1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Deprem, İran - ABD ilişkilerini yumuşatabilir mi?

Peter Philipp / DW29 Aralık 2003
https://p.dw.com/p/Aa6j

İran’daki doğal afet bölgesindeki kurtarma ve yardım çalışmalarına ABD de katılıyor. Beyaz Saray deprem bölgesine 200 hekim ve kurtarma ppersoneli gönderdi. Washington yönetiminin 20 yıldır diplomatik ilişkisinin bulunmadığı İran’dan yardımı esirgemeyeceğini duyurması büyük yankı uyandırdı. Başkan George W. Bush’un şer eksenine yerleştirdiği ülkeler arasında İran da bulunmaktaydı. Binlerce can alan deprem iki ülke arasındaki siyasi yakınlaşmaya vesile olabilir mi? DW’den Peter Philipp’in yorumu:

"Trajediler insanları birbirine yaklaştırır. Bem’deki korkunç deprem sadece İranlılar arasındaki duvarları yıkmakla kalmadı, ama aynı zamanda büyük afetin yaşandığı Cuma gününe kadar İran ile dış dünya arasında var olan, görünür görünmez bütün sınırları da kaldırdı. İranlılar kan bağışlamak için hastane ve sağlık ocaklarına akın ederken gönüllü hekimler yardım için Bem’e koşuyor, yaralılar bütün ülkedeki hastanelere naklediliyor.

Ruslar, Çinliler, İngilizler, İtalyanlar, Almanlar ve gücü yeten bütün diğer milletler depremzedelere ellerinden geldiğince yardım etmeye çalışıyorlar. Amerikalılar da, yardım için geç kalınmış bile olsa Kuveyt’ten uzman ve malzeme gönderiyorlar.

Bundan birkaç hafta öncesine kadar askeri Amerikan uçaklarının İran’a inmesi tahayyül bile edilemezdi. Amerikan yönetimi, atom silahlarının yayılmasını önleme anlaşması ek protokolünü imzalaması için baskı yapıyor ve İran halkı, Irak’tan sonra sıranın kendilerine geleceğinden endişe ediyordu.

Tahran yönetimi anlaşmayı imzaladı. Washington mesafeli davranmayı sürdürdüğü için ikili ilişkilerde düzelme kaydedilmedi. Sertlik yanlısı muhafazakar kanadın reformcular karşısında zafer kazanmasının mümkün olduğu İran meclis seçimlerine iki ay kala karşılıklı jestler zaten beklenemezdi.

Şimdi Tahran yönetimiyle varılan anlaşma uyarınca ABD deprem bölgesine yardım ulaştırıyor. Yabancı gözlemciler bunun küçümsenecek bir gelişme olmadığını ve karşılıklı ilişkilerde hareketlenme gördüklerini söylüyorlar.

Ancak aşırı iyimserliğe kapılmak da doğru olmaz. Şu gün ve saatlerde sergilenen insanlıktan başka bir şey değildir. Hiç olmazsa, şimdilik. Her iki ülkenin de öncelikle hedefi deprem kurbanlarının acılarını dindirip onlara yardım etmek. Böyle durumlarda düşmanlıklar unutulur. Önemli olan, düşmanlığı bir daha hatırlamayacak şekilde unutabilmektir.

Çoğunluğun ABD ile yakınlaşmadan yana olduğunu gösteren kamuoyu araştırmalarını hazırlayanlar, muhafazakarlar tarafından cezalandırılmıştı. 11 Eylül’den sonra İran, ABD’ye sempati göstermiş ama bu hava resmi ilişkileri yumuşatmaya yetmemişti.

Gerginlik ancak küçük adımlarla giderilebilir. İran, ABD tarafından belirlenen Irak yönetim konseyini Arap devletlerinden önce tanımış ve dostlarının bulunduğu Bağdat yönetimiyle ilişkilerini geliştirmişti. Tahran böylelikle, Irak’ın yakın geleceği için ABD tarafından izlenen stratejiye dolaylı destek vermiş oluyor.

Komşu ülkenin huzura kavuşması İran’ın menfaatinedir. Washington ve Tahran arasında, Irak’ın sayısız güncel sorunları konusunda sessiz mutabakat havası hüküm sürüyor. Bu bakımdan İran’ın yardım teklifini geri çevirmesi sürpriz olurdu.

Ancak insani yardımlaşmanın siyasi bahar havası başlatacağını söylemek için henüz erken. Amerikan yardımını sadece, bölgenin çoktandır hasretini çektiği insanlık açısından değerlendirmek daha doğru olur.