1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Diplomanın tanınması avantaj sağlıyor

20 Kasım 2014

Almanya’da yabancı kökenli çalışanların okul diplomalarının tanınması, daha kalifiye bir iş bulmalarının ve dolayısıyla daha fazla ücret almalarının yolunu açıyor.

https://p.dw.com/p/1Dqfe
Fotoğraf: Gina Sanders - Fotolia.com

Almanya’da yabancı kökenli çalışanların okul diplomalarının tanınması, daha önceleri yardımcı işçi olarak çalışan birçok yabancı uyruklunun daha kalifiye bir iş bulmasının, dolayısıyla daha fazla ücret almalarının yolunu açıyor. Tabii bu gelişme kalifiye eleman arayan firmalara da avantaj sağlıyor. Ancak kalifiye eleman olarak çalışmak üzere yapılan başvuruların çok kolay olmadığı da belirtiliyor.

Yabancı çalışanların mezuniyet diploması olup olmadığı bilinmiyor

Almanya’daki büyük personel tedarik servislerinden biri olan Randstad’ın iş yeri temsilciliğinde üye olan Steffen Rudolph, Randstad’ın şu an 50 bin kadar geçici işçi ile sözleşmesi bulunduğunu, ancak bunların yüzde 45’inin yardımcı işçi olarak çalıştıklarını belirtiyor. Bu çalışanlardan hangisinin Almanya dışındaki bir ülkeden mezuniyet belgesi bulunduğunu ise bilmediklerini anlatıyor.

Vasıflı bir iş yeri için başvuru süreci nasıl işliyor?

Sadece bir çalışan doğrudan iş yeri temsilciliğine gidip bu konuda bilgi alıyorsa ya da Randstad’a ilk kez iş müracaatında bulunuyorsa, o zaman durumun biraz farklılık kazandığına işaret eden Rudolph, bu durumda sürecin nasıl çalışmaya başladığını şöyle izah ediyor: "İlk olarak yaptığımız ön iş görüşmesinde, yani işe başvuran kişi ile ilk kez tanıştığımızda bu kişinin neler yapmış olduğunu, ne gibi vasıflara ve yeterliliğe sahip olduğunu anlarız. Bu mülakatta bu kişinin daha vasıflı bir iş için başvurusu anlamlı görünüyorsa, o zaman bu kişinin belgelerinin tanınması sürecini başlatmak üzere belgelerinin tümünü bize getirmesini istiyoruz. Bu sürecin masraflarını ise Randstad personel tedarik servisi üstleniyor. Bunun ücreti duruma göre 300, 400 ya da 500 euro arasında değişiklik gösterebiliyor.”

Steffen Rudolph
Steffen RudolphFotoğraf: DGB Bildungswerk

Küçük işletmeler de yabancı personeli bu sürece dâhil etmekten yana

Almanya'daki küçük ölçekli firmalar da artık çalışanlarını bu süreçten geçiriyorlar. Örneğin Hamburg’lu Horst Busch Elektroteknik işletmesi, bir Polonyalı, bir İngiliz ve bir Bulgar çalışanının inşaatlarda elektrikçi olarak görev yapmaya başlamasına önayak olmuş. Aslında bu sektörde çalışanlar için belli bir sınırlama yok. Ama herkes elektrik konusunda uzman olmadığı ve bu alanda istediği gibi çalışma izni bulunmadığı için, vasıflı eleman çalıştıran Hamburg’lu firma bu önlemle müşterisine karşı da kendini güvence altına almış oluyor.

Vasıf kazanmak isteyenlere hizmet sunan bir firmanın danışmanı Peter Kürner, firmaların belirli işler için kalifiye elamana ihtiyaç duyduğunu söylüyor, aksi takdirde sigortaların ortaya çıkacak zararları karşılamadığına dikkat çekiyor. Onun için de firmalar yabancı çalışanlarını diplomalarını tanıttırmaları yönünde cesaretlendiriyor. Kürner, “Ne var ki bazı firmalar böyle düşünmüyor, çünkü sözleşmeler uyarınca kararlaştırılmış resmi ücret tarifesi üzerinden ödeme yapmak işlerine gelmiyor” diye konuşuyor.

Alman federal hükümeti Avrupa sosyal fonlarını kullanarak, 2018 yılına kadar çalışanlar için danışma hizmetlerini, dil kurslarını ve ek vasıf kazanma imkânlarını artırmaya çalışıyor. Firmalar da ellerinde hazır bulunan ya da dışarıdan gelecek olan yabancı kökenli personelin diplomalarını tanıma girişimlerini artırıyor, ek vasıf kazanmalarına çalışıyorlar.

İş başvuruları her zaman sorunsuz yürümüyor

Evgenia Toliarou adlı Yunan kökenli bir kadın yüksek lisansını İskoçya’da zihinsel engellilere yönelik özel pedagog olarak yapmış. Şimdi bir yıldan bu yana Almanya’da yaşıyor ve burada zihinsel engellilerin gittiği bir okulda çalışmak istiyor. “Bu alanda kalifiye eleman boşluğu olduğunu duydum ve kolayca iş bulabileceğimi sandım, ama öyle olmadığını fark ettim” diyor ve şunları ekliyor: "Ben bilgilenmek amacıyla bu aylarda birçok kuruluşla bağlantı kurmaya çalıştım. Ama o kuruluşlarda neredeyse kimse, benim ne yapmam ve kiminle konuşmam gerektiğini bilmiyordu. Belgelerim tanınmadan tam olarak hangi alanda çalışacağımı bilemiyorum. Ben aslında zihinsel engelli insanlarla çalışmak istiyorum ve asıl hedefim bir okulda öğretmen olarak çalışmak. Ama bunun için zamana ihtiyacım var ve Almancamı ilerletmem gerekiyor. Ama önce bir klinikte bakıcı olarak çalışabilirsem, bunu da arzu ederdim.“

© Deutsche Welle Türkçe

Matilda Jordanova-Duda