştır. Ülkemizi yeniden inşa etmede Amerikalıların Marshall Yardımı'nı kullandık. Bunu asla unutmamalıyız. Ve unutmamamız gereken bir diğer şey, Almanya'nın birleşmesinin eski ABD Başkanı George Bush sayesinde mümkün olduğudur. Dolayısıyla, Almanya-Amerika ilişkilerini karşılıklı çıkarlarımız doğrultusunda güçlendirmek için çok nedenimiz var. Ben ayrıca, Çin, Japonya ve Hindistan gibi büyük ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek istiyorum…İsrail için taşıdığımız sorumluluğu yerine getirmeye devam etmeliyiz, tabii Filistinlilerin de kendi devletlerini kurma hakkını ihmal etmemeliyiz”

© Deutsche Welle Türkçe

DW, AŞ/AG