1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya ticaret görüşmeleri yavaş ilerliyor

Rudolf Geissler29 Temmuz 2004

Dünya Ticaret Teşkilatı’nın Cenevre’deki merkezinde sürdürülen görüşmelerin son derece çetin geçtiğini belirten diplomatlar, bütün tarafların iyi niyetle ve bütün güçleriyle uzlaşma arayışına devam ettiklerini belirtiyorlar ama ufukta uzlaşma belirtileri görünmüyor. Doha turu kalkınma politikası görüşmelerini diriltebilmesi için, 147 ülkenin temsilcilerinden oluşan genel kurulun cuma gününe kadar zamanı var.

https://p.dw.com/p/Abfg

Kapalı kapılar ardında sürdürülen sondaj niteliğindeki görüşmeler sanıldığından da zor geçiyor. Dünya Ticaret Teşkilatı, gözden geçirilmiş uzlaşma taslağını zamanında yetiştiremedi. Başlıca anlaşmazlık konusu, sanayi ülkelerinde tarım sektörüne uygulanan sübvansiyonlar. Yeni tur ticaret görüşmelerinde konumlarının güçlendirilmesi öngörülen kalkınma halindeki ülkeler, zengin ülkelerdeki üreticiye suni olarak kazandırılan rekabet avantajının kaldırılmasını istiyorlar. Burkina Faso gibi yalnızca pamuk ihraç edebilen bir ülkenin sanayi ülkelerinin sübvansiyonlarıyla rekabet etmesi gerçekten imkansız. Dünya Ticaret Örgütü Zirvesi'nin uzlaşma imkanlarını kurtarmak için, kalkınma halindeki ülkelerden azami taleplerinden vazgeçmelerini beklediği anlaşılıyor. Teşkilat Yönetim Kurulu Sözcüsü Rockwell, müzakerelerde Afrika Birliği’ni temsil eden Ruanda Ticaret Bakanı Nshuti ile yaptığı görüşmeye değindiği açıklamasında şunları söyledi:

"Bakan Nshuti, anlaşmaya varılmasının ne kadar önemli olduğundan söz etti. Afrika ülkelerinin temsilcileri, taleplerinin tümünü elde edemeseler bile görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ülkelerine eli boş döneceklerini biliyorlar. Ruanda Ticaret Bakanı da bunun Afrika’nın yararına olamayacağını söylüyor."

Sorun tarım sübvansiyonları

Bu sözlerin ihtar anlamına geldiği kesin. Teşkilat sözcüsü, bütün Afrika’nın Ruanda gibi hareket etmesi gerektiğini ihsas ediyor. Ama, ‚anlaşma olsun da, nasıl olursa olsun‘ anlayışını Avrupa Birliği bile paylaşmıyor. AB, tarım sübvansiyonlarını, ABD’nin de aynı adımı atması şartıyla kaldıracağını duyurmuştu. Tarım sübvansiyonlarından aslan payını alan ve ihtiyaç fazlası üretim sayesinde çiftçisine para kazandıran Fransa, Washington yönetiminin tutumundan memnun görünüyor. Almanya, tarım sübvansiyonlarının kaldırılması karşılığında kalkınma halindeki ülkelerin de sanayi ve hizmet ürünlerine pazarlarını açmalarını istiyor. Zengin kuzeyin tarım dışı sektörü, milli gelir içindeki payı son derece küçük olan tarımcılık yüzünden kayba uğratılmaya razı değil. Teşkilat sözcüsü Rockwell de aynı görüşte:

"Banker ve otomobil imalatçıları, sanayi ve hizmetler sektörlerindeki uzlaşmanın, tarım sektörüne endekslenmesinden rahatsız. Çoğu kalkınma halindeki ülke Uruguay turunda da Avrupa, Amerika ya da Japonya’nın sanayi ürünlerine kapılarını daha fazla açmaları için kendi tarım ürünlerine konan ithalat kısıtlamalarının ve tarım sübvansiyonlarının kaldırılmasını şart olarak öne sürmüşlerdi."

Cenevre görüşmelerinde hafta sonuna kadar uzlaşma zemini hazırlanabilirse, ayrıntılı müzakereler hemen başlatılabilecek. Yüzdeler ve süreler ayrıntılarla ilgili görüşmelerde gündeme gelecek. Yani işin zor bölümüne asıl Cenevre buluşmasından sonra geçilecek.