1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Devrik bir lider: Saddam Hüseyin

Peter Phillip / DW19 Ekim 2005

Devrilmesinden 2,5 yıl sonra mahkeme karşısına çıkartılan Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin Irak’ı 23 yıl yönetti. Ülkesinde baskıcı bir rejim uygulayan Saddam Hüseyin, şimdi sayısız suçlamayla karşı karşıya. Saddam Hüseyin’in portresini DW’den Peter Phillip kaleme aldı...

https://p.dw.com/p/AaT6
Bağdat'ın düşürüldüğü 2003 yılının Nisan ayında ülkedeki bütün Saddam heykelleri devrildi
Bağdat'ın düşürüldüğü 2003 yılının Nisan ayında ülkedeki bütün Saddam heykelleri devrildiFotoğraf: AP

Washington yönetimi, yıllarca bir numaralı düşmanı konumunda olan Saddam Hüseyin’i 2003 yılında doğduğu kent olan Tikrit’te yeraltına kazılmış güçük bir barınakta ele geçirdi. Yakalandığında, uzun süredir traş olamadığı için uzayan sakalları ile ünlü Fransız şarkıcı George Moustaki’yi andıran Saddam’ın dişlerinin kontrol edilmesinin ardından Irak’ın devrik lideri olduğu yüzde yüz kesinleşti.

Amerikan yönetiminin, çaresiz bir haldeyken ele geçirdiği Saddam Hüsseyin fakir bir ailenin oğlu olarak Tikrit’te dünyaya geldi. Hitler sempatizanı olan amcasının yanında büyüdü ve milliyetçi bir şekilde yetiştirildi. Saddam’ın halka seslenişlerinde, sıkça duyduğumuz dini tarafın aldığı eğitimden geliyor olabileceği yönünde ise hiçbir bilgiye rastlanmadı. Muhtemelen insanları etkilemek için bulunmuş bir taktikti bu.

Saddam Hüseyin normal yaşamında viskiyi, Küba purosunu, sarışın kadınları ve kendisine övgü yapılmasını seven bir erkek olarak biliniyor. Bulunduğu yere gelmek için çok çabaladı, bunda önüne çıkan engelleri yok etti. Gerektiğinde yoluna çıkan rakiplerini öldürmekten de kaçınmadı.

Tikritli bir komünistin ortadan kaldırılması, toplu katliam yapmak ve muhalif ordu mensuplarının yok edilmesi emirlerini verdi. Saddam’ın gazabına ailesi, akrabaları ve arkadaşları da uğradı. “Suçsuz birini öldürmek, suçlu birinin yaşamasına izin vermekten daha iyidir” sözleri de bunun en iyi örneği.

Genç yaşlarında, Irak başbakanlarından General Abdülkerim Kasım’a düzenlenen başarısız suikast eylemine katılan Saddam, ardından Mısır’a kaçarak orada saklandı. Irak’a döndüğünde ise ülke yönetiminde hızla yükselmeye başladı. Önce dönemin Irak Devlet Başkanı El Bekir’in yardımcılığı görevini yaptı, daha sonra ise devlet başkanlığı koltuğuna oturdu. Irak lideri olarak da önce İran’a savaş açtı, yıllar süren İran – Irak savaşının ardından ise 1991 yılında Kuveyt’te girdi.

Saddam’ın Mısır’da kaldığı dönemde devam ettiği okulu tehdit ederek diploma sahibi olduğu biliniyor. Bağdat’ta da yine şiddete başvurarak hukukçu titrini aldı ve askeri akademiyi bitirmeden kendini General ilan etti. Her durumda, kararları kendisi almak istiyor ve etrafındaki entellektüellere güvenmiyordu.

Saddam’ın siyasette kendine örnek aldığı kişiler ise Hitler ve Stalin’di. Bu arada Fransa nükleer bomba geliştirmesine, Almanya da kimyasal silahlar üretmesine yardımcı oldu. Amerikalılar ise İran - Irak savaşında kullanmak üzere biyolojik silahlar hediye etti. Geçmişte yaşananlardan konuşmak bugün taraflardan hiç birinin hoşuna gitmese de Saddam’ı meydan okumaktan alıkoymadı.

Saddam Hüseyin, yıllarca hem kendi halkı hem de batılı devletlerce yanlış değerlendirildi, yoksa ona zamanında İran’a karşı kullansın diye silah satan Donald Rumsfeld 2003 yılında Amerikan Savunma Bakanı olarak Saddam avına çıkmazdı.