1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Duma seçimlerinde Putin'in zaferi

Cenk Başlamış/ Moskova8 Aralık 2003

Rusya’da dün yapılan parlamento seçimlerinden alınan sonuçlar, ülkenin biraz daha sağa kaydığını gösteriyor. Resmi sonuçlar henüz açıklanmasa da zaferin, oyların yaklaşık yüzde 37'sini alan Birleşik Rusya Partisi'den yana olduğu kesin...

https://p.dw.com/p/AbTt
Bireşik Rusya Partisi, Putin yanlısı...
Bireşik Rusya Partisi, Putin yanlısı...Fotoğraf: AP

Seçimler aslında büyük bir sürpriz getirmedi; Kremlin yanlısı Birleşik Rusya Partisi beklendiği gibi açık ara önde. İkinci sırada yaklaşık yüzde 13’lük oy oranıyla Komünist Parti var. Üçüncü sırada yüzde 12 ile Vladimir Jiriniovski’nin partisi bulunuyor. Dördüncü ise yaklaşık yüzde 9‘la Anavatan. Diğer partilerin yüzde 5 barajını aşması zor görünüyor. Bu eğilimin devam etmesi halinde parlamentonun dörtte üçü Kremlin yanlılarından oluşacak.

İktidarın propaganda olanaklarını, yani medyayı arkasına alan Birleşik Rusya Partisi‘nin yüzde 30’un üzerinde oy toplaması zaten bekleniyordu. Komünist Parti’nin ise yaşlı seçmenler azaldıkça oylarının da azaldığını herkes görebiliyordu. Bu, Sovyetler’in dağılması ardından komünistlerin belki de en ağır yenilgisi.

İki sürpriz sonuç

İlk bakışta iki sürpriz görünüyor: Birincisi, Vladimir Jirinivovski’nin Liberal Demokratik Partisi’nin bütün tahminleri alt üst ederek yüzde 10’un üzerine çıkması. Ancak, dikkatli gözler medyanın diğer bir gözdesinin Jirinovski olduğunu, aşırı milliyetçi liderin seçimle ilgili neredeyse her programda ekranı kapladığını fark edebiliyordu.

Anavatan Partisi’nin başarısı da ilk bakışta dikkat çekici gibi görünüyor, ancak bu partinin arkasındaki gizli Kremlin desteği çok şeyi açıklıyor. Belki asıl tartışılması gereken, Yabloko ve Sağcı Güçler Birliği gibi gerçekten liberal eğilimli partilerin yüzde 5 barajını aşamayarak parlamento dışında kalma tehlikesi. Bu arada, resmi olmayan rakamlara göre, seçime katılım oranı yüzde 50’yi güçlükle aşabildi.

Rusya sağa kayıyor

Parlamento seçimlerinden alınan sonuç, Rusya’da son birkaç yılda yaşanan sağa kayma sürecinde yeni bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Böylece, devletin izlediği sağ politika halk tarafından da onaylanmış oldu. Seçmenlerin gözüyle ise bu sonuç, istikrarın devamı niteliğini taşıyor. Seçimlerin aslında, Kremlin’deki değişik güç odakları arasındaki bir kapışma anlamına geldiğini çoğu kişi kabul ediyordu.

Gözlemcilere göre, Rusya’nın en zengin işadamı Mihail Hodorkovski’nin tutuklanması, bu mücadelenin kamuoyu önüne taşınması ve ‘’şahin’’ olarak kabul edilen kesimin üstünlüğü ele almasıydı. Seçim sonuçları, sertlik yanlısı kesimin daha da güçlendiğini gösteriyor. Bu koşullarda, mart ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde şimdiki lider Vladimir Putin’in karşısına güçlü bir adayın çıkması zor görünüyor. Ancak kesin görünen, başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın kaybeden Rusya’nın liberalleri olacak.