1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pro Muslimisches Gebet

30 Eylül 2009

DW Asya Dilleri Şefi Sibylle Golte-Schröder, Berlin İdare Mahkemesi'nin okulda namaza izin veren kararını "din ve ibadet özgürlüğünün bir parçası" olarak nitelendiriyor.

https://p.dw.com/p/JuyE
DW Asya Dilleri Şefi Sybille Golte-Schröder

Bir Katolik öğrenci okulda Katolik örf ve adetlerine göre ibadet edebilir mi? Bu aslında tuhaf bir soru, çünkü din birçok açıdan Alman okullarında günlük yaşamın bir parçası. Tabii ki her okul için geçerli olmamakla birlikte dua etmek din dersinin de bir parçası. Topluca gidilen okul ayinleri ders planında var. Birçok okulda da din adamları din dersleri veriyor. Bu gerçekleri hemen hemen hiç kimse sorgulamıyor.

Namazı belirli saatlerde kılmak gerekiyor

Ancak konu bir Müslüman ve onun ibadet etmesi olunca işler birden değişiyor. İşte bundan dolayı da Berlin İdare Mahkemesi'nin kararına eleştiri yağıyor. Hâkimlere yönelik eleştiriler haksız, çünkü onlar kararlarını Federal Alman Anayasası'nın din ve inanç özgürlüğü ilkesine dayandırıyor. Söz konusu maddede, "İnanç, vicdan ve din özgürlüğüne dokunulamaz" deniliyor.

Kur'an'a göre namaz saatleri kesin olarak belirlenmiş. Bu farza uymak veya uymamaksa Almanya'da bireylerin takdirine kalmış. Sonuç olarak okul yönetimi, mümin talebelerine namaz kılmasını veya dua etmesini yasaklayamaz. Bir ayrıntıyı aydınlatmak gerekiyor ki, söz konusu olan öğrenci namazlarını ders dışında teneffüslerde kılmak istiyor.

Dinde zorlama yoktur

İdare Mahkemesi'nin karar ve kararın neden olduğu tartışmalar, Almanya'daki sözde çok kültürlü gerçeğe hâlâ ulaşılamamış olduğunu gösteriyor. Kimileri Kur'an-ı Kerim'e bu kadar bağlı olmayı doğru bulmayabilir; tıpkı Vatikan'nın prezervatif yasağını doğru bulmayanların olduğu gibi. Ancak aksi yönden ele alındığında resmî olarak ne Kur'an'a göre yaşam yasaklanabilir ne de prezervatif.

Kimse ibadet etmeye, namaza veya başka dini farizalara uymaya zorlanamaz. Bu herkes için nereden geldiyse gelsin geçerlidir. Herkesin, diğerlerinin temel haklarını ihlâl etmeksizin, dinî vecibelerini yerine getirme hakkı vardır.

Beriln İdare Mahkemesi'nin kararını saman altından ilerleyen "İslamlaşma" olarak algılayanlar, sonuçta Anayasa'yı sorgulamaktadır. Özellikle çeşitli kültürlerden gelen insanların birlikte yaşayabilmeleri açısından ortak bir değerler platformundan vazgeçilemez - ki bu da Almanya'da Anayasadır. Bu herkes için geçerlidir - Müslümanlar için de!

Sibylle Golte-Schröder / Çeviri: Baha Güngör

Editör: Murat Çelikkafa