Dutroux'ya ömür boyu hapis

Karar öncesinde de jüri üyeleri doksanlı yıllarda çocuk yaşta kızları kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldüren sapık sanığın suçlu olduğu kanısına varmışlardı. Dutroux’nun yanısıra eski eşi Michel Martin bilerek iki küçük kızın açlıktan ölümüne göz yummak nedeniyle 30, suç ortağı Michel Lelievre 25 yıl cezaya çarptırılırken, Dutroux ile işbirliği kanıtlanamayan, sahtekarlıktan sabıkalı Michel Nihoul insan ve uyuşturucu ticareti suçu nedeniyle beş yıl hapse mahkum oldu.

Yargıç: "Ucuz kurtuldunuz!"

”Marc Dutroux, sizi en ağır cezaya mahkûm ediyorum. Ancak buna rağmen artık aramızda bulunmayan kurbanlarınıza ve işlediğiniz suçlara kıyasla ucuz kurtuluyorsunuz.” Arlon mahkemesi yargıcı Stefane Goux kararını bu sözlerle açıkladıktan sonra yaklaşık birbuçuk saat boyunca Dutroux ve birlikte yargılanıp hüküm giyen suç ortaklarına uygulanan cezanın gerekçelerini açıklıyor. Belçika’da yüzyılın adli vakası olarak tarihe geçecek bu iğrenç olaya dün nihayet son noktası konulurken, sapığın kurbanı genç kızlar ve aileleriyle müdahil davacıların yüreğine de bir nebze olsun su serpilmekteydi. Oysa kararın açıklanmasından hemen önce son sözleri sorulan sanığın dile getirdikleri, salonda bulunanların, özellikle de şans eseri sağ olarak caninin elinden kurtulan iki genç kızın tüylerini ürpertmeye yetiyordu.

"Çetenin maşasıyım"

Dutroux, canına kıydığı dört kızla artık bir ilişkisi olmadığını ve kendini otomobiliyle kaza yapan biri gibi gördüğünü bildiriyor ve mücadelesinin daha bitmediğini ekliyordu. Oysa yargıcın sert biçimde uyarıp sözünü kestiği Dutroux, şimdiye kadar sübyancı bir çetenin sadece bir maşası olduğunu iddia etmekte, ancak başka isimler vermekten kaçınmaktaydı.

12 üyeden oluşan mahkeme jürisi ve üç yargıç aslında dün sadece Dutroux ve üç suç ortağına verilen cezanın ölçüsünü tebliğ ediyordu. Çünkü iki kız çocuğu ve bir işbirlikçisini öldürdüğü gerekçesiyle suçunun sabit olduğu kararına geçen hafta varılmıştı. Ele geçen kanıtların ışığında altı genç kızı kaçırmak, alıkoymak ve tecavüzde bulunmak suçlarını işlediği saptanan 47 yaşındaki sapık sübyancı Dutroux şimdi son nefesini verene kadar hapiste kalacak.

Güvenlik güçlerinin ağır ihmali

Belçika'yı yıllardır sarsan bu iğrenç, yüz kızartıcı olayların müsebbibine mevcut yasalar ceza indirimi ve temyiz gibi haklar tanımıyor.

Marc Dutroux aslında işlediği benzeri suçlar nedeniyle 1989 yılında da yakalanıp yargılanmış ve 13 yıl hapse mahkum edilmişti. Ancak iyi hal nedeniyle üç yıllık tutukluluğun ardından salıverildikten sonra polis tarafından izlendiği halde 95 ve 96 yıllarında aynı suçları işlemiş ve bu gelişmede ağır ihmalleri saptanan güvenlik birimleri bu nedenle yoğun suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı.

Diğer sanıklara verilen cezalar

Dutroux’nun bu arada boşandığı eşi Michelle Martin ise bilerek, evlerinin bodrumuna kapatılan sekiz yaşında iki kızın açlıktan ölmesine yol açmak nedeniyle 30 yıl cezaya çarptırılıyordu. Bu arada güvenlik birimleri öldürülen dört kız çocuğuyla Dutroux’nun eski bir işbirlikçisinin cesetlerini evin bahçesine dökülen betonun altında ele geçiriyordu. Dünkü duruşmada 25 yıl hapisle cezalandırılan Michel Lelievre’in suçu ise öldürülen kızların kaçırılması ve cesetlerinin saklanmasına katkıda bulunmak olarak belirtiliyor. Son sanık Michel Nihoul ise sübyancılık ve sapıklık suçlamalarından beraat ederken, evinde yakalanan Ecstasy hapları ve fuhuş alemiyle ilişkileri nedeniyle savcının istediği cezanın yarısına, beş yıl hapse mahkum ediliyordu. Açıklanan cezalar hakkında temyiz ya da indirim isteme hakkı bulunmuyor. Böyle bir imkanın yalnızca davanın görülmesi sırasında usül hatalarının işlenmesi halinde varolduğu belirtiliyor.

Dosya kapandı

Belçika kamuoyunu yıllardır meşgul eden ve son duruşması naklen yayınlanan bu davanın koğuşturma ve soruşturma süreci neredeyse sekiz yılı bulurken açılan dava 3,5 ayda karar aşamasına geliyordu. Böylece Marc Dutroux hakkındaki dosya kapanırken, savcılığın sübyancı çete varsayımıyla başlattığı soruşturmaların sürüp sürmeyeceği şimdilik bilinmiyor. 1996 yılında Dutroux’nun evinin bodrumundan şans eseri kurtulan 20 ve 22 yaşında iki genç kızın ise bu olayın fiziksel ve ruhsal sarsıntısını aradan geçen sekiz yıla karşın atlatamadığı belirtiliyor.