1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya ticaretinde uzlaşma arayışları

Pascal Lechler19 Ekim 2005

Dünya Ticaret Örgütü’nün Hong Kong’da Aralık ayında yapacağı toplantı öncesinde tarım ürünleri ticaretinin liberalleştirilmesi konusunda uzlaşma arayışları sürüyor. Toplantının başarısı için ABD ve AB’nin bu konuda anlaşmaları gerekiyor.

https://p.dw.com/p/AbbF
Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, temkinli olmayı tercih ediyor
Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, temkinli olmayı tercih ediyorFotoğraf: dpa

Çıkmaza giren dünya ticaret görüşmelerinde kıpırdanma göze çarpıyor. Anlaşmazlığın başlıca nedeni tarım ürünleri ticaretinin liberalleştirilmesi hususunda mutabakat sağlanamamış olması. Bu engel aşıldığı takdirde sınai mamül ve hizmet pazarlarının rekabete açılmasıyla ilgili görüşmelere devam edilebilecek.

Aralık ayında Hong Kong’da yapılacak olan bakanlar düzeyindeki Dünya Ticaret Örgütü buluşmasının başarıya ulaşabilmesi için bu alanda ilerleme sağlanması şart. Cancun’daki ön görüşmelerden sonuç alamayan Dünya Ticaret Örgütü bu kez somut ilerleme sağlamaya adeta mecbur.

Lamy ihtiyatlı iyimser

ABD ve Avrupa Birliği geçen hafta tarım ürünleri ticaretiyle ilgili önerilerini açıklamıştı. Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, uzlaşma adımları atılmasından dolayı ihtiyatlı iyimserlik sergiliyor ve müzakereleri, havadayken motorları yeniden çalışan bir uçağa benzetiyor.

“Uçağın belli bir irtifaya çıkacağı garanti değil” diyen Örgüt Başkanı Lamy, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Uçak yükselemez ise Hong Kong’a varamaz. Bu bakımdan motorların çalışması iyi. Ama Hong Kong rotasından sapmayacağı da ne malum? Motorların çalışıyor olması bile bir teselli kaynağı.”

ABD, tarım sübvansiyonlarının beş yılda %60 oranında azaltılmasını, tarım ürünü ihracatına uygulanan teşviklerin de 2010 yılında sıfırlanmasını öneriyor. AB de tarım sübvansiyonlarında %70’lik indirim yapmaya razı görünüyor.

20’ler grubu talepkar

20’ler Grubu bünyesinde biraraya gelen Brezilya’nın önderliğindeki genç sanayi ülkeleri Washington yönetiminin önerisini yetersiz bulmuştu. 20’ler Grubu, AB’den de tarım ürünleri sübvansiyonlarının 70 değil %80 oranında azaltılmasını talep ediyor. Birlik Avrupası’ndan daha geniş taviz isteyenler arasında ABD ve Japonya da var.

Fransa ise AB’nin sübvansiyon politikasından aşırı taviz verdiği iddiasında. Ancak Paris yönetiminin, ticaretten sorumlu komisyon üyesi Peter Mandelson’un müzakere yetkisinin kısıtlanması yolundaki girişimi sonuçsuz kaldı.

“Karşılıklı tavizler, kaçınılmaz’”

Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy ise öncelikle pazarların açılması konusunda bütün tarafların taviz vermesi gerektiği görüşünde.

“Herkesin kendinden birşeyler vermesi gerektiğini hepimiz müdrikiz” diyen Lamy, ihracat ve yerli tarımcılığın teşviki gibi pazarların açılmasında da ilerleme sağlanamadığı takdirde, Hong Kong buluşmasında dünya ticaret rejimini değiştirmenin mümkün olamayacağını sözlerine ekledi.

Sivil toplum örgütleri devrede

Dünya ticaret görüşmelerine en ağır eleştiri de sivil toplum örgütü Attac’tan geliyor. Attac sözcüsü Alessandro Pelizzari görüşmelerin asıl sorunu es geçtiğini iddia ederek şunları söyledi: “Tarım ürünü satan ülkeler ihracat teşvikleriyle güneyin fakir ülkelerini ucuz ürüne boğarak yerli çiftçiye hayat şansı tanımıyorlar. Çevreyle uyumlu üretim yapan küçük çiftçinin korunması, iç piyasada ürününü satabilmesinin sağlanması ve tarımcılık tröstlerinin sübvansiyonların yardımıyla bu pazarları tahrip etmesinin önlenmesi gerekir.”

Sanayi ülkeleri 2006 yılında tamamlanması öngörülen dünya ticaret görüşmelerinden sonra kalkınma halindeki ülkelere daha fazla sınai ürün ve hizmet satabilmeyi umuyorlar. Üçüncü dünya ülkeleri de zengin sanayi ülkelerinden pazarlarını tarım ürünlerine açmalarını bekliyorlar.