1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

310310 DDR Volkskammer

5 Nisan 2010

Eski Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin parlamentosu “Halk Meclisi” ilk kez 18 Mart 1990’da yapılan seçimle demokratik nitelik kazandı. Halk Meclisi ilk oturumunu ise bundan tam 20 yıl önce, yani 5 Nisan 1990’da yaptı.

https://p.dw.com/p/Mn4n
Doğu Alman Halk Meclisi Başkanı Sabine Bergmann-Pohl
Doğu Alman Halk Meclisi Başkanı Sabine Bergmann-PohlFotoğraf: dpa

Eski Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin demokratik usullere uygun bir seçimle yönetime gelen ilk Halk Meclisi’nin 400 milletvekili taşıdıkları yükün ağırlığının farkındaydı. 18 Mart 1990 tarihinde yapılan seçimlerde sandıktan çıkan mesaj çok açıktı. 5 Nisan 1990'daki ilk oturumda meclis başkanlığına seçilen Sabine Bergmann-Pohl o günleri şu sözlerle anlatıyor: “Yeniden birleşme isteniyordu ve zaten başka çıkar yol da yoktu. Çünkü ekonomi çok kötü durumdaydı, Demokratik Alman Cumhuriyeti finansal olarak büyük çıkmazdaydı.”

Faal meclis

Demokratik Alman Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir meclis sadece kâğıt üzerinde varlık göstermiyor, iktidarı gerçekten kullanıyordu. Milletvekilleri ilk kez herhangi bir baskıya maruz kalmaktan korkmadan, özgür şekilde düşüncelerini dile getiriyordu.

Seçimlerden zaferle çıkan Hrıstiyan Demokrat Birlik dışında, Sosyal Demokratlar, Liberaller, Hristiyan Sosyal Birlik, Yeşiller ve komünist Demokratik Sosyalizm Partisi de Halk Meclisi'nde temsil ediliyordu. Demokratik Alman Cumhuriyeti tarihinde ilk kez birbirinden farklı siyasi görüş mecliste temsil edilme şansı buluyordu. Dönemin Meclis Başkanı Sabine Bergmann şöyle konuşuyor: “Tabii ki farklı görüşler vardı ve biz de zaten bunun için çabaladık. Yeşiller fraksiyonundaki medeni haklar savunucuları Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin reforme edilmesini istiyordu. Demokratik Sosyalizm Partisi ise eski siyasi geleneğin sürdürülmesinden yanaydı. Ancak diğer siyasi partiler, birleşme hazırlıklarına başlamak ve bunun için gerekli hukuki koşulları oluşturmak istiyordu. Halkın isteği çok büyüktü.”

Halk Meclisi'nin tarihi kararı

Parlamenterler gizli oylama ile bir süre sonra Hrıstiyan Demokratların Başkanı Lothar de Maizière’i başbakanlığa seçti. De Maiziere, bazı bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle sosyal demokratlarla birlikte Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin ilk demokratik hükümetini kurdu. Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin Federal Almanya Cumhuriyeti ile birleşme sürecini de yöneten bu hükümetti.

Lothar de Maiziere göreve gelmesinden bir süre sonra yaptığı hükümet açıklamasında, Doğu Almanya vatandaşlarının da batıya katabilecekleri olduğunu vurguluyordu. De Maizière, “Biz geçen yıllarda tüm Doğu Avrupa ülkeleri ile birlikte edindiğimiz tecrübeleri getiriyoruz. Biz sosyal adalet konusundaki duyarlılığımızı, işbirliği ve hoşgörü anlayışı getiriyoruz. Biz kimliğimizi ve gururumuzu getiriyoruz. Gururumuz, özgürlüğümüz ve kendi kaderimizi tayin etme hakkımızdır” sözleriyle Demokratik Alman Cumhuriyeti'nin birleşme halinde tüm Almanya’ya katabileceği değerler olduğunun altını çiziyordu.

Artık Sosyalist Birlik Partisi’nin devleti ve halkı kendi istediği yöne sürüklediği dönemler geride kalmıştı. Halk Meclisi, 22 Ağustos’u 23 Ağustos’a bağlayan gece yapılan özel oturumda birleşme kararını alarak, Almanya tarihinde önemli bir karara imza attı.


© Deutsche Welle Türkçe

Matthias von Hellfeld / Çeviri: Başak Özay

Editör: Hülya Köylü