1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya iklim görüşmeleri kritik aşamada

29 Temmuz 2010

Yeni bir küresel iklim sözleşmesi için görüşmeler 2-6 Ağustos tarihlerinde Almanya'nın Bonn kentinde sürecek. Toplantıya BM İklim Sekretaryası Başkanlığı görevini devralan Christiana Figueres de ilk kez katılacak.

https://p.dw.com/p/OX8t
Fotoğraf: Greens/EFA in the European Parliament

Kopenhag'daki Dünya İklim Zirvesi'nde tüm çabasına rağmen yeni bir iklim anlaşması oluşturulmasını başaramayan Hollandalı Yvo de Boer, kişisel nedenlerle BM İklim Sekreteryası başkanlığından istifa etmişti. Kısa bir süre sonra ise De Boer'in yerine yeni bir isim bulundu: Kosta Rikalı Christiana Figueres. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon tarafından bu göreve atanan Figueres, 1995 yılından beri iklim pazarlıklarında arabuluculuk görevi yapan çevre konularında deneyimli bir isim. Christiana Figueres yeni göreviyle ilgili şöyle konuştu:

BM İklim Sekrateryası Başkanı Christiana Figueres
BM İklim Sekrateryası Başkanı Christiana FigueresFotoğraf: picture-alliance/dpa

“Bu görevde bulunmaktan dolayı son derece mutluyum ve BM İklim Sekreteryası ve buradaki çok profesyonel ve çok donanımlı insanlarla çalışmak benim için bir gurur. Bu görevi kişisel bir güç mücadelesi olarak görmüyorum. Benim için daha ziyade kişisel bir mutluluk.”

Kopenhag'dan ders alındı

BM İklim Sekretaryası’nın yeni başkanı Figueres, bu hazırlık toplantısına iki hafta gibi kısa bir sürede hazırlandı. Aralık ayında Meksika’da düzenlenecek Dünya İklim Konferansı öncesi, Bonn'da bir araya gelecek iklim yetkilileri, üzerinde henüz uzlaşma sağlanamayan konuları görüşecekler. Figueres; “Kopenhag’da öğrendiğim en kesin şey, bazı tarafların kendilerini müzakere turunda temsil edilmemiş hissettikleri oldu. Kendilerini dikkate alınmamış hissettiler; ki aslında şeffaflık ve temsil edilme prensipleri, BM’nin var oluş kriterleri arasında yer alıyor. Bu iki prensip olmadan BM’in varlığını sürdürmesi mümkün değil” diyerek, her ne kadar büyük bir başarısızlık olarak kabul edilse de, Kopenhag’daki konferanstan bazı dersler alındığını kaydetti.

Güven tazeleme turu

Bonn'da yapılacak hazırlık görüşmelerinin odağında, Kopenhag'da kırılan güveni onarmak yer alıyor. Zaman ise kısıtlı: Sanayi ülkelerinde, bilimsel verilerle emisyon politikaları arasındaki uçurum gittikçe büyüyor. Atmosferdeki karbondioksit oranı azaltılamıyor. Küresel ısınmanın belirli bir oranda tutulabilmesi için ise uluslararası toplumun gelecek yıl içinde yükümlülükler içeren kapsamlı bir yeni iklim anlaşmasını hazırlamış olması gerekli. Figueres; “Ülkeler, şimdi Kyoto Protokolü’nün devamı konusunda açık ve dürüst konuşmak zorunda. Bu nedenle hükümetler, 2012'nin sonu ve 2013'ün başında Kyoto Protokolü'nün kesintiye uğramasından nasıl kaçınabileceğimize ilişkin yasal olanaklar oluşturulması konusunda BM İklim Sekretaryası'ndan bir analiz talep ettiler" diyerek, iklim sözleşmesi taslağının hazırlanmasının öncelikli gündem maddesi olduğunu kaydetti.

Kyoto Protokolü, sanayi ülkelerine 2012 yılına kadar atmosferde sera etkisi yaratan gazların belirli oranlarda azaltılmasını öngörüyor. Bonn'daki görüşmelerde, Meksika'daki konferans öncesi, yeni iklim sözleşmesinin ana hatlarını belirleyecek kararların alınması hedefleniyor. Aralık ayındaki konferansa kadar, yetkililerin ekim ayında da Çin'de bir araya gelmesi bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Helle Jeppesen / Çeviren: Gezal Acer

Editör: Hülya Köylü