220410 Urheberrecht Digitalisierung
23 Nisan 201023 Nisan, 1995 yılından beri Dünya Kitap Günü olarak kutlanıyor. UNESCO tarafından alınan bu kararla yılda bir gün, okuma, kitap ve yazarların haklarına adanıyor. Ancak günümüz internet çağında bu hakları güvence altına almak oldukça zor. İnternet sadece yazarlar değil, müzisyen, oyuncu ve film yapımcısı gibi diğer sanatçıların haklarının korunmasını da zorlaştırıyor.
Almanya’da 2008 yılındaki Telif Hakları Reformu öncesinde de edebiyat ve müzik eserlerinin kopyalanması konusu aslında yasal bir boşluk içerisindeydi. Dijital olanakların kitlelere yayılmasına kadar bu sorun hep ihmal edilmişti. Bilgisayarlardaki 'kopyala-yapıştır' işlevi ve internetle kalite kaybı olmadan eserlerin kopyalanması ve değiş tokuşu da çok daha kolay hale geldi.
İnternet kütüphanesi tartışması
Yasa uygulayıcılar zamanla internetteki takas borsasının farkına vardı ve bazı işletmeciler büyük bedeller ödemek zorunda bırakıldı. En fazla sansasyon yaratan karar ise İsveç’te alındı. 2009 ilkbaharında, telif haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle, internet takas sitesi Pirate Bay’in işletmecisi bir İsveç mahkemesi tarafından bir yıl hapis ve milyonlarca euro değerinde tazminat ödemeye mahkûm edildi. İnternetteki telif hakları konusunda bilgilendirme yapan irights adlı internet platformundan Matthias Spielkamp, internetteki verilerin kontrol edilmesinin zor olduğunu vurguluyor.
Spielkamp, "İnternetin ve dolayısıyla dijital verilerin kopyalanmasının kontrol edilebileceği ve daha sonra demokratik bir şekilde uzlaşarak yönetilebileceği düşüncesi tamamen hayali. Asıl açıklığa kavuşturulması gereken soru, eserleri kullanılan kişiler yani yazarlar, müzisyenler ve film yapımcılarının bundan nasıl kâr sağlayabileceği. Buna bir çözüm bulunmalı. Bu konunun tartışılması bile büyük bir adım" diye konuşuyor.
Telif hakları konusundaki en büyük tartışma, 2005 yılında internet arama motoru Google’un dev bir “internet kütüphanesi“ fikrini ortaya atmasıyla başladı. Google, kitapları kopyalayıp ücretsiz bir şekilde internete yerleştirmeyi istiyordu. Alman Kitap Yayımcılar Birliği’nin hukuk danışmanı Christian Sprang, bunu çok tehlikeli bir adım olarak değerlendiriyor ve ekliyor: "Tehlike, Google'ın milyonlarca kitaba erişim olanağı sunarak, internette elektronik metinler alanında daha yeni oluşan bir piyasaya hâkim olması. Bu durumda onun konumuna kimse yaklaşamayacaktır. Böylece tüm envanter özel bir firmanın elinde ticarileşecektir. Onların hedefi kültürle ilgili değil. Gelecekte değer edecek bir piyasayı şimdiden ele geçirme stratejisi uyguluyorlar."
Google'un anlaşması ABD'yi kapsıyor
İnternet platformu irights'dan Matthias Spielkamp ise özellikle Almanya'daki pek çok tartışmanın bir yanlış anlamaya dayandığını kaydediyor.
Spielkamp, "Google’ın kitaplık konusunda ABD'de yaptığı anlaşmanın Alman telif haklarıyla fazla bir ilgisi yok. Anlaşma, kitapların Amerikan piyasasındaki kullanıcıya sunulması ile ilgili" ifadelerini kullanıyor.
Tabii ki istedikleri takdirde Alman yazarların da Google ile işbirliği yapmaları mümkün. Ancak o zaman internet arama devinin şartlarını kabul etmek zorundalar. Google'ın internet kitaplığı fikri, ABD’de de yayımcı ve yazarlardan büyük eleştiri ve şikâyet aldı. Geçen kasım ayında ilk anlaşmalar yapılsa da durum hâlâ açıklığa kavuşturulabilmiş değil. Tartışmaların olumlu bir etkisi ise, kamuoyundaki duyarlılığın artması oldu.
"Apple parayı iTunes'e erişimi olan aletlerden kazanıyor"
Ancak internetteki kopya ve takasların kontrol edilmesinin neredeyse mümkün olmadığı bilinen bir gerçek. Fransa ve İngiltere’de kısmi erişim engellemeleri yapıldı. Almanya’da ise bu tür müdahalelerin yurttaşlık haklarını fazlasıyla ihlal edeceği endişesi var. Diğer yanda kopyalama sınırlaması olmaksızın özgür bir interneti savunan kâr amacı gütmeyen aktivistler de mevcut. Onlar internete herkesin erişiminin kültürel verimliliği artıracağını ve küresel açıdan bakıldığında demokratik ilerleme getireceğini savunuyorlar. Bu durumda geriye, müzik ve yazılı eser yapımcılarının nasıl para kazanacakları sorusu kalıyor.
Matthias Spielkamp, bu soruya, "Bilginin ücretsiz şekilde hizmete sunulması üzerinden çalışan pek çok branş var. Parayı reklamdan kazanmayı umuyorlar, iktisatçıların adlandırdığı şekliyle “dikey entegrasyon“ yapıyorlar. Yani Apple, müzik parçalarının satışından çok fazla para kazanmıyor. Asıl parayı itunes mağazasına erişimi olan ve çok iyi entegre edilmiş aletlerin satışından kazanıyor" yanıtını eriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Günther Birkenstock / Çeviri: Başak Sezen
Editör: Beklan Kulaksızoğlu