1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

110309 UN Weltbevölkerungsbericht

Richard Fuchs / Deutsche Welle12 Mart 2009

BM, iki yılda bir hazırladığı rapor ile 2050 yılına kadar dünya nüfusun gelişimine ilişkin tahminlerini açıklıyor. Berlin’de açıklanan son rapora göre, dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyarı aşacağı tahmin ediliyor.

https://p.dw.com/p/HAAr
Fotoğraf: AP

Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılında, dünya nüfusu 2,3 milyar artarak, 9,1 milyara ulaşacak. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Başkan Yardımcısı Thomas Büttner, tahminlerin neden bu rakam üzerinde yoğunlaştığını "Birleşmiş Milletler’in ortalama tahminlerine göre, gelişmekte olan ülkelerdeki doğum oranında gerileme bekleniyor" sözleri ile açıklıyor.

Doğum oranında düşüş

Buna göre 2050 yılında dünya üzerindeki her kadının ortalama 2,02 çocuk doğurması bekleniyor, bugün ise bu oran 2,56 civarında. Thomas Büttner, doğum oranında beklenen düşüşün ise aile planlamasında elde edilen başarılara bağlı olduğunu belirtiyor.

Bölgeye göre farklı doğum oranı

2050 yılında her kadının ortalama 2 çocuk doğuracağı tahmin edilirken, farklı ülkelerdeki doğum oranları arasında büyük farklılıklar bekleniyor. Aralarında Somali ve Nijerya’nın da bulunduğu dünyanın en az gelişmiş 49 ülkesinde nüfusun sekiz katına çıkacağı tahmin ediliyor. Hindistan’ın nüfusunun 1,6 milyara ulaşacağı ve böylelikle dünyanın en kalabalık ve yerleşimin en yoğun olduğu ülke olacağı düşünülüyor.

Alman Dünya Nüfusu Vakfı Genel Müdürü Renate Baehr ise, güney Afrika ve Asya’nın bazı bölgelerinde aile planlamasında zorluklar yaşandığını dile getiriyor. Baehr’e göre, prezervatif ve doğum kontrol haplarının dağıtılması ve halkın aydınlatılması maliyeti düşük kalkınma yardımları arasında yer alıyor. Baehr, "aile planlamasına ayrılacak 1 euro, eğitim, sağlık gibi alanlarda yapılan harcamalar ile karşılaştırıldığında 30 euroya denk düşüyor" diyor.

Aile planlamasına yatırım az

Gebelikten korunmak için gereken yöntemlere ihtiyaç artarken, aile planlamasına ayrılan bütçede kısıtlama yapılıyor. Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 76 milyon kadın istemediği halde gebe kalıyor. Thomas Büttner, eğer istenmeyen gebelikler engellenebilirse, dünyada nüfus artışının üçte bir oranında yavaşlayacağını belirtiyor. Kenya’dan örnek veren Büttner, ailelerin yüzde 25’i daha az çocuk sahibi olmaya hazır olduklarını, ancak bunun için gereken araçların bulunmadığını belirtiyor.

Sanayileşmiş ülkeler

Sanayileşmiş ülkelerde ise farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Günümüzde her kadının ortalama 1,6 çocuk doğurduğu bu ülkelerde 2050 yılına kadar doğum oranında az da olsa artış bekleniyor. Thomas Büttner, "doğurganlığın düşük olduğu ülkelerde, örneğin Almanya’da kadın başına düşen çocuk sayısında az da olsa artış yaşanacağından yola çıkıyoruz. Ancak bu uzun vadede nüfusun istikrar kazanması için yeterli görünmüyor" sözleri ile sanayileşmiş ülkelerdeki durumu ortaya koyuyor. Bu ülkelerin göç alması bile nüfusun yaşlanmasını engellemeyecek; 2050 yılında bu ülkelerde nüfusun üçte birinin 60 yaşın üzerinde olması bekleniyor.