1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

130709 Mode DDR

14 Temmuz 2009

Berlin Duvarı'nın yıkılışının 20'nci yıldönümü hazırlıkları devam ederken, Berlin'de açılan bir sergide Doğu Almanya'da hâkim olan moda akımı gözler önüne seriliyor.

https://p.dw.com/p/IoUH
Fotoğraf: AP

Eski Doğu Almanya'da hükümetin satılmasına izin verdiği tüm giysiler tek tipti ve bu giysilerin birçok genç için hiçbir giyilir yanı yoktu. Levi's marka blucinlerin, Amerikan parkaların moda olduğu 1970'li yıllarda, Doğu Alman gençleri tüm bunlardan mahrum yaşıyordu. Bu duruma daha fazla dayanamayan gençler, 1980'lerde kendi kıyafetlerini kendileri dikmeye başladılar.

Fotoğrafçı ve Doğu Almanya'daki yeraltı moda akımının kurucularından olan Frieda von Wild o dönemde yaşadıklarını "Bizim istediğimiz şeyler genellikle satılmıyordu. Üstelik sadece Doğu Almanya'da da değil, hiçbir yerde... Dolayısıyla tek çare bunları kendimizin dikmesiydi. Bunu başarabilecek teknik ve beceriye sahip olduğumuz için de bu gayet mantıklıydı." sözleriyle anlatıyor.

Moda yoluyla protesto

Şık, çekici ve dayanıklı bu giysiler, aynı zamanda sistemin tekdüzeliğini protesto eden, alışılmışın dışı desenlere, çılgın ve benzersiz tasarımlara da sahip oluyordu. Öyle ki sahipleri onları ancak Doğu Berlin'in arka sokaklarında, gözlerden uzak buluşmalarında gizli saklı giyebiliyordu.

Frieda von Wild, Punk akımından büyük oranda etkilendiklerini ancak kendi tarzlarını oluşturduklarını belirtiyor. Bir noktadan sonra 1920'lerdeki ekspresyonist tarzı hatırlatan ve bugün bazı koleksiyoncularda bulunan uç noktalarda ve giyilmesi mümkün olmayan kıyafetler üretilmeye başlandı. Bu giysiler için kumaş olarak; meyveleri saklamak için kullanılan folyolar, keçi diyaframı, süet ve hatta bebek bezi ve duş perdesi kullanılıyordu. Bu kıyafetlerin sergilendiği moda gösterileriyse, zaman içinde birer sanat gösterisine dönüştü.

Gençler yasaklar nedeniyle öfkeliydi

Frieda von Wild, "Seksenlerde özellikle gençler arasında kilit altında tutulmaya karşı geliştirilen saldırgan bir hayat anlayışı söz konusuydu. Ayrıca güçsüz durumda olmalarından dolayı öfkeliydiler. Düzenlediğimiz bu moda gösterileri yoluyla saldırganlığımızı ve öfkemizi dışa vuracak bir çıkış noktası bulduğumuzu şimdi fark ediyorum." şeklinde konuşuyor.

Kısacası Doğu Almanya'da modanın politik bir konumu vardı. İnsanlar giysileriyle kişiliklerini ortaya koyuyorlardı. Serginin Küratörü Grit Seymour dönemin moda gösterileriyle ilgili "Çok güçlü bir ifade söz konusuydu. Özellikle sahneleme açısından. Çünkü genellikle o dönemde modada görülmeyen bir şekilde eşcinselliği açık bir şekilde gözler önüne seriyorlardı." açıklamasını yapıyor.

Doktor maaşı fiyatına pantolon

Gösterilerde sahnelenen parçalar lüks dükkânlarda satılıyordu. Buralarda bazen bir pantolonun bin yüz Mark'a alıcı bulduğu oluyordu. Yani yaklaşık bir baş doktorun aylık kazancı kadar fiyata... Bu lüks Doğu Alman modası "Sibylle" isimli bir moda dergisinde yayımlanıyordu. Serginin küratörü Seymour, derginin sürekli kontrol altında tutulduğunu belirtiyor. Seymour, "Sibylle Merkez Komite tarafından direkt izleniyordu ve sürekli takip altındaydı. Sıklıkla yazılar değiştiriliyor, kısaltılıyor ya da kabul edilmiyordu. Çünkü yazılar resimde bulunmayan detaylar içeriyordu." şeklinde konuşuyor.

Berlin Elişleri Müzesi'ndeki sanatseverlerle buluşan sergi, Doğu Almanya'nın gizli moda sahnesine öznel bir yorum getiriyor.


Christoph Richter / Çeviri: Elmas Topcu


Editör: Ahmet Günaltay