Destek mi, köstek mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala, Fransa’da rekabet kızışıyor. Fransa Anayasa Konseyi, pazartesi akşamı kesin aday listesini açıkladı. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve en güçlü rakibi François Hollande'ın yanı sıra sekiz aday daha Elysee Sarayı'nın yeni evsahibi olabilmek için yarışacak.

"Merkozy" ekibi

22 Nisan'da yapılacak Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri için, Merkel ve Sarkozy’nin işbirliğinin temelleri aslında çoktan atılmıştı. Bundan bir süre önce de Almanya Başbakanı Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı ile birlikte çıktığı bir televizyon programında, Sarkozy’i desteklediğini açıkça ifade etmişti.

Alman Dış Politika Derneği’nin Alman-Fransız ilişkileri sorumlusu Claire Demesmay’a göre amaç şuydu: Angela Merkel, böylece Fransızlara “Almanya modeli"ni tanıtacaktı ve sıkı sosyal reformlarla krizlerin nasıl üstesinden gelineceğini örnek gösterecekti. Hatta Sarkozy, Fransız soluna karşı atak yapmak için, Almanların nasıl eski sosyal demokrat Başbakan Gerhard Schröder’in sosyal refomları ile gelişme kaydettiğini, seçim kampanyasında kullanmak istiyordu. Ancak Sarkozy’nin bu stratejisi işe yaramadı.

Fransızlar için "bağımsızlık"

Fransızlar, yaptığı sosyal refomlar ile Euro krizine Avrupa’daki en dayanıklı ülkenin komşuları Almanya olduğunu çok iyi bilseler bile, kendilerine bir “Alman modeli” dayatılmasından hoşlanmadı. Nedenini Alman Dış Politika Derneği’nden Demesmay şöyle açıklıyor: “Çünkü Fransızlar, kendilerine bir model gösterilmesinden hiç hoşlanmıyor. Özellikle de onlara dikte edilen ya da yabancı ülkelerin empoze etmeye çalıştığı modellerden... Fransızlar, kendi kararlarını kendileri vermek, bağımsızlıklarını koruyarak kendi seçimlerini kendileri yapmak istiyor. Bağımsızlık kelimesi ve anlamı, Fransız siyasetinde çok önemli bir role sahip. Bunu seçim kampanyalarında sık sık duyabilirsiniz. Ve eğer seçmen, bir alternatifi olmadığı izlenimine kapılırsa, bundan kesinlikle memnun olmaz.”

Berlin Hür Üniversitesi’nin Fransa Araştırmaları Merkezi’nden tarihçi Etienne François’e göre de Almanya Başbakanı Merkel, Sarkozy'e istemeden de olsa destek yerine köstek oldu. Etienne François, “Sarkozy bu şekilde kesinlikle oylarını artırmadı, aksine kaybetti. Ve görünüşe göre, artık cumhurbaşkanlığı seçimini de kaybetti sayılır. Tabii ki bunu ancak ikinci turun ardından kesin olarak öğreneceğiz ama seçimde belirleyici olan birinci tur olacak. Fakat kesin olan şu ki, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in kayıtsız şartsız desteği, Sarkozy için çoktan büyük bir koz olmaktan çıktı” diye konuşuyor.

"Merkel desteği, ikinci turda işe yarayabilir"

Etienne François’ya göre Sarkozy’nin de sonradan farkına vardığı gibi seçim kampanyasında iç politikaya dair konular, daha büyük önem taşıyor. O nedenle Sarkozy geçtiğimiz haftalarda Schengen Anlaşması’nı askıya alabileceğini söyleyerek, AB’ne kuşkucu yaklaşan sağcı seçmene şirin görünmeye çalıştı. Nitekim bu taktik işe yaramışa benziyor. Zira son anketlerde Sakozy’nin oyları bir anda yükselişe geçti.

Alman-Fransız Enstitüsü’nün Avrupa sorumlusu Stefan Seidendorf, "İki iddialı cumhurbaşkanı adayı da Fransız seçim sisteminin öngördüğü ikili seçim turunun ilkinde öncelikle kendi tabanına hizmet etmeli" diyor. O nedenle Sarkozy’nin yeterli oyu alabilmesi için aşı sağcı Milli Cephe partisinin (Front National) seçmenlerinin de oylarını kazanması gerektiğini belirtiyor. Seidendorf’a göre ikinci turda ise adaylardan devleti ön plana alan vaadleri duymak mümkün olacak ve Sarkozy burada rakibi Hollande’a karşı kartlarını, Avrupa ve dışpolitikada edindiği tecrübe ile oynayacak. Seidendorf, işte o aşamada Merkel’in desteğinin Sarkozy’nin çok işine yarayabileceğine inanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Daphne Grathwohl / Çeviri: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa