1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünyanın internetteki ilk sanat fuarı

27 Ocak 2011

Bogota’dan Şangay’a, İstanbul’dan Viyana’ya kadar “benim” diyen her şehrin artık birer sanat fuarı var. vipartfair.com ise, alanında bir ilk, zira bu fuardaki eserler sadece internet üzerinden görülebiliyor.

https://p.dw.com/p/1068w
Fotoğraf: http://vipartfair.com

Thomas Zander rahat bir şekilde bilgisayarının başında oturuyor ve sanal sergisini geziyor. Üzerinde şık bir takım elbise de olmayan Kölnlü galerici, koleksiyoncular ile birlikte içmek için dolaba şampanya da koymamış. Bu sefer her şey farklı. Sanal pazarda ne gösteriş var, ne tokuşturulan kadehler, ne de havadan sudan sohbetler. Amerikalı sanatçı Trevor Paglen'in sekiz fotoğraf çalışması veri dosyası olarak dijital galerinin duvarında asılı. Zander, "Sanal galeri biraz üç boyutlu yapılmaya çalışılmış. Beyaz bir fuar standı düşünün, işte böyle bir standın duvarında asılı eseri, mausunuzu hareket ettirerek görebilirsiniz." diyor ve bir eser özellikle ilginizi çekerse, gerekli bilgileri de alabileceğinizi söylüyor.

"Pijamayla izle"

VIP-Art-Fair Damien Hirst
Fotoğraf: Vip Art Fair

VIP – bu “very important person” yani “çok önemli kişi” anlamına gelmiyor. Bu üç harf, “özel ortamda izle” olarak çevrilebilecek “view in private” isminin kısaltılmışı. Hatta sanat çevrelerinde gülümseyerek bunun „view in pyjama“ yani “pijamayla izle”nin kısaltması olduğunu söyleyenler de var, zira bu fuarı ziyaret etmek isteyen hiç kimse evinden dışarı adım atmak zorunda değil. Örneğin Zander'in dijital galerisindeki fotoğraflarla ilgilenen birisi, galerici ile bilgisayar üzerinden sohbet edebilir ya da skype ile kontağa geçebilir. Galeri çalışanlarından Christina May, fuarın ilk 12 saatinde bilgisayar ekranı karşısından ayrılmıyor.

"Buraya mesajlar geliyor, ben de ilgilenen kişiye telefon açabilirim, ya da kendisiyle skype üzerinden konuşabilirim ve hatta onu özel bir odaya davet edebilirim. Bu odayı ben oluşturuyorum, chat üzerinden aldığı davet ile ilgili kişi de bu odaya gelebiliyor ve bu odada sadece biz ikimiz oluyoruz. Tabii daha önce var olan bir odada da buluşabiliyoruz.”

Kurucular ağır toplar

Site her iki günde bir yenileniyor ve dijital duvarlara yeni fotoğraflar asılıyor. Dileyen eserleri büyütebiliyor, beğendiklerini hafızaya alabiliyor ya da “paylaş” komutuyla Facebook ya da Twitter gibi sosyal paylaşım ağlarına gönderebiliyor. Her eserin önünde bir de dijital bir müze ziyaretçisi canlandırılıyor. Zander uygulamayı, "Bu eserlerin boyutlarını anlamanıza yardımcı olacak hayali bir kişi, çünkü öyle fotoğraflar var ki, beş metre boyundalar. Eğer önünde böyle bir kişi durmaz ise, ne kadar büyük olduğunu algılamak güç olabilir. O yüzden hep duvardan beş metre uzaklıkta fotoğraflara baktığı varsayılan bu hayali ziyaretçimiz var.” şeklinde açıklıyor.

Thomas Zander ile birlikte vipartfair adlı sanal fuara Almanya'dan sadece üç galerici katılıyor. Fuarı kuran galeriler ise, bu işin tutacağının garantisi gibi gözüküyor, zira David Zwirner, Larry Gagosian ve Max Hetzler sanat pazarının küresel isimlerinden, Kataloglarında Neo Rauch, Damien Hirst veya Louise Bourgois gibi sanatçıların eserleri var.

Fuarlara gitmeyenler için ilginç olabilir

Screenshot der Seite http://vipartfair.com Vip Art Fair
Fotoğraf: http://vipartfair.com

30 ülkeden 139 galerinin katıldığı fuarda sergilenen 8 bine yakın eserden yaklaşık 50'sine bir milyon dolardan fazla fiyat biçiliyor. Köln'deki Ludwig Müzesi'nin Genel Müdür Yardımcısı Barbara Engelbach, birisinin eseri kendi gözüyle görmeden nasıl bu kadar çok parayı gözden çıkarabileceğini anlamadığını söylüyor. Engelbach "Müzedeki koleksiyon için büyük bir sorumluluğumuz var ve bu sorumluluğu, eserleri ancak orijinal olarak karşımızda gördüğümüzde yerine getirebiliriz.” diyor.

Özellikle tablolarda fırçanın nasıl kullanıldığının ve renk nüanslarının büyük önem taşıdığına dikkat çeken ve koleksiyoncuların bunu internetten nasıl göreceklerini bilmediğini söyleyen küratör, yine de fuarın sanatla ilgilenen, ancak bir fuara gitmeye cesaret edemeyen kişiler için ilginç bir bilgi havuzu olabileceğini vurguluyor.

Pek güven verici değil

Geçen hafta sonu başlayan bu deneyin nasıl sonuçlanacağı henüz belirsiz. İlk günlerde pek satış olmadığı belirtiliyor, ziyaretçiler ve galericiler teknik arızalar ile boğuştuklarını anlatıyorlar. Organizatörler ise sunucunun uluslararası talep nedeniyle aşırı yüklü olduğunu söylüyorlar. Ancak bu da çok güven verici bir duygu değil, zira pek kimse parasını, yükünü kaldıramayan bir sunucuya emanet etmek istemez.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Oelze / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Beklan Kulaksızoğlu