DEP davasında tahliye yok
2 Nisan 2004
"Terör örgütü PKK’nın lideri Öcalan’dan aldıkları emir ve talimatlarla yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları" gerekçesiyle çarptırıldıkları 15 yıllık hapis cezasını çekmekte olan dört eski milletvekili Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Selim Sadak’la ilgili duruşmadan, bugün de bir sonuç çıkmadı.
Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 13’üncü duruşma sonucunda, dört eski milletvekiliyle ilgili dosyayı incelemeye aldı. Tahliye talebini reddeden mahkeme, son kararını 21 Nisan’da verecek.
Beklenti karşılanmadı
Duruşmayı izleyen Avrupa Parlamentosu Eş Başkanı Joost Lagendijk, mahkeme önünde yaptığı açıklamada, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılması gerektiğini söyledi. Lagendijk, ”Umudumuz bugün bir kararın çıkacağı yönündeydi. Verilecek kararın son aylarda Türkiye’de yapılan tüm hukuk düzenlemeleri yansıtmasını bekliyorduk” dedi. Avrupalı parlamenter, verilecek kararın aynen tekrarlanması halinde, bunun iyi bir yargılanma anlamına gelmeyeceğini, bazı çevrelerce Türkiye’nin aleyhine kullanılabileceğini ifade etti.
Neden mahkum oldular?
Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Salim Sadak, 17 Mart 1994 tarihinden bu yana cezaevinde bulunuyorlar. Dört eski milletvekili, terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan’dan aldıkları emir ve talimat doğrultusunda ülke içinde ve dışında yoğun bölücü faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun ”yasadışı örgüt üyeliği” fiilini düzenleyen hükmüne göre 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmışlardı. Leyla Zana, Orhan Doğan ve Hatip Dicle 4 Mart 1994 tarihinde gözaltına alınmış, 17 Mart 1994 tarihinde tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'ne konulmuşlardı. Selim Sadak ise 1 Temmuz 1994 tarihinde gözaltına alınmış ve 12 Temmuz 1994'de tutuklanmıştı.
Diplomatlar da izledi
Bugünkü duruşmayı Avrupa Parlamentosu’ndan yetkililerle Ankara’daki bazı yabancı ülkelerin diplomatik görevlileri de izledi. Sanık avukatı Yusuf Alataş, milletvekillerinin yargılanmalarının siyasi olduğunu tekrarladı.
Türkiye’yi ziyaret eden Avrupalı liderler, söz konusu milletvekillerinin serbest bırakılmasını talep etmişler, bunun önemli bir jest olacağı mesajını vermişlerdi. Erdoğan hükümeti ise her seferinde mahkemelerin bağımsız olduğunu ısrarla vurgulamıştı.