1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Demokrasi beyanı tartışması

10 Şubat 2011

Aile Bakanlığı, aşırı sağcılık ve radikal İslamcılıkla mücadele eden projeleri desteklemek için "demokrasi beyanının" imzalanmasını şart koşuyor. Müslümanlar ve Yahudiler Merkez Konseyleri ise bu uygulamaya karşı.

https://p.dw.com/p/10Ejt
Fotoğraf: AP

Alman hükümeti aşırı sağcılık, radikal İslam ve antisemitizmle mücadele eden sivil toplum örgütlerinin projelerine malî destek sağlıyor. Almanya Aile Bakanlığı, bu yılın başından beri ”Hoşgörüyü Desteklemek-Bilgiyi Artırmak” programı kapsamında destek verdiği proje yöneticilerinin ”Demokrasi Beyanı” adı altında bir belge imzalamalarını istiyor. Aşırı sağcılık, İslamcılık, antisemitizm gibi radikal görüşlerle mücadele eden sivil toplum örgütleri ise ”aşırılık şartnamesi” olarak adlandırdıkları bu belgeye karşı çıkıyor. Almanya Yahudiler Merkez Konsey ve Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi'nin Çarşamba günü Berlin’de düzenlediği ortak basın toplantısında, aşırılıkla mücadeleyi zorlaştıran bu uygulamaya son verilmesi talep edildi.

Demokrasi Beyanı

Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer
Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan KramerFotoğraf: picture-alliance/Sven Simon


Almanya Aile, Kadın ve Gençlik Bakanlığından aşırı sağcılık, radikal İslamcılık ve antisemitizmle mücadele için malî destek isteyen sivil toplum örgütlerinin ”Demokrasi Beyanı” adı altında bir belge imzalaması isteniyor. Bu belgeyi imzalayanlar, Almanya’nın özgürlük ve demokrasiye dayanan temel ilkelerini benimsediklerini ve faaliyetlerinin anayasaya uygun olduğunu beyan ediyorlar. Bu yılın başında yürürlüğe giren uygulamaya göre, ayrıca projeleri yürütenler işbirliği yaptıkları kişi ve kuruluşların da bu kriterlere uygun olacağına dair söz veriyorlar.

"Aşırılık Şartnamesi"

Sivil toplum örgütleri ise ”aşırılık şartnamesi” olarak adlandırdıkları bu beyana, yapılan çalışmaları engellediği ve vatandaşlara karşı kuşku ortamı yarattığı için karşı çıkıyorlar. Siyasi ve dinî her türlü aşırılıkla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer, hükümeti sert bir dille eleştirdi. Kramer, "aşırılık şartnamesi, bu hükümetin her şeyi kontrol etme çılgınlığının, bürokratikleştirmesinin ve muhafazakar-liberal siyasilerden bazılarının kendi vatandaşlarına duyduğu güvensizliğin bir sembolüdür" dedi.

Aile Bakanlığı’dan bu uygulamaya son verilmesini talep eden Kramer, bu şekilde yerel düzeyde yürütülen projelerin desteklenmesi yerine engellendiğini ifade etti.

Müslümanlar töhmet altında

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ayman Mazyek
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ayman MazyekFotoğraf: Privat


Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ayman Mazyek de kendilerine bağlı olan yaklaşık 300 cami derneğinde, radikal İslamcılıkla mücadele için çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Mazyek, ”Demokrasi Beyanı”nın çıkış noktasının güvensizlik ifadesi olduğunu söyledi. ”Biz, bu ülkenin Müslüman vatandaşları olarak, bu güvensizlik ifadesi ile uzun zamandan beri karşılaşıyoruz. Antisemitizm, dinî aşırılıklar ve aşırı sağcılıkla mücadele ederek, demokrasi için çaba gösterenler bu uygulama ile töhmet altında kalıyorlar. Bu çaba destekleneceğine, güçlendirileceğine, genel olarak kuşku duyuluyor.”

"Aşırı sağcılıkla mücadeleyi zorlaştıran uygulama"

Aile Bakanlığı’nın bu uygulamasına destek veren Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Markus Ulbig (CDU), Leipziger Volkszeitung’a yaptığı açıklamada bu eleştirilere karşı çıktı. Ulbig, Demokrasi Beyanı ile devletin vereceği paranın yanlış ellere geçmesinin engellendiğini belirtti. Saksonya Anhalt Eyaleti İçişleri Bakanı Holger Hövelmann (SPD) ise kendini demokratikmiş gibi gösteren aşırı sağcı bir gruba malî destek verildiğini zannetmediğini ifade etti. Hövelmann, bu uygulamanın demokrasiyi zayıflattığını belirtti. Hövelmann, ”angaje olan kadın ve erkeklere, eğer biz sizi destekliyoruz ama size tam olarak güvenmiyoruz mesajı verilirse, bu mesaj hedefine ulaşır ve bu işe angaje olanlar eğer benim çalışmamı istemiyorsanız, ben de çalışmam diyebilir. Çok üzücü bu mesaj, aşırı sağcılıkla mücadelede gerileme kaydetmemize yol açabilir” şeklinde konuştu.

Muhalefette bulunan Yeşiller ve Sol Parti de Aile Bakanlığı’nın başlattığı ”Demokrasi Beyanı” uygulamasına karşı çıkıyor. Bu ayın başında düzenlenen eylem gününde ise bakanlığa ve Başbakanlığa, sivil toplum örgütleri tarafından uygulamaya son verilmesini talep eden çok sayıda faks gönderildi. Berlin eyalet hükümeti ise bakanlık uygulamaya son vermediği takdirde, hukukî yollara başvurma kararı aldı.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Ahmet Günaltay