Dini semboller yasağı yürürlükte

Fransa Eğitim Bakanı Francois Fillon, 12 milyon çocuğun yeni bir okul yılına başladığı 2 Eylül gününü ”kardeşlik günü” ilan etti. Bakan, "Siyah, beyaz, Müslüman, Katolik, Musevi ya da ateist tüm çocuklar okul sıralarında ayrımcılıkla karşılaşmamalı. Bu cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden biri” diye konuştu.

Fransa’da Bakan‘ın bu açıklamasını herkesin paylaştığı gözleniyor, şimdiye kadar türban yasağını protesto edenler dahil. Irak’ta iki gazetecinin kaçırılmasının Fransız kamuoyunda yarattığı dayanışma, okullardaki dini sembollerle ilgili yasa konusundaki görüş ayrılıklarının ertelenmesine neden oldu.

Tartışmalar sertti

Oysa türban konusu son derece sert tartışılıyordu. Sürekli sorulan soru, bir parça kumaşın cumhuriyeti tehdit edip etmediğiydi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın bu konuda oluşturduğu komisyon büyük çoğunlukla, bazı güçlerin cumhuriyetin istikrarını bozmak istediğine karar vermişti.

Sorun, bazı kız öğrencilerin okula girdikten sonra başındaki örtüyü çıkarmak istememesi üzerine çıkmıştı. Ama komisyon sadece türbanın değil, tüm dini sembollerin, Museviler‘in taktığı kipanın ya da Katolikler‘in haçının da yasaklanmasına karar verdi. Yasadaki tek esneklik, söz konusu sembollerin göze batmayacak kadar küçük olması.

Bu durumda boynuna ucunda küçük bir haç bulunan kolye takan bir öğrenci yasak kapsamına girmeyecek. Ilımlı İslam Konseyi, yasağı kabul etti. Fransa‘daki Yahudiler de. Ancak her iki topluluk da da karşı görüşte olanlar var. Türbanlı kadınlar ya da erkekleri türban taşıyan sihler yasağı protesto ettiler.